Atatürk, Boğaziçi’inde bir gazinoda dinlenirken halkın okşayan bakışlarla sesini duymak için konuşmasını beklediğini hissetti. Çevresindeki gençlerle sohbete başladı. Konu sanatın türlü dalları ile akademik bir havaya bürünmüştü.
Herkes kulak kesilmiş O’nun bu konular üzerindeki düşüncelerini dinlerken, köşedeki masaların birinde oturan bir beyin elindeki bardak o sessizlik içinde şangırtı ile yere düşüyor. Herkesin yerici bakışları, bu yakışıksızlığı yapanın üzerinde toplanıyor. Adamcağız ise neredeyse sakarlığın verdiği utançtan ölecek..
Tam bu sırada ikinci bir şangırtı, bu kez bakışları kendi bardağını da yere bıraktıktan sonra eli henüz havada duran Atatürk’ün gülen yüzü ve hoşgörülük taşıyan gözleri üzerine çekiyor.
Ve halk, bu davranıştaki inceliği kavradığını uzun, çok uzun alkışlarla anlatıyor..
- Atatürk’ü Anlamak.
Atatürk ile ilgili kısa hatıraların derlendiği, Ata'mızın daha samimi ve insani yönlerini görmemizi sağlayan zekasına tekrar tekrar hayran bırakan çok naif bir kitap. Şiddetle önerilir.
Atatürk'ü AnlamakHüseyin Yıldırım · D.K.K. Karargah Basımevi · 19985 okunma