Kısacası Türk romanı, Türk aydını gibi "iktidarın kucağında" doğmuştur. Bunun içindir ki toplum Türk aydınının gözünde ya terbiye edilecek ya da haddi bildirilecek kitledir. Terbiye etmek yahut had bildirmek hegemonik bir söylemle yapılır. Batıda aydın halkı ile yalnızca derece açısından farklı iken: Türk aydını, derece açısından da mahiyet açısından da halkından uzak kalmıştır.