Hüseyin Güneş

Hüseyin GüneşHz. Osman yazarı
Yazar
Editör
9.2/10
17 Kişi
107
Okunma
6
Beğeni
1.157
Görüntülenme

Hüseyin Güneş Sözleri ve Alıntıları

Hüseyin Güneş sözleri ve alıntılarını, Hüseyin Güneş kitap alıntılarını, Hüseyin Güneş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlk yıllarından itibaren Hz.Peygamber'e arkadaşlık etmiş, İslam davasının çilesini çekmiş ve bu uğurda canını malını hiçe saymış bir sahabi, nasıl olur da dost bildiği insanlar tarafından katledilir? Hem de bir Müslümanın başka bir Müslümanı öldürebileceği ihtimalinin hayal bile edilemediği bir zamanda. Neden öldürülür böyle bir insan? Hangi gerekçelerle işlenir böyle bir cinayet? Hem de hilafet makamında otururken ve dünyanın en güçlü ülkesinin başındayken...
Sayfa 9 - Beyan Yayınları
"Halk hazreti Osman'ın halifeliği ihtimali karşısında tedirginlik yaşıyordu. Onun yumuşak huylu olması hasebiyle kendi ailesinin isteklerine ve onların makam elde etme hırslarına karşı duramayacağı bunun da diğer kabilelerin muhalefetine sebep olacağı ve bunun toplumda kaosa yol açacağından korkuluyordu."
Reklam
Resûlullah kin tutmayı ve intikam peşinde koşmayı tasvip etmediği halde Bedir Savaşı'nda Sümeyye'nin katili Ebû Cehil'in öldürülmesine çok sevinmişti. O savaş ortamında, Ammar'a bizzat seslenmiş ve "Allah, annenin katilini öldürmüştür!" şeklinde buyurmak suretiyle ona müjdeyi vermişti. (İbn Sa'd, Tabakât, 8/207)
"Hz. Osman, hayası ve cömertliğiyle ön planda olan bir sahabidir. Yumuşak huylu , şefkat ve merhamet sahibiydi. Yetimleri barındırır, fakir fukaraya her zaman yardım ederdi."
"Baskını Eşter en-Nehai'nin organize ettiği ve dışarıda beklediği, isyanın elebaşlarından Muhammed b. Ebi Bekir'in ise halifenin evine giren ilk kişi olduğu söylenmiştir.Adı geçen şahıs, yaşı seksenleri geçmiş halifenin sakalından tutarak azarlamış, akabinde Niyar b. İyad adındaki isyancı elindeki sopayla yüzüne vurmuştu. Daha sonra Kinane b. Bişr, halifenin ensesine bir demir parçasıyla vurmuş, ardından da onu boğazına sokmuştu.Sudan b. Humran el-Muradî kılıcıyla son darbeleri indirirken Amr b. Hamık el-Huzaî de yerde can çekişen halifeye dokuz darbe indirmişti."
Hz. Osman, İslam’ı ilk kabul eden Müslümanlar arasındadır. Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle “es-Sâbikune’l-Evvelûn” olarak tanımlanan sahabiler arasında bulunmuş ve Allah’ın övgüsüne mazhar olmuştur: “İslâm’ı ilk önce kabul eden Muhacirler ve Ensar ile iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır. Allah onlara içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük başarıdır.” (Tevbe, 9/100)
Sayfa 16 - Beyan Yayınları
Reklam
Siz geçici bir diyardasınız. Ömrünüzün sonunu yaşamaktasınız.Ecelinizin son deminde yapabileceğiniz kadar hayırlı işlere koşunuz. Sabaha girdiğinizde ya da akşama vardığımızda size yetişecektir.
