İbn Aşur (Muhammed Tahir bin Aşur)

İslam Hukuk Felsefesi author
Author
8.6/10
5 People
13
Reads
5
Likes
1,730
Views

İbn Aşur (Muhammed Tahir bin Aşur) Posts

You can find İbn Aşur (Muhammed Tahir bin Aşur) books, İbn Aşur (Muhammed Tahir bin Aşur) quotes and quotes, İbn Aşur (Muhammed Tahir bin Aşur) authors, İbn Aşur (Muhammed Tahir bin Aşur) reviews and reviews on 1000Kitap.
Ancak Kur'an ayetlerinden herhangi bir ayet bile tek başına birçok, ilim, fen ve sanat inceliklerini, nüktelerini barındırır.
bu cümle beni çok üzdü :(
İslâm hukuk literatüründe mekâsıdu’ş-şerî’a (dinin talimat ve hükümlerinin gayesi, gerekçesi) konusunu ele alan kaynaklar bir elin parmaklarını geçmez.
Reklam
Tefsir ilminin konusu, Kur’an’ın manalarını açıklamaktır. Bu manalar; irşad, hidayet, adab, kendi cemaatindeki toplumun halini ve bu toplumun karıştığı diğer toplumlarla olan ilişkilerini ıslah etmeyi kapsamaktadır.
Sayfa 280
Çünkü Kur’an, kıssaları suredeki münasebetini dikkate alarak aktarır. Bu da ona iki özellik kazandırır. Biri burhan, diğeri de açıklayan olmasıdır.
Sayfa 254
... “فَجَٓاءَتْهُ اِحْدٰيهُمَا تَمْش۪ي عَلَى اسْتِحْيَٓاءٍۘ قَالَتْ اِنَّ اَب۪ي يَدْعُوكَ لِيَجْزِيَكَ اَجْرَ مَا سَقَيْتَ لَنَاۜ Az sonra o iki kızdan biri haya ve edep abidesi halinde yürüyerek çıkageldi ve ‘Bize sunduğun sulama hizmetinin ücretini vermek üzere babam seni dâvet ediyor’ dedi.” (Kasas, 28/25) Ayette geçen تَمْش۪ي fiili, عَلَى اسْتِحْيَٓاءٍۘ ifadesinin kendisi üzerine bina edilmesi için zikredilmiştir. Zira ayetin başında geçen جَٓاءَتْهُ َzaten gelmeyi ifade ettiğinden ayrıca تَمْش۪ي nin zikredilmesine gerek yoktur. Burada yürümenin haya üzerine bina edilerek zikredilmesinde bu yürüyen bayanın ne kadar hayalı olduğuna bir vurgu vardır. Ayrıca عَلَى اسْتِحْيَٓاءٍۘ kısmındaki عَلَى harfi cerri, mecazi bir yükseklik ifade etmekte olup, haya vasfının onunla bütünleşmiş olduğunu bildirmek için kullanılmıştır.
Lokman (a.s.) oğluna nasihat ederken insanlarla hüsn-ü muaşeret (güzel geçinme)in edeplerini açıklamanın peşinden insanın şahsi olarak edebi ile alakalı olan yürüme ve konuşmayı zikretmektedir. Zira yürüme ve konuşma bir insanın edebini gösteren görünen ve bilinen hareketleridir. Kur’an, yürürken ve konuşurken olması gereken edebi öğretmektedir. O da dengeli yürümek ve bağırıp, çağırarak konuşmamaktır. Edeb içinde dengeli yürümenin ölçüsünü veren ayete baktığımızda şunları görüyoruz : وَاقْصِدْ ف۪ي مَشْيِكَ Yürüyüşünde orta yolu tut." (Lokman 31/19) Ayette geçen قْصِدْ kelimesi iki uç arasındaki orta yer; vasat ve adalet manasına gelmektedir.
Reklam
İbnu’l-Arabî, “Ebu Hamid Gazalî, gecelerin karanlıklarında parlayan dolunaydı. Boyunlarda bir inci gerdanlıktı. Onun bu hali, tasavvufa boğulana dek hep devam etti. Daha çok onlarla beraber tasarrufta bulundu ve sonunda hakikatin, gerçeğin dışına çıktı. Bundan böyle görüşlerinde daha çok tasavvufa yer verdi.”
Sayfa 132 - Ebubekir İbnu’l-Arabî (543)
26 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.