“Her kim dertleri tek bir dert yaparsa (yalnız ahireti düşünürse) Allah onun, dünya ve ahiret işlerinden dert ettiği her şeye kâfi gelir. Her kim de dertlerini çoğaltırsa Allah-u Teâlâ onun, dünya vadilerinden hangi vadide helak olduğuna aldırmaz.”
Resûlullah buyurdu; (selamın en güzeli ona olsun) Kim amel defterinin kiyamet günü onu sevindirmesini arzu ederse, ondaki istiğfarı çoğaltsın. ( Umulur ki biri kabul olunur)
✍Allah ondan razı olsun sahabeden Abdullah bin Mes'ud şöyle der:
"Kim bir yol tutacaksa ölmüş olanların yolunu tutsun. Çünkü dirilerin fitneye düşmeyeceğine güvenilmez. Ölmüş olanlar dediklerim, Allah'ın salat ve selamı üzerine olsun Muhammed'in ashabıdır. Bu ümmetin en temiz, en itaatkâr kalpli, ilmi en derin, en az tekellüflü olan kişileridir. Onlar Allah'ın Resûlune sahâbi olsunlar, dini ikâme etsinler diye seçtiği bir toplumdur. Binâenaleyh onların hakkını itiraf ediniz, onların hidayet yoluna sıkı sarılınız. Çünkü onlar dosdoğru bir yol üzere idiler." [
Müsned, 3/134]
●Yine başka bir rivayette Abdullah bin Mes'ud şöyle dedi:
"Sizden biriniz, dininde bir kimseyi taklit etmesin! Zira o iman etmişse iman etmiş, küfretmişse küfretmiş olur. İlle de birine uyacaksanız ölmüş olan sahabelere uyunuz! Zira hayatta olanın fitneye düşmesinden emin olunamaz!" [
sabahın nuruna bir dua 🌷
“ey (son derece affeden) Afüvv! hayatta da affını isterim, ölümde de affını isterim, kabirlerde de affını isterim.
kabirden çıkışta da affını isterim, amel defterleri uçuşurken de affını isterim.
kıyamette de affını isterim, hesap münakaşasında da affını isterim.
sırattan geçerken de affını isterim, mîzanda da affını isterim, tüm hallerde de affını isterim.
ey son (derece affeden) Afüvv! ben daima senin affını isterim.”