Ian Rankin (d. 28 Nisan 1960; Cardenden, Fife), İskoç polisiye roman yazarıdır. En iyi bilinen kitapları Müfettiş Rebus roman serisidir. Ayrıca birkaç edebi eleştirisi de bulunmaktadır.
Cowdenbeath'de Beath Lisesi'nde okuyup, Edinburgh Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra Tottenham, Londra'ya taşındı. Tam zamanlı bir romancı olmadan önce üzüm toplayıcı, domuz çobanı, vergi memuru, alkol araştırmacısı, müzik gazeteciliği, üniversite sekreteri ve punk müzisyeni olarak çalıştı. Şu anda ise yaşamını karısı Miranda,iki oğlu Jack ve Kid ile Edinburgh'da sürdürmektedir. Edinburgh Üniversitesi'nde öğretim görevliliği yapmış ve halen Alexander McCall Smith ve James Naughtie gibi isimlerle beraber Edinburgh Üniversitesi'nin ünlü James Tait Black Memorial Prize ödülünün komitesinde yer almaktadır.
Vahşi Köpekler Bile (2015)
21. Rather Be the Devil (2016)
22. In a House of Lies (2018)
23. A Song for the Dark Times (2020)
24. A Heart Full of Headstones (2022)
1- Modernleşme Sürecinde Osmanlı Kentleri
2- Hayalet - Eski Bir Hükümlünün İtirafları
3- Gölge İncil'in Azizleri - Bir Dedektif John Rebus Polisiyesi 19 -
Ian Rankin
4- Kemalist Türkiye Ve Ortadoğu - İki Dünya Savaşı Arası Dönemde Uluslararası İlişkiler
5- Yapının Yokluğu - Göstergebilimsel İnceleme ve Yapısal Yöntem
6- Anna Karenina'nın Gerçek Hikayesi
Bir Dedektif John Rebus Polisiyesi serisinin ilk kitabı olan Düğümler ve Haçlar; akıcı anlatımı, zihin yormayan kurgusu ile kolay okunan bir yapıya sahip olsa da; karakter anlatımının olay örgüsünün önüne geçmesi, duygu uyandırması beklenen haberlerin tepkisiz karşılanması, derinlik içermeyen diyalog ve gelişmeler sebebi ile polisiye beklentimi karşılamadığını söyleyebilirim.
Özel Hava Birliği bünyesinde görev yapmış John Rebus, Edinburgh Polis Teşkilatı'nda dedektif olarak çalışmaktadır. Askerlik yaptığı döneme dair travmatik anıları sebebi ile gizli kalmış, anımsamadığı yaşantıları ve anlam veremediği kabusları ile tek başına baş etmeye çalışmaktadır. Tek ilişkide olduğu kişi sahne hipnozcusu olarak çalışan kardeşi Michael Rebus'dur. Üç genç kızın kaçırılması ve boğularak öldürülmesi ile tüm teşkilat gibi John Rebus da kendini katilin peşinde bulur. Aynı zamanda evine gelen düğümlü ipler ve kibrit çöpünden haçlardan oluşan gizemli mektuplar da anlam veremediği olayların başlangıcını oluşturacaktır.
Kişi anlatımlarına ağırlık verilmesi sebebi ile cinayet soruşturmasının derin bir kurgu çerçevesinde yansıtılmadığını, bu durumun da uzun soluklu bir seriye giriş yapması ile ilgili olabileceğini düşünüyorum.
Genç dedektif Siophan ile sürekleyici, merak uyandırıcı yolculuğa hazır mısınız? Okudukça daha çok merak edeceğiniz konuyu derinlemesine okurken kendi içinde konu başlıklarını üretirken buluyorsunuz. Dili sade ve akıcı olması ayrı bir güzellik okunmaya değer bir kitap polisiye severlere şiddetle tavsiye ederim.
Serinin beşinci kitabı biraz kötüydü. Aslında kötü demeyeyim de, okuması biraz zordu. Bu kitap ise serinin altı kitap içinde en iyisi. Kalburüstü bir seri haline geldi John Rebus serisi.
Kitap biraz tutuk başladı ama yarısından sonra elimden bırakmak istemedim. Polisin kullandığı yöntemler biraz eskimiş durumda çünkü seri 1987'de başlamış. Biraz o yılların şartlarını düşünmeyi, incelemeyi gerektiriyor. Bütün kitaplarının Türkçe'ye çevrilip basılmasını dört gözle bekliyorum. Serinin yedinci kitabını da okumayı iple çekiyorum.
Herkese iyi okumalar.