Hwang Sok-Yong Reviews
You can find Hwang Sok-Yong reviews, Hwang Sok-Yong book reviews, Hwang Sok-Yong ratings on 1000Kitap.1993 yılında Ümraniye çöplüğünde meydana gelen patlama sonucu 39 can kaybetmiştik.Ülkemizdeki akıl almaz toplu ölüm çeşitlemelerine bir şık daha eklenmişti.Unutuldu gitti, ben unutmadım.
Hwang Sok-yong Tanıdık Şeyler’de çöpleri ayrıştırarak hayatını kazanan,çöplüğü evi bilen insanların öyküsünü anlatıyor.
Pörtlek, Saçkıran, Köstebek...Saçkıran gönlümde taht kurdu, saflığı ve içtenliği ile...
Hızla tükettiğimiz, yerine gecikmeksizin yenilerini koyduğumuz şeyler, tanıdık şeyler kimileri için çok fazla anlam taşıyor.Biz bilmesek de!
Mistik uzak doğu hikayelerine bayılırım. Bu roman ekstra olarak günümüzle ve günümüzün sorunları ve topikleriyle de harmanlanmış güzel bir yolculuk. Dili o kadar sade ki film izler gibi buluyor insan kendini. Bazı bölümleri sakin ve dingin bir kafayla okumayı tavsiye ederim, metaforik anlatımlar ve imgeleme çok yoğun.
Sevdiğim bir kitap oldu.
Bir kızın 22 yaşına kadar yaşadığı olayları, o kızın özel yeteneklerini anlatıyordu.
Çok şey yaşamış, görmüştü fakat asla vazgeçmemişti.
Bence çok özel bir kitaptı.
Fantastik bir yanı vardı ve bu beni mutlu etti açıkçası çünkü asya edebiyatından ilk defa fantastik türü içeren bir kitap okumuş oldum.
Ve dikkatimi çeken bir diğer şey ise (kii bu konuda yazara büyük sempati besledim ve cidden hayranlık duydum) müslümanlık hakkında birşeyler yazarken doğrular yazılmış, önyargı olmaksızın müslümanlığı üstü kapalı bir şekilde anlatmış.
Hani yabancı bir yazarın müslümanlığa olan tutumu beni etkiledi açıkçası ve bence okuyup sizde bunu görmelisiniz. ;))
savaş..
"Şimdi meydana gelen savaş güçlülerin küstah kibri ile güçsüzlerin çaresizliklerinin ortaya çıkardığı bir cehennemdir."
Kitabı gerçekten çok beğendim. Savaşı, getirdiği zorlukları, insanların açlıktan, sefaletten, başka insanların kibrinden dolayı ölmesini ve bunun çoğunu da kimsenin görmemesini, dünyada savaştan kaçarken en çok istismar edilen mültecileri anlatmış. Hızlı bir şekilde okunabilecek ama etkisini üzerinizden o kadar hızlı atamayacağınız bir kitap. Bana sevdiğim bir arkadaşım hediye etmişti, severek yeri geldiğinde üzülerek hatta kızarak okudum. Tavsiye ederim.
Bari ailesinin 7. kızı, erkek evlat isteyen babasının ve annesinin yaşadığı hayal kırıklığı ile beraber terk ediliyor küçücük bir bebekken, büyükannesinin onu kurtarmasıyla kaderi için, kendi ve hayatı için mücadele verebiliyor Bari.
Bari büyükannesinin anlattığı bir efsanedeki prensesin ismi, efsaneye göre prenses abı hayattan içebilmek için talihin karşısına çıkaracağı ne varsa göğüs germek zorunda, tıpkı Bari gibi.
Kore'de çıkan kargaşa ve kaos yüzünden ailesi dağılıyor Bari'nin, tabiri caizse akıntıya karşı yüzen bir balık misali yolunu bulmak için çabalıyor, şartların doğurduğu bütün kötülüklere bir yere kadar dayansa da sonunda göç ediyor. Göçmenliği görüyor, insanlığın nasıl can pazarında umudu satın alabilmek için helak olduğunu görüyor.
Yeniden kurduğu hayatta ilk önce eş, sonra anne oluyor Bari.
Gerçekten iyi bir hayat mümkün mü? Acılara rağmen mutluluk mümkün mü?
Kore edebiyatından okuduğum güzel bir eserdi, herkese tavsiye ederim. Kore ve uzak doğu edebiyatına devam etmeyi düşünüyorum, tavsiyeleriniz varsa beni çok mutlu edersiniz.
224 syf.
9/10 puan verdi
Prenses Bari
Prenses unvanı aristokratik yapının unsuru olarak bilinir. Sarayların, zenginliklerin, mutlu hayallerin içerisinde müstesna bir motif olarak baş köşeye oturur Prenses. Ama modern dünyaya geldiğimizde anımsadığımız Prenses Diana'dır. Fakat Prenses Bari alışılagelen prenses figürünün dışında bir yerde konumlanır. Bunda Uzak Doğu kültürünün etkisi