“Siz geçici bir diyardasınız. Ömrünüzün sonunu yaşamaktasınız. Ecelinizin son deminde yapabileceğiniz kadar hayırlı işlere koşunuz. Eceliniz sabaha girdiğinizde ya da akşama vardığınızda size yetişecektir. Dikkat edin dünya aldatma üzerine kurulmuştur. Onun için dünya hayatı sizi aldatmasın. Aldatıcılar sizleri Allah ile de aldatmasın. Giden kişilerden ibret alın. Sonra ciddi olun, gafil olmayın. Zira sizlere karşı gafil olunmamaktadır. Nerede dünyayı şenlendirip imar eden ve uzun süre dünyadan yararlanıp keyif çatan dünyanın oğulları ve kardeşleri? Dünya onları terk etmedi mi? Allah dünyayı nasıl terk ettiyse siz de onu fırlatın ve ahireti talep edin. Allah dünya için bir örnek vermiştir ki o en güzel misaldir: (Dünya hayatı), gökten indirdiğimiz yağmur gibidir ki, onun sebebiyle yeryüzünün bitkileri boy verip birbirine karışırlar. Fakat bütün bu canlılık sonunda rüzgarın savurduğu kuru bir çerçöpe döner. Allah, her şeyin üzerinde kudret sahibidir. Mallar ve evlatlar dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise, Rabbinin katında, sevap olarak da ümit olarak da daha hayırlıdır.” (Kehf, 45-45)
Sayfa 57 - Beyan Yayınları
İlk İman Edenler
İlâhî vahiyden aldıkları coşku ve heyecanla önlerindeki bütün engelleri aşmayı bildiler. İnançları uğruna canları, malları, toprakları ve ailelerinden dahi vazgeçtiler. Sonunda hem Rablerinin rızasını kazandılar hem de tarih boyunca "örnek nesil" olarak insanlığın takdirine mazhar oldular.
Ümmü'l-Fadl ile kız kardeşleri Meymune, Lübâbe es-Suğra, Hüzeyle, Azze, Esma ve Selma birlikte Müslüman olmaları, inançları, samimiyetleri ve İslâm dinine hizmetleri sebebiyle takdir edilmiş, "Mümine kız kardeşler" ifadesiyle Resûlullah (sav) tarafından taltif edilmişlerdir.
Reklam
“Siz geçici bir diyardasınız. Ömrünüzün sonunu yaşamaktasınız. Ecelinizin son deminde yapabileceğiniz kadar hayırlı işlere koşunuz. Eceliniz sabaha girdiğinizde ya da akşama vardığınızda size yetişecektir. Dikkat edin dünya aldatma üzerine kurulmuştur. Onun için dünya hayatı sizi aldatmasın. Aldatıcılar sizleri Allah ile de aldatmasın. Giden kişilerden ibret alın. Sonra ciddi olun, gafil olmayın. Zira sizlere karşı gafil olunmamaktadır. Nerede dünyayı şenlendirip imar eden ve uzun süre dünyadan yararlanıp keyif çatan dünyanın oğulları ve kardeşleri ? Dünya onları terk etmedi mi ? Allah dünyayı nasıl terk ettiyse siz de onu fırlatın ve ahireti talep edin. Allah dünya için bir örnek vermiştir ki o en güzel misaldir: ‘(Dünya hayatı) gökten indirdiğimiz yağmur gibidir ki, onun sebebiyle yeryüzünün bitkileri boy verip birbirine karışırlar. Fakat bütün bu canlılık sonunda rüzgarın savurduğu kuru bir çerçöpe döner. Allah, her şeyin üzerinde kudret sahibidir. Mallar ve evlatlar dünya hayatının süsüdür. Baki kalacak salih ameller ise Rabbinin katında sevap olarak da ümit olarak da daha hayırlıdır.’
“Gerçekten o, Uhud’da büyük bir günah işledi. O iki topluluğun karşılaştığı gün kaçan kişilerden olduğu halde Allah onu affetti. Fakat sizin aranızda küçük bir günah işleyince sizler onu öldürdünüz.”
"Gerçekten o Uhud'da büyük bir günah işledi. O iki topluluğun karşılaştığı gün kaçan kişilerden olduğu halde Allah onu affetti. Fakat sizin aranızda küçük bir günah işleyince sizler onu öldürdünüz!"
Sayfa 37 - BEYANKitabı okudu
"Her peygamberin bir dostu vardır. Benim cennetteki refikim ise Osman'dır."
Nitekim Salih b.İbrahim, hazreti Osman’ın hilafet dönemi ile ilgili bir anısında şunları dile getiriyor: “bizler Osman b. Affan’la birlikte Mekke yolunda yürüyorduk. Abdurrahman b. Avf onu görünce, hiç kimse bu ihtiyarın yaptığı gibi iki hicreti bir arada yapamaz, dedi.“
Sayfa 24
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.