Hüseyin Akın

Hüseyin AkınKaybolmak İçin Nereye Gitmeli yazarı
Yazar
8.2/10
119 Kişi
530
Okunma
71
Beğeni
5,8bin
Görüntülenme

Hakkında

1965 doğumlu Hüseyin Akın, şairliğinin ve yazarlığının yanı sıra, edebiyatın emekçilerinden biri. İşin ucundan tutmakla yetinmedi, bizzat işin içine girdi. Özülke, Kardelen, Endülüs, Kırklar, Derkenar, Lamure, İtibar gibi dergilerin mutfağında bulundu, yeni isimlerin temayüz etmesine ciddi katkılar sağladı. Yine, Süleyman Çobanoğlu'ndan İbrahim Tenekeci ve Ahmet Murat'a kadar birçok şair hakkında ilk yazıyı o yazdı. Bu, ileriyi görebilmek adına mühim bir örnektir. Hüseyin Akın, edebiyatı edebiyle yapan kıymetlerimizden birisi aynı zamanda. Onun macerası, bir iç kanama gibi sessiz ve derinden ilerler. "Titizlik ahlakın ta kendisidir" sözünden hareketle, işini yapar ve kenara çekilir. İlişkilerin değil, işlerin ehlidir. İlk şiir kitabı 1997 yılında yayınlanan Hüseyin Akın, sonrasında dört şiir kitabı daha çıkardı. Ömrümün Kısa Günü, son kitabı olarak, geçtiğimiz aylarda Profil Yayınları’ndan çıkarak okuyucuyla buluştu. Bu kitap, Hüseyin Akın'ın olgunluk dönemi şiirlerinden oluşuyor. Bir şiirinde, "Ben rüyaya inanırım, dünyaya değil" diyen, bir konuşmasında da "Sanat, dünyadan kaçış yollarını arama çabasıdır" tespitini yapan Akın, o büyük yalnızlığımızın şiirini yazıyor. "Önce evlerden başlıyor yalnızlık" diyerek, ortak kaderimizin ve kederimizin altını çiziyor. Hüseyin Akın şiirinin belgesel bir yönü de var. 28 Şubat süreci dâhil olmak üzere, üzüntümüzün ve öfkemizin şiirini hep o yazdı. Zaten kendisi de, bu sorumluluk ve zorunluluğun farkındadır. "Şair, yaşadığı çağın en büyük tanığıdır. Tarihçilerin es geçtiğini şairler hatırlatır" der. Akın, sadece o büyük yalnızlığımızı yazmıyor. İnsanın acısı ve acımasızlığı da şiirlerinin ilgi alanına giriyor. Yine, özellikle yazılarında, kirlenmeyi ve kirletmeyi konu ediniyor. Akın'a göre, kirlenen insan; sadece toprağı, suyu ve havayı değil, en yakınlarından başlayarak, insanları da kirletiyor. Özellikle edebiyat dünyasındaki kirlenme ve kirletme karşısında, bir büyük olarak, şunları söylüyor: "Bir insanı şair, ârif ve hakîm yapan şey, kazanılmış yoksulluğudur. Bazı şairler o kadar mülk derdine düşmüşlerdir ki, şiire ve kelimelere bile mülkiyet hırsıyla yaklaşır hale gelmişlerdir." İlk şiiri 1987'de yayınlanan Hüseyin Akın, bugün itibariyle, yirmi beşinci sanat yılını geride bıraktı. Şiire adanmış bir ömür ve şiirle geçen çeyrek yüzyıl. Emeğe hürmet adına, yirmi beş yıllık bu çabanın ne anlama geldiğini edebiyatçılarımıza sorduk. Ahmet Edip Başaran, Ahmet Kekeç, Ahmet Murat, Ali Görkem Userin, Furkan Çalışkan, Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, İbrahim Tenekeci, Murat Menteş, Süleyman Çobanoğlu ve Tarık Tufan, Hüseyin Akın'ın sanatını ve şahsiyetini anlattılar.
Tam adı:
R. Hüseyin Akın
Unvan:
Türk Şair, Yazar
Doğum:
Sinop, Türkiye, 8 Şubat 1965

