1962 Yozgat doğumlu olan İLHAMİ ERDOĞAN, 1980- 1991 yılları arasında "MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası" sanığı olarak yargılandı. Mamak Askeri Cezaevi, Eskişehir ve Bursa Özel Tip Cezaevleri, Bâlâ ve Ankara Kapalı Cezaevleri ile Ankara Yarıaçık Cezaevi'nde yatarak cezasını tamamladı.
"OZAN İLO" mahlası ile şiirler yazan İlhami Erdoğan'ın şiir ve makaleleri Bizim Ocak, Yeni Düşünce, Yeni Anadolu, Türkeli Hergün, Bizim Dergah ve Yusufiyelilerin Sesi gibi değişik dergi ve gazetelerde yayınlandı. Evli ve 4 cocuk babası olan İlhami Erdoğan Ankara'da ikamet etmektedir.
"MEŞHED"(Şiir), "SÖĞÜT MEKTUPLARI"(Belgesel), "NEFES DEMİR CAN DEMİR"(Şiir), "CAN AZERBAYCAN"(Kollektif araştırma), "TÜRK'ÜM TÜRK'Ü ÇAĞIRIRIM"(Şiir), "DAĞLAR BENİ ÇAĞIRIYOR"(Şiir), "ANLAYANA GÜL UZATTIM"(Şiir), "SÂDIKLARIN HOR GÖRÜNME ZAMANI"(Şiir) "DİL OLMADIM MI?"(Şiir) "BEN ÖLMEM DAHA !"(Şiir) isimli kitapları yayınlanmıştır.
Bir hanede aç uyuyan bulunsa,
Onu, Ömer duyar idi ol vakit.
Öz nefsinin rızkın kesip verirdi,
Muhtaç yeyip doyar idi ol vakit.
Aç gezerdi, asla şekvâ eylemez;
Karnına taş koyar idi ol vâkit.
Dünya yalan deyip', işi sallama,
Diye diye oldun, ele yallama,
Ona sahici mi? Ulan dallama?
Yeter artık yeter, sâbrım taşıyor;
Sen yalan de adam, çağlar aşıyor!
...
Ölmeyecek gibi, çalış dünyaya,
Yarın öleceksin(gibi), gayret et 'sa’y' a(ahirete)!
Gerçek budur.. bunu, sokun kafaya!
Yeter artık yeter, sâbrım taşıyor;
Anlamıyor kimse aklım şaşıyor!
İlhami Erdoğan'ın bu elimde bulunan Türk'üm Türk'ü Çağırırım adlı eseri, bu Ozanın okuduğum ilk kitabı ve çekilişte kazanmıştım iyikide kazanmışım. İlhami Erdoğan ülkücü hareketin değerli ama pek bilinmeyen Ozanlarındandır. Deryaya dalmak gerekmektedir ki inciyi bulalım. İlhami Erdoğan (Ozan İlo) o incilerden biridir.
Kitapta aşk şiirlerinden tutun tasavvufi aşk şiirlerine, dava şiirlerinden tutun, kendi nefsine öz eleştiri yaptığı şiirler mevcut. Şahsen ben sevdim. Kendisini yeni kaydettirdik bu siteye, hedefim geri kalan diğer kitaplarınada ulaşmak ve kendimi şiir nazarında geliştirdiğim gibi kendisini bilinir bir hale getirmek. Çünkü dediğim gibi bir inciyi çıkarınca nasıl zevk duyulacaksa, duyulmayan kişileri duyurmak bana öyle zevk veriyor. Selametle kalın.