Hüseyin Hamit

6.3/10
4 Kişi
17
Okunma
0
Beğeni
455
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar

Okurlar

17 okur okudu.
3 okur okuyor.
22 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
lan.. :D :D
Ruslar hakikaten herkesin ve bilhassa mizah gazetelerinin yap­tıkları gibi ayıdırlar. Fakat bu sırf erkeklere aittir. Kadınlara gelince, bilakis son derecede gayur ve malumatlıdırlar. Kadınlarının hemen hepsi ve bilhassa yeni yetişenler oldukça Almanca biliyorlar ve diğer fen ve ilimlerde okuyorlar ve aşina bulunuyorlar. Rus erkekleri ayı olmakla beraber çocuklarını hep mektebe gönderiyorlar.
Sayfa 185Kitabı okudu
lan.. =/
Kostroma - Hastanede - 14 Temmuz 332 (27 Temmuz 1916) - Perşembe Can-ruh-fikir velhasıl tekmil vücudum bir azap içinde. Uyku uyuyamıyorum. Ezberlediğim bir şey, bir kelime hatırımda katiyen kalmıyor. Akıl-fikir düşünce katiyen kalmadı. Nedir bu halet, yarabbi!!? Çıldıracağım vesselam. Vakitler, dakikalar katiyen geçmiyor. Bu zillet-i esaret ne kadar devam edecek, yarabbi! Zaten Allah diye diye şimdi Allah da usandı. Hiç aldırmaz oldu. Dünyada milyonlarca insan iki senedir yalvarıyor. Hala azap devam ediyor. Bana bir tuhaf hal oldu. İnsanlardan ürküyorum. Daima yalnız, münzevi yaşamak istiyorum. Ruhum daimi bir makine altında bulunuyor. Mütemadiyen beni sıkıyor, eziyor, bitiriyor, mahvediyor fakat yine ben ben olarak kalıyorum . Sanki yeniden diriliyorum. Yeniden tazyik-i ıztırap başlıyor. Mahvoluyorum. Yine diriliyorum. Bu böyle mütemadiyen devam ediyor. Ne oluyor, ben de bilmiyorum. Bazen aldırmamak istiyorum, kabil mi? Tekmil iskeletiyle, mevcudiyetiyle, bir kabus üzerime yükleniyor. Hayat bana hiç gözükmüyor fakat birdenbire ana baba ve kardeşlerim gözümün önüne geliyor. Anamın bu yaşa getirinceye kadar ne zahmetlerini, babamın beni beslemek ve okutmak, adam etmek için ne kadar çalıştığım düşünüyorum. Ruhumda bir başkalık hasıl oluyor. Ağlamak istiyorum. Belki biraz müteselli olurum fakat heyhat. Cenab-ı hak bize gözyaşı bile vermemiş. Hikmet!!!? Ne yazıyorum, ne ediyorum bilmem. Kalem bir şeyler yapıyor, çiziyor. Ama nedir? Ne yapıyor?
Reklam
Vakitler hiç geçmiyor. Ruh ızdıraplar içinde kalıyor. Ne haldir bu yarabbi!!! Bizi bu esaretten an-karib halas eyle.
Zığ - 7 Haziran 332 (20 Haziran 1916) - Salı
Gazete geldi. Çok hoş yazıyor. Novoye Vremya muharriri yazdığı bir makalede Van, Bitlis, Muş, hatta Erzurum'u da bıraksak ehemmiyeti yoktur, burada dağların ehemmiyeti vardır diyor. Türklerin kuvvetinden, intizamından bahsediyor.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
248 syf.
8/10 puan verdi
Kitap, I. Dünya Savaşı döneminde Ruslara esir düşen Üstteğmen Hüseyin Hamit'in bu esaret yıllarında yaşadıklarını yazdığı günlüğü. İki bölümlük eserde ilk bölüm Esaret ikinci bölüm ise Anavatana Dönüş. . Bir esaretlik söz konusu olduğundan eser yer yer durgun ilerliyor. Yedim, içtim, yıkandım gibi cümleler uzun vadede bir miktar sıkabilir. Ama kendisi de bir yazar değil neticede. O yüzden daha çok 100 yıl öncesindeki anlara direkt şahit olabilme düşüncesiyle okudum. Akşamları yapılan ruh çağırma seansları kendisinin günlerini şenlendirdiği gibi kitabı da bir miktar hareketlendirmiş. Öfkesini dile getiriş şekli beni oldukça güldürdü. Kitabın ortalarında durgunluk devam etse de Hüseyin Hamit'i bir miktar tanımış olduğumdan daha keyifle ilerledim. . Eserin tam 104 yıl sonra Atatürk Kitaplığı'nda keşfedilip kitaplandırılması beni çok etkiledi. Nitekim Hüseyin Hamit'e dair ne bir foto ne bir aile bilgisi var. Sanki geçmişten kitaplığıma gelen bir yolcu gibi. . Yayınevine gelirsem; Yapı Kredi Yayınları arka kapakta "esaretten kaçma" ifadesini kullanınca bu kaçışın baya baya heyecanlı adeta bir prison break havasında olacağını ummuştum, değildi. Bu beklentiyle okumayın, üzer. Yine yayınevinin orijinal dili koruması hoşuma gitse de günümüzde kullanılmayan kelimelerin anlamlarını yazmaması okumaya dair olan dikkatimi çok dağıttı.
Bir Osmanlı Subayının Esaret Günlükleri
Bir Osmanlı Subayının Esaret GünlükleriHüseyin Hamit · Yapı Kredi Yayınları · 202017 okunma
248 syf.
6/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Zevkli ama yorucu bir kitap / günlük. Başlangıçta keyifli ve akiciydi fakat bir süre sonra sürekli olarak rutin cümlelerden ( akşam pilav, patates, balık yedim gibi) bir süre sonra sikiliyorsunuz. Günlük formatının sikiciligina rağmen, genel içerik sürükleyici ve ilgi çekici. Mesela klasik bir esir hayatından farklı, daha özgür bir hayat sürüyor olması beni şaşırttı. Ayrıca ruh çağırma ve çağrılan ruhlara savaşın seyrini sorma gibi olayların betimlenmis olması da çok hoştu. Bu kitabı okurken beklentilerinizi bu gibi hoşluklar ile günlük formatının birbirini tekrar eden sıkıcılığına göre oluşturmak yerinde olur.
Bir Osmanlı Subayının Esaret Günlükleri
Bir Osmanlı Subayının Esaret GünlükleriHüseyin Hamit · Yapı Kredi Yayınları · 202017 okunma