Okurlar

71 okur beğendi.
530 okur okudu.
18 okur okuyor.
192 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İlk öğretmenim hayat, son öğretmenim de o olacak.
Sayfa 20 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnanmakla sevmek arasında sanki dağlar varmış gibi birinden diğerine giden yolları ön yargılarımız ve peşin fikirlerimizle tıkıyoruz.
• Yaşımız ilerledikçe ilk kaybettiğimiz şeyin çocukluk olduğunu anlıyoruz. •
Bana kalırsa,hiçbir şey insana kendi eliyle kendine yaptığından daha ıstıraplı değildir.
Farklı kütüphanelerin insanıyız biz..
Kişinin kişisel kütüphanesi onun her bir şeyidir. Bilinçaltını ve de şuur birikimini bu kütüphaneye bakarak anlayabilirsiniz. Yıllar önce tavsiye üzere bir kıza talip olan son derece birikimli, iyi bir okur olan bir arkadaşım vardı. Kızın düşünce seyri ve fikir dünyasını öğrenmek istiyor ve bir türlü buna o dar zaman içerisinde fırsat bulamıyordu. Kızla daha sık sohbet etmesini, fikri konularını müzakere etmesini tavsiye etmiştim. Bir sonuç alamadı. Her defasında ‘Çok az konuşuyor hocam, hangi konuda nasıl düşünüyor bir türlü çözemedim’ diyordu. Çok geçmedi bir gün onu kararını vermiş gibi gördüm ve sordum: ‘Nasıl, öğrendin galiba kızın fikrini zikrini?’ ‘Sorma’ der gibi başını sallayarak: ‘Nihayet anladım hocam ve bu işin olmayacağına kanaat getirdim’. Nereden anladın? Diye sormaya kalmadı cevap verdi: ‘Kütüphanesini gördüm kızın. Anladım ki farklı kütüphanelerin insanıyız biz, yapamayız!’ Kızın kütüphanesi onunla evlenmeye niyetli arkadaşın yıllar yılı mücadele ettiği yazarların kitaplarıyla doluydu. İnsanları birbirleriyle evlendirebilirdiniz, ama düşünceleri ve kitapları birbirleriyle evlendirmek öyle kolay bir şey değildi.
Hüseyin Akın
Hüseyin Akın
"Ağzına kadar dolu bir denizde Sanki bir sandalım kıyıya vuran Çarpıp duruyorum öyle kendime .." '
Hüseyin Akın
Hüseyin Akın
Reklam
Ya bütün yollar yürünebilir olsaydı? Bunun cevabını İsmet Özel veriyor: "Bir insanın önündeki bütün yollar yürünebilir ise o insan kaybolmuştur."
Kaybolmak İçin Nereye Gitmeli
Kaybolmak İçin Nereye Gitmeli

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
94 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Babam ile Mersedes
İçinizi ısıtacak, ruhunuza yol gösterecek ,samimi satırlar içerir..Şiirlerinin hayatın içinden olanı yansıttığını değil, hayatın ta kendisi olduğunu düşünüyorum. Şair genclere siir okuyun siir yazin mutlaka yazin diye ısrar ediyor.Çünkü siir okuyan insan saygili olur, duyarli olur,sever,sevmeyi bilir.Şiirler hatırlatır insana duyguları olduğunu.
Babam ile Mersedes
Babam ile MersedesHüseyin Akın · Şule Yayınları · 202017 okunma
228 syf.
·
Puan vermedi
Öğretmenliğin sadece bir meslek olmadığını birbirinden güzel örnekler ve veciz düşünceler ile anlatan bir kitap. Bir öğretmenin sınıfta olan duruşundan, öğrencisinin kalbindeki yerine kadar nasıl olması gerektiğini uzun yıllar Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yapmış, 40 dakikalık bir dersi adeta bir sanat eseri değerinde gören birinin kaleminden öğreneceksiniz. Kimi sayfalarda kendine yönelttiği eleştirilerinden, kimi sayfalarda da sınıfta yaşadığı unutulmaz anılarından, bir öğretmenin nasıl olması gerektiğini okuyarak düşünme fırsatı bulacaksınız. Öğretmenin öneminden ziyade, eğitmenin ön planda tutulması gerektiği ve en önemlisi de öğretmenin bir parmağı öğrenciyi gösteriyorsa diğer bir parmağın da aynı anda kendisini işaret etmesinin topluma nitelikli çocuklar ve insanlar yetiştirme noktasında ne derece önemli olduğunu öğreneceksiniz. Zira yazarımızın tabiri ile 'kendini eğitmenin yolu kendi kendinin hem öğrencisi hem de öğretmeni olmaktan geçer'. Kısacası özelikle öğretmenlerin okuması ve kendilerine sık sık "Ben öğretmen miyim, yaptığım şey gerçekten öğretmenlik mi?" suailini sormaları gerektiğini farklı bakış açıları ile anlatan fevkalâde bir kitap...
Kırk Dakika Koridoru
Kırk Dakika KoridoruHüseyin Akın · Şule Yayınları · 202051 okunma
231 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Arka kapaktan alıntı "Yazmayı okumaktan sayan Hüseyin Akın, bu eserinde yazma evreninin çekim alanına giren bilgiyi ve duyuşu, dil ve gönül süzgecinden geçirerek anlatıyor." Yazmak okumaktan önce gelir onun için. Kendisiyle oturup iki kelam etme fırsatı bulduğumda bana da "Yazmak için önce çok okumak gerekir" demişti. İki
Unutmanın Sildiği Resimler
Unutmanın Sildiği ResimlerHüseyin Akın · Şule Yayınları · 202019 okunma