İbn Bacce

8.8/10
8 Kişi
41
Okunma
25
Beğeni
3.056
Görüntülenme

İbn Bacce Sözleri ve Alıntıları

İbn Bacce sözleri ve alıntılarını, İbn Bacce kitap alıntılarını, İbn Bacce en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Tüh ya! Mal gider, gelir ! Maldan geriye sözler ve hatıralar kalır. "
İslam dünyasındaki en büyük sıkıntı, kişinin kendi dindarlığını yaşamasından ziyade başkalarının kendi yaşam biçimine göre şekillendirmeye zorlanmasından kaynaklanıyor. Bu noktada yapılması gereken en temel unsur bir insanın bir diğer insanın yaşam alanına saygı duymayı öğretmekten ibarettir.
Sayfa 215Kitabı okudu
Reklam
İnsan cismani fiilleriyle maddi varlığını sürdürür, ruhani fiilleriyle şerefli bir konuma gelir, akli fiilleriyle ise ilahi bir nitelik kazanır.
Kişinin mutluluğu ancak erdemsiz toplumun meşgalelerinden zihni anlamda uzaklaşarak "kendi kendini yönetme" biçiminin bilgi, ahlak ve düşünce temeline dayalı olarak oluşturulabilir.
"Bazı bozuk devletlerde İbn Bacce'nin 'nabit' (ayrık ot) veya 'nebavit' (ayrık otlar) olarak isimlendirdiği insanlar ortaya çıkarlar. Nabit ona göre, 'bozuk bir devlette yaşayan, buna rağmen doğru düşünce sahibi olan şahıs' tır. Kavram, ekili arazide diğerlerinden farklı olarak kendi başına yetişen ayrık otu, anlamındaki nabitten ilham alınarak geliştirilmiştir. Farabi daha önce aynı örneği es-Siyasetu'l Medeniyye'de tam tersine erdemli şehirde yaşayıp kanun dışı davranan asalak şahıslar için kullanmıştır. Bunların görüşleri de eylemleri de toplum için zararlı olup ortadan kaldırılmaları ona göre en iyi seçenektir. Görüldüğü üzere İbn Bacce muhtemelen Farabi'den ödünç aldığı bu kavramı tam zıt bir manada kullanmış, içinde yaşadıkları bozuk devletin ahalisinden farklı oldukları için onlara 'ayrık otu' demiş ve bunların faziletli olmakla diğerlerinden ayrıldığını belirtmiştir." syf 25
Reklam
Bireysel Yönetim Okumaları
Allah' birleyen (muvahhid) uygunsuz ortamlardan uzaklaşarak yalnızlaşabilir (mütevahhid) buna dair gerekli önlemleri alıp, iç huzurunu sağlayarak yaşar, bunu aileye aktarır (Tedbirul-menzil). Bu ailelerden ise toplum oluşur. Buna da Tedbiru'l-mudun, yani siyaset ve devlet felsefesi denilir. Mevlüt Uyanık
Sayfa 174Kitabı okudu
İbn Bâcce, son derece gerçekçi bir tavırla bir taraftan bozuk bir toplumda yaşayan filozofun aktif siyaset aracılığıyla toplumu doğrudan dönüştürmeye çalışmasının tehlikelerini tespit ederken, daha dolaylı fakat son tahlilde kendi içinde daha tutarlı bir metotla önce fıtratlarında fazilet ve bilgiye istidat bulunan insanların “tedbîrü’l-mütevahhid” adını verdiği mütekâmil bir zihnî ve ahlâkî terbiye programı sonucunda ulaştıkları keyfiyetin yanı sıra toplumda belli bir kemiyete de ulaşmalarıyla birlikte toplumun daha sağlıklı bir şekilde dönüştürülebileceğinin, diğer taraftan da bu derece yüksek zihnî ve ahlâkî faziletlerle donanmış insanların, mutlu olmak için erdemli devletin kurulmasını beklemeksizin kendi zâtî mutluluklarını gerçekleştirmelerine fırsat verilmesi gerektiğinin altını çizmiştir.
Sayfa 32 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu BaşkanlığıKitabı okudu
