Komşu bir ülkedeki iç karışıklığa benzin döküldü, emperyalist planlar için o ülkeye silahlı gruplar sokuldu. Daha burada saymak bile istemediğim türlü şeyler yapıldı.
Türkiye'nin İdlib'de en ufak bir milli çıkarı yoktur. Türkiye'nin çıkarı Suriye'de toprak bütünlüğü ve istikrarın kurulması ve 5 milyon Suriyelinin evlerine dönmesindedir. E. Tuğgeneral Nejat Eslen'in dediği gibi, yapılacak tek şey gözlem noktalarını sınıra yakın kesime çekip oradan Türkiye'ye teröristlerin girmesinin önlenmesidir.
Suriye ve hamisi Rusya orada ne yaparsa yapsın, bizim önceliğimiz kendi evlatlarımızdır. Türkiye'nin asıl milli çıkarları Fırat'ın doğusundadır, oradaki ABD-İsrail yapılanması olan PKK unsurlarının temizlenmesindedir. Daha yeni, İran Türkiye'ye "gelin birlikte temizleyelim oraları hem PKK, hem ABD'den" dedi, duyan olmadı. Rusya ve Suriye de zaten orayı temizlemeyi gündemine almış durumda. İdlib'i hallettikten sonra sıra oraya gelecek.
Ama biz ne yapıyoruz? İdlib'deki militanlara Amerikan TOW füzeleri veriyoruz. Yüreğimizi yakan sekiz şehidimiz var sonuçta. İdlib'de köy köy ilerleyen Suriye ordusu da son bir ayda en az üç yüz asker kaybetti terör gruplarıyla çatışmalarda. Rus komandolardan da ölenler var. İdlib'deki son saldırı öncesi en az dört askerin öldüğünü biliyoruz.
Yani İdlib'de Türkiye ve Suriye'yi (Rusya ve İran'ı da sayabiliriz) karşı karşıya getiren durum en çok ABD'yi sevindiriyor. Burada kaybeden Türkiye, Suriye ve Rusya, kazanan Amerika.
Davos'ta kamuoyuna kapalı toplantılarda özetle şunlar konuşuldu:
"Halk sahillere hücum etti, vatandaş denize giremiyor" misali, 8 milyar insanın büyük bir kısmı yok olmalı ve geri kalan azınlık da Davos sakinlerine müşteri ve köle yapılmalıydı. Böylece 4,6 milyar insanın varlığına denk bir servete sahip 2153 kişi, bahçeli villalarında huzur ve güven içinde tertemiz bir doğanın tadını çıkarabilirdi. Keza, Afrika'nın tüm kadınlarının mal varlığının toplamından daha zengin 22 (yirmi iki) erkek de öyle.
Onlara göre, işlerine yaramayan üstelik ortalığı da kirleten ve ürettikleri ürünleri satın almaktan aciz büyük insan kitleleri kurtulunması gereken safralardan başka bir şey değil.
Bank of America ABD'nin en büyük ve en yaygın bankalarından. Kısa adı BOFA. Bofa analistleri 2020'ye dönük bir rapor hazırladılar, diyorlar ki "2020 küreselleşmenin son bulduğu ve milli koruyuculuk eğiliminin hayata geçtiği yıl olacak."
Tv lerde izlediğiniz saçma komplo teorilerinin çok ötesinde, vcovid başlamadan önce yapılan çalışmaları tarih, kişi ve mekanlarla vermiş. Şaşıp kalıyorsun göstere göstere covidi nasıl yaydıklarına. bir roman gibi akıcı ve ağır makaleler içermiyor. Eğer covid hakkında bilgim olsun derseniz
Covid - 19 pandemisi döneminde Pankuş yayınlarından çıkan kendi türünün ilk eserlerinden. O dönemde pandemiyi konu alan görünenin arkasında yatan gerçekleri gün yüzüne çıkarıp görmemizi sağlayan başka bir kitap yayımlanmamıştı. ABD-Çin arasındaki ilişkileri, dış politikadaki dengelerin insan sağlığına etkilerini irdeleyen araştırma eseri. Okumanızı ve aydınlanmanızı tavsiye ederim. Kitabı bitirince bir virüsten ötesi ifadesinin ne anlama geldiğini ve haklı olduğunu anlıyorsunuz.