Hülya Nutku

Hülya NutkuOyun Yazarlığı yazarı
Yazar
0.0/10
0 Kişi
15
Okunma
2
Beğeni
1.132
Görüntülenme
“Yazmak, geleceği görmektir.” Paul Valery
Sayfa 35 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
“Yazarın çanağında ne varsa, kaşığına o gelir.” Turgut Özakman
Sayfa 42 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Önem verdiğin yer baktığında değil, bakışında olsun.” André Gide
Sayfa 16 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
“Gündelik hayatta ‘eğer’ bir varsayımdır, tiyatrodaki ‘eğer’ bir denemedir. Gündelik hayatta ‘eğer’ bir kaçamaktır, tiyatroda ‘eğer’ doğrunun ta kendisidir.”
Sayfa 219 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
“Ben yazdıklarımı değil, yazdıklarım beni yarattı.” Montaigne
Sayfa 18 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
“Tiyatronun temeli çatışma olgusudur. Tiyatro, başlı başına çatışma yaratma sanatıdır. Oyun kişisi de bu çatışmanın merkezinde yer alır. Birey ya kendisiyle, ya karşısındaki kişi ile ya da toplumsal bir değer, düşünce ve kavramla çatışır. Bu çatışmanın temelinde yatan karşıtlıkların çatışması sonucu getiren bir yol izler.”
Sayfa 95 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tiyatro yazarlığında yaratıcılığın yolu, “olmaz”ı “oldurmak”tan geçer.
Sayfa 14 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
Çatışmanın Merkezi : Düğüm
Düğüm, “bir oyunda gerilimin ve ilginin arttığı, işlerin karıştığı, çapraştığı yer. Düğüm öğesi çatışmalardan, çevrilen dolaplardan, birtakım gizlerden elde edildiği gibi, kişilerin karakter özelliklerinden de yaratılabilir.” Düğüm özellikle, “İyi Kurulu Oyun” düzeninde merak öğesini geliştirmek ve büyütmek için başvurulan klasik çaredir. İyi kurulu oyun: “XIX. yüzyılın başında, Fransız yazar Eugene Scribe tarafından önerilen uygulayımı yetkin bir oyun biçimi. Şu özellikler vardır: Olay dizisi seyircinin bildiği ama oyun kişisinin bilmediği bir giz üzerine kuruludur; bu giz, oyunun çözümüne dek saklı kalır. Serim, eylemin gelişimi boyunca gerçekleştirilir ve seyircinin ilgisi baştan sahneye çekilir. Dördüncü perdede ulaşılan doruk nokta o oyunun zorunlu sahnesidir. Her oyunda bir yanılgı sahnesi vardır. Özü hafifletip biçimi vurgulayan bir oyun kurma anlayışıdır.”
Sayfa 155 - Eksik Parça YayınlarıKitabı okudu
"Sahne benim için kuramların, dünya görüşlerinin ve belirli söylemlerin bir alanı değil, ancak olanaklarını bunlarla oynayarak tanımaya çalıştığım bir araç anlamı taşıyor." Friedrich Dürrenmatt
Eksik ParçaKitabı okudu
"Yunan tiyatrosunda kişiler tanrı gibiydi, Ortaçağ tiyatrosunda kişiler etik yüklüydü, Commedia dell'Artede kişiler maskeleri ve kostümleriyle belli komik tipleri canlandırıyordu. Shakespeare kişileri kahraman Rönesans tiplerine yönelir, İngiliz restorasyon komedi kişileri çoğunlukla farklı sosyal tipleri canlandırır; dışavurumcu Alman tiyatrosunda kişiler genel bir sosyal sınıfı temsil eder; 'işçi,' 'küçük yatırımcı' gibi... Son yirmi-otuz yıldır Marilyn Monroe gibi sinema yıldızları, çağdaş efsane kahramanı gibi yeniden canlandırılmıştır."
Eksik ParçaKitabı okudu
Reklam
"Ben yazdıklarımı değil, yazdıklarım beni yarattı." Montaigne
Eksik ParçaKitabı okudu
"XIX. yüzyılın başında, Fransız yazar Eugene Scribe tarafından önerilen uygulayımı yetkin bir oyun biçimi. Şu özellikler vardır: Olay dizisi seyircinin bildiği ama oyun kişisinin bilmediği bir giz üzerine kuruludur; bu giz, oyunun çözümüne dek saklı kalır. Serim, eylemin gelişimi boyunca gerçekleştirilir ve seyircinin ilgisi baştan sahneye çekilir. Dördüncü perdede ulaşılan doruk nokta o oyunun zorunlu sahnesidir. Her oyunda bir yanılgı sahnesi vardır. Özü hafifletip biçimi vurgulayan bir oyun kurma anlayışıdır."
Eksik ParçaKitabı okudu
"Evet, bu sanatta Peter Brook'un da değindiği gibi: "Kara tahta her an silinir ve üzerine yenisi yazılır. Gündelik hayatta 'eğer' bir varsayımdır, tiyatrodaki 'eğer' bir denemedir. Gündelik hayatta 'eğer' bir kaçamaktır, tiyatroda 'eğer' doğrunun ta kendisidir. Bu doğruya inandırılırsak o zaman tiyatro ve hayat aynı şey olur. Bu yüksek bir amaçtır. Zor bir işmiş gibi görünür. Oynamak çok çalışmak gerektirir. Ama çalışmayı bir oyun olarak algılarsak o zaman artık o çalışma değildir. Bir oyun oyundur."
Eksik ParçaKitabı okudu
"Sahneler, insanı gerçekten şaşırtan bir biçimde alay edercesine yan yana konmuşlardır: Bir sürü vur kır arasında lirik bir an, güzel güzel karşılıklı konuşup dururken bir tirat, kahkahadan kırılırken gözyaşları. Bu oyunların umulmadık, rahatlatıcı, mizah anları, oyunun bir karabasana dönüşmesine engel olmakta, kurtarmaktadır - hayatta da öyle değil mi?
Eksik ParçaKitabı okudu
"Önem verdiğin yer baktığında değil, bakışında olsun." Andre Gide
Eksik ParçaKitabı okudu
Resim