Hakkında
İbn-i Seddad, Musul'da 7 Mart 1145'te doğdu. Küçük yaşta iken babasını kaybetti. Seddad oğulları denilen dayılarının yanında yetişti. Bu sebeple İbn-i Seddad diye bilinir. Eğitimini o kentte bitirdikten sonra, Bağdat Nizamiye Medresesi'ne devam etti. Çok geçmeden "muid" (molla) unvanı ile medresede ders vermeye başladı. Yaklaşık 1173'de Musul'a dönüp oradaki medresede "müderris" olarak göreve başladı. Sonra Bağdat'a döndü Bağdat Nizamiye Mederesesi'nde müderrisliğe devam etti. 1118'de Hicaz'a Hacca gitti.
Hacdan Bağdat'a döndükten hemen sonra Ekim 1887'de Kudüs'ü eline geçirmiş olan Mısır Eyyubiler Sultanı Selahaddin Eyyubi İbn-i Seddad'ın o zamanki ününü duyup eserlerini okumuş olduğunu bildirip onu yanında devamlı olarak memuriyete davet etti. İbn-i Seddad bunu kabul etikten sonra Kadıasker rütbesi ile devamlı olarak Sultan Selahaddin Eyyubi yanında bulundu. Onun gayet yakın sırdaşı, yakın bir danışmanı, hatıralarının yazarı ve şahsi arkadaşı oldu. Bu görevde iken Üçüncü Haçlı Seferi'nin tüm gelişmelerini Sultan'ın yakın danışmanı olarak izledi. Bu izlenimlerini olaylar gelişmekte ve son bulmasından hemen sonra hazırlamakta olduğu hatıra kitabına geçirdi. Bu Haçlı Seferi'nde Akka Kuşatması ve Arsuf Muharebesi'nde Sultan'ın yanında idi. Sultan Selahaddin Eyyubi'nin Şam'da 4 Mart 1193'de ölümüne kadar sultanın yakın sırdaşı ve danışmanların başında olarak görevde kaldı.
Sultan'ın ölümünden sonra İbn-i Seddad'a Halep Kadısı görevi verildi. Bu görevde iken 8 Kasım 1234'te Halep'te 89 yaşında iken vefat etti.
Tam adı:
Bahaddin İbn-i Şeddad
Doğum:
7 Mart 1145
Okurlar
1 okur beğendi.
15 okur okudu.
21 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
“Sonra seneler ve o seneleri yaşayanlar, göçüp gittiler
O seneler ve seneleri yaşayanlar sanki rüya idiler.”
Sayfa 327 - Büyüyen AyKitabı okudu
Menzilimizden geri çekilmesine aldanmasın . Zira Koç toslamak için geri çekilir !
Sayfa 315Kitabı okudu
Salahaddin Eyyubi, bir gün yoldan geçerken küçük bir çocuğun babasının önünde Kur’an okuduğunu görmüş ve onun kıraatını beğenmişti. Bunun üzerine çocuğa kendi yemeğinden pay verdi. Ayrıca çocuğa ve babasına bir parça toprak bağışladı.
Sultan Salahaddin, öldüğünde elinde zekat vermeye gerektirecek hiçbir serveti yoktu. Sadaka-i nafile konusunda sahip olduğu bütün malını tüketmişti. Öyle ki vefatında hazinesinde altın ve gümüş cinsinden 47 nasri dirhem ve tek bir altın dışında geride hiçbir şey bırakmamıştı.
Salahaddin, namazı cemaatle kılma konusunda çok gayretliydi. Bir keresinde namazını yıllardır cemaatle kıldığını söylemişti.
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Sultan Salahaddin’ i mi bekleyeceğiz.
Kutlu Sultan Salahaddin Eyyubi’ nin İslam uğrunda hayatını, malını, canını, ailesini bütün fedakarlıklar ile geçirdiğini bizzat yanında her daim hazır olan katibinden öğrenmek onu bizim gözümüzden daha da yüceltmiştir. Biz müslümanlara içinde bulunduğumuz şu kara günlere ışık tutacak bir örnek olduğu çok aşikar. Zira Sultan devasa Haçlı ordularına karşı başarısı onun teknik anlamdan çok gayretini ihlasını ve fedakarlığı ile açıklanabilir. Günümüzde işgal edilmiş Kudüs’ün ve müslümanların gördüğü zulümler ve ayaklar altına alınan izzet ve haysiyeti ancak Sultan Salahaddin Eyyubi gibi liderler ve birlik beraberlik içinde cefakar İslam ümmet ile ortadan kaldırılabilir. Kitabı okuduğumuzda dünyanın birçok yerinden gelen yüzbinlerce devasa Haçlı ordularına karşı müslümanların çok büyük imkanları yoktu ama zafer inananların ve Allah yolunda bedel ödeyenlerin olduğunu tarih bize bütün açıklığıyla gösteriyor. Bu iş düşmanın güçlülüğü, teknik, sayı, teknoloji, orduların büyüklüğü gibi nicel kavramlardan önce yürek işi olduğunu bizlere tarih çok defa göstermiştir. Çünkü az ile çokları mağlup etmeyi Allah müslümanlara lütfetmiş. Ama günümüzde yok konjonktürmüş, yok siyasi dengelermiş, yok ekonomik baskılarmış ve bir takım satılmış liderlerin ihanetiyle milyonlarca müslümanın içine sokulan bir avuç yahudiden öyle zulümler görüyoruz ki akıllar hayrette kalır vicdanlar isyan eder. Rabbim müslümanlara dirayet, basiret, feraset nasip etsin. Birlik ve beraberlik versin. 
Sultan Salahaddin Eyyubi-Katibinin Gözünden