Her durumda yeni bir çözüm olabilmesi ve yeni alternatiflerin ortaya çıkabilmesi, her durumda yalnız kalmayı (mütevahhid) göze alarak mevcut durumlar arasında şer noktasında bir tercihte bulunmamak tavrını gündeme getirmek gerekir. Bu durumda 3. Halin imkânını araştırmak gereklidir. Bu da yanlışa evet demeden, ikisi arasında bir tercih yapmadan herhangi muhtemel bir menfilikten kaçınmakla mümkün olabilir...
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
فالإنسان، بالصور الروحانية المختلطة، صادق و كاذب. İnsan, doğru ve yanlış ruhani suretlerden oluşan bir karışımdır.
birinci fasıl
Íbn Bâcce ve Îbn Tufeyl'den hareketle söyleyecek olursak. "filozof erdemli devlet yerine bozuk bir devlette yaşıyorsa, asli görevi olan devleti yönetmeyi bir kenara bırakıp, topluma doğrudan yayması durumunda görüşlerinin yanlış değerlendirilmesinden dolayı hayatı dahi tehlikeye girecekse, bu durumda özü gereği yanlış olan bir itizali benimseyebilir. Bu tavrın arizi getirileri olan, toplumun kokuşmuşluğundan uzaklaşma ve muhtemel zararlarından korunma gibi faydalar da temin edilmiş olur." Bu aslında toplum içinde kalıp, ama zihni olarak itizal içinde olmaktır." Burhan Köroğlu; ibn Bace ve İbn Tufeyl
Sayfa 175Kitabı okudu
...seçme özgürlüğü ahlâkî fiilin prensibidir. Seçme ise ancak akıl ve düşüncenin ürünüdür. Aklın hayvanî istekleri kontrol edememesi durumu “vahşi hayvan ahlâkına sahip olanlar” diye isimlendirdiği bir grup için söz konusudur. Bu tür insanlarda hayvanî nefis, nâtık (düşünen) nefse galebe çalar ve nefsin istekleri daima düşünce-ye muhalefet eder. İbn Bâcce bu tür insanları hayvanlardan daha tehlikeli olarak kabul etmektedir, çünkü bu tür insanlar hayvanî karakterli fiillerini gerçekleştirmek için akıllarını kullanırlarken, hayvanlar ise sadece tabiatlarının gerektirdiğini yapmaktadırlar.
Sayfa 23 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu BaşkanlığıKitabı okudu
..beslenme gücü, nefsin en öndeki gücüdür.
Sayfa 62 - Yazma Eserler KurumuKitabı okudu
Aristoteles’in söylediği gibi, bütün bilgiler, güzel ve hoştur. Fakat bir kısmı diğerlerinden daha değerlidir. Pek çok yerde ilimlerin değerinin mer-tebeleri sayılmıştır. Nefs ilmi (psikoloji), matematik ve doğa ilimlerinden her açıdan üstündür. Bütün ilimler, nefs ilmine muhtaçtır ve nefs bilin-meden ve başka bölümlerde açıklandığı gibi mahiyeti tam öğrenilmeden, ilimlerin ilkelerini öğrenmemiz mümkün değildir. Öte yandan, malumdur ki kendi nefsini bilmede güven vermeyen biri, başkası hakkındaki bilgisin-de daha güvenilmez sayılmaya lâyıktır. Kendi nefislerimizin mahiyetinin durumu veya nefsimiz hakkında söylenenlerin doğru veya yanlış olduğunu bilmezsek, başka konularda öğrendiklerimize güvenilmemesi tabiidir. Diğer taraftan, nefsi bilmek, araştırmacıya, kendileri olmaksızın doğa biliminin kemâle ermeyeceği öncülleri almada (kavramada) bir güç kazandırır. Siyaset bilimine (medenî hikmetlere) gelirsek, nefsin durumunu bilmeden o alanda sağlıklı bir hüküm vermek de mümkün değildir.
Sayfa 48 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.