İbn Battuta

İbn Battuta Seyahatnamesi author
Author
8.8/10
85 People
499
Reads
75
Likes
7.7k
Views

Most Liked İbn Battuta Posts

You can find Most Liked İbn Battuta books, most liked İbn Battuta quotes and quotes, most liked İbn Battuta authors, most liked İbn Battuta reviews and reviews on 1000Kitap.
Bütün köşeler, koltuk, halı, minder gibi ev eşyasıyla doluydu. Fakat eşyalar dökülüyordu, kullanıma elverişli değildi. Çünkü Hint'te âdet, hükümdar vefat ettiği zaman köşkünü eşyası ile olduğu gibi bırakmak ve hiç dokunmamaktır! Ölenin yerine geçen, başka bir köşk yaptırır.
Sarayda bayram eğlenceleri sırasında
Sonra saz ve dans takımı getirilir. Evvelâ, o sene esir edilen Hindu reislerinin kızları gelip dans eder, şarkı söylerler. Sultan bu kızları kumandan ve muhterem misafirlere armağan eder! Daha sonra diğer Hindu kızları şarkı söyleyip dans ederler. Bunları da kardeşlerine, akrabalarına, kayınlarına ve bey çocuklarına bağışlar.
Reklam
Başarısız bir darbe girişimi
Tuğluk, devletin kalbine yerleşip işi sağlama alınca oğlunu Telink [=Telingâna] bölgesine yolladı, fetih için. Dihlî şehrinden Telink'e üç ayda varılır. Onun yanında Melik Temûr, Melik Tikîn, Mühürdâr Melik Kâfur ve Melik Bayram gibi ileri gelen kumandanların da yer aldığı muazzam bir ordu bulunuyordu. Tuğluk oğlu, Telink'e ulaştığında isyan hevesine düştü ve şair hukukçulardan Ubeyd adlı nedimine Sultan Tuğluk'un vefat ettiğine ilişkin haberleri ahali arasında yaymasını emretti. O sanıyordu ki halk bu haberi duyunca kendisine bağlılığını bildirmek; biat etmek için koşacak! Oysa haber ahaliye yayıldığında kumandanlar durumu hoş karşılamadı. Her biri kendi davulunu çaldırarak muhalif olduğunu bildirdi. Kimse kalmadı Tuğluk oğlunun yanında. Ayrıca onu katletmek de istediler. Fakat Melik Temûr bunu önledi; duvar gibi dikildi onun önüne! Böylece Tuğluk oğlu on cengâver atlı ile babasının yanına kaçtı!
Tuğluk oğlu'nun yaşadığı hayal kırıklığını tasavvur edemiyorumKitabı okudu
Hint gâvuru, sığıra olağanüstü saygı gösterir. Sığır sidiğini, uğurlu olmak ve hastalandıkları vakit şifa bulmak amacıyla içerler. Evlerini ve tüm duvarlarını sığır gübresiyle sıvarlar.
Davul zurna çalanlar yakılacak kadının gelmesini bekleyerek ayakta duruyorlardı. Kadın yavaş yavaş ilerlerken ateşi görüp ansızın korkuya kapılmasın diye erkekler ellerinde tuttukları büyük bir perde ile kızıl alevi örttüler. Kadınlardan birini gördüm, yaklaşıp sert bir hareketle örtüyü erkeklerin elinden çekti aldı, gülerek şöyle dedi: "Mârâmî tersânî ez âteş? Men mîdânem û âteşest, rehâkünî mârâ!" Anlamı şudur: "Beni ateşle mi korkutuyorsunuz? Onun ateş olduğunu biliyorum, bırakın beni!" Sonra ateşe saygı amacıyla ellerini başının üstünde bağlayarak bıraktı vücudunu alevlere... Bu sırada davullar, zurnalar ve borular çalındı. Adamlar ellerindeki odunu ateşe atmaya başladılar. Diğerleri de kadın hareket etmesin diye tam üstüne yığdılar yakıtları! Sesler yükseldi. Feryad ü figan arttı. Bu feci manzarayı görünce az kalsın atımdan düşecektim. Allah'tan, arkadaşlarım yardımıma koştu. Yüzümü yıkadılar da kendime geldim, derhal oradan döndüm...
Hanefi Alim ibnul-Adim hakkında: "Öyle iyi yürekli ki yardım istemek için yanına vardığında aradığın şeyi sen ona hediye ediyormuşsun gibi sevinir"
Reklam
Geri156
568 öğeden 561 ile 568 arasındakiler gösteriliyor.