Alkol, insana unutmak istediklerini hatırlatıyor; hatırlamak istediklerini unutturuyor. Eskiden olanlar sanki dün olmuş gibi, dün olanlar sanki çok eskide kalmış gibi...
Tamamen benim için zaman kaybı olan bir kitap oldu .Ne zaman bitecek diye bekledim. Tavsiye etmiyorum.Uzun zamandır bu kadar sıkıcı bir kitap okumadım.
Çok etkileyici bir teşekkür yazısıyla başlayan kitap haliyle hepsinden bahsedemeyeceğim on dokuz öyküden oluşuyor.İlk öykü, kocası ölen bir kadının zamanında kocasını geri kazanmak için uyguladığı yöntemle onu tekrar etkilemeye çalışması üzerine kurulu.Kavanoz dolusu reçeller yaparak...Ve bir elveda öyküsü...
Bu arada öykülerde yer alan karakterlerin çoğu birbiri ile bağlantılı.Her öykü bambaşka tat ve hayat.
Öykülerin temelinde kitabın adı var : Kısa çizgiye kısa diyebilenlerin hikâyeleri.Onlarca kişinin dediğine aldırmadan kendi sözünü, doğruyu, kendi doğrusunu söyleyenlerin hikâyeleri...
Öykülerin çoğu ölüm üzerine kurulu ve kavram çok farklı işleniyor.Bir öyküden örnek vereceğim. Hasan Hüseyin on yaşındayken daha mutluluğu bilmezken, ölüm biziz diyen bir kuzgunla anlaşmaya girer.Hasan Hüseyin mutlu olmadan ölmek istemez.Anlaşmanın koşulu ise; mutlu olduğunda kuzgun omzuna konduğu an ölüme razı gelecektir.
“O Masa Derinlik Sarhoşluğu Yaşayanlar İçin Ayrıldı Efendim Dilerseniz Sizi Buraya Alalım"adlı öykü benim kitap içinde çok ayrı bir yerde tuttuğum öykü oldu. Kitabı bitirince ikinci defa okudum.Bu öykü genişletilse,derinlere inilse bir roman olacak boyutta.
kitaptaki tüm öyküler bitti. ve şu paragraf ile karşılaştım. okuyuculara seslendiği için onunla başlamak istedim.
" Türkçe güzel ve zor bir dildir sevgili okuyucu. yazıldığı gibi okunmaz. İnsanların korktukları ama korkmamaları gereken şeyler ve korkmadıkları ama korkmaları gereken şeyler üzerine bir öykü yazıyorsa biri, bunu yazıldığı gibi