Ebu Hanife : (asıl adı: Numan bin Sabit) 699 yılında Kufe’de doğup, 767'de Bağdat'ta öldü. Ehl-i sünnet itikadının lideri kabul edilir. Hanefi Mezhebinin kurucusudur. Müslüman inancında olanların % 45-50'i Hanefi mezhebindedir.
Küçük yaşta Kuranıkerim'i ezberlemiş ve Arapça’nın inceliklerini öğrenmiştir. Gençliğinin ilk yıllarında başta Enes bin Malik olmak üzere birçok sahabiyi görmüş, onlardan hadis dinlemiştir.
Hocası Hammad’ın dersine devam ettiği sırada sık sık Hicaz’a gidip Mekke ve Medine’de çoğu Tabiinden olan âlimler ile görüşür, onlardan hadis rivayeti dinler ve fıkıh müzakereleri yapardı. Ehlibeytten Zeyd bin Ali ve Muhammed Bakır’dan ilim öğrendi.
Tasavvuf bilgilerini Muhammed Bakır, ondan sonra da İmam Cafer-i Sadık'tan öğrendi.
İmamı Azam, İslam dinine yaptığı hizmetleriyle İslamiyet’i iman, amel ve ahlak esasları olarak bir bütün halinde insanlara yeniden duyurmuş, şüphe ve bozuk düşüncelere sahip olanlara cevaplar vermiş, önce itikatta birlik ve beraberliği sağlamış; ibadetlerde, günlük işlerde İslam fıkhının esaslarını ve şeklini tespit etmiştir.
İşte İmamı Azam Ebu Hanife, ileri düzeyde yöntemlerle yaptığı uzun çalışmaları ve içtihadı neticesinde çözdüğü ve bir araya getirdiği fıkıh (hukuk) bilgileri ile Müslümanların ibadetlerinde ve diğer işlerinde İslamiyet'e doğru bir şekilde uymak için takip edecekleri bir yol gösterdi ve bu yola “Hanefi Mezhebi” denildi.
Ebu Hanife, talebelerine verdiği dersleri mükemmel bir yöntemle yürütürdü. Bir taraftan fıkhın eski olaylara ait bilinen hükümleri anlatılır ve müzakere yapılır, diğer taraftan yeni olaylara ait hükümler bulunurdu. Geçmiş ve yaşanmakta olan olayların hükümleri karara bağlanırken, bunlara benzeyen veya aynı cinsten olup da gelecekte meydana gelebilecek olaylara ait hükümler de araştırılıp bulunurdu.
İmam-ı Azam, fıkıh ilmini ilk defa branşlara ayırıp her branşın bilgilerini ayrı ayrı toplamış, usuller koymuştur
Tam adı:
Ebu Hanife, İmam-ı Azam, Nu’man ibn-i Sâbit ibn Zevta
Allah, sıfatları ve isimleri ile var olmuş ve var olacaktır. O’nun isim ve sıfatlarından hiçbiri sonradan olma değildir, O ilmiyle daima bilir, ilim O’nun ezelde sıfatıdır. O kudretiyle daima kadirdir, kudret O’nun ezelde sıfatıdır. Kelam ile konuşur, kelam O’nun ezelde sıfatıdır. Yaratması ile daima yaratıcıdır, yaratmak O’nun ezelde sıfatıdır. Fiil ile daima faildir, fiil O’nun ezelde sıfatıdır. Mef’ul (yapılan şey), mahluktur. Yüce Allah’ın fiili ise mahluk değildir. Allah’ın sıfatlarının yaratılmış ve sonradan olduğunu söyleyen, yahut tereddüt veya şüphe eden kimse Yüce Allah’ı inkar etmiş olur.
İmanın yeri neresidir?
İmanın yeri kalptir, fer'inin de cesette bulunduğu söylenir.
Eğer parmağımda İman var mıdır? Diye sorulursa, "Evet"
Eğer
Parmak kesilince iman nereye gider? Diye sorulursa
Kalbe gider ( İmam-ı A'zam'ın Beş Eseri kitabı sh 51)
Herkese selamün aleyküm,
Aranızdan iki kişiye aşağıdaki seçeneklerden seçmiş olduğu bir eseri hediye etmek istiyorum.
Katılım şartsızdır, eserleri belirtmeniz rica olunur.
Herkes için hayırlısı olsun tekrardan :)
Açıklanma Tarihi: 06. 02. 2023
Uyarı: Sadece 1 eser belirtiniz!
Eserler:
1-
İmamı Azam malumunuz bugünkü Müslümanlarının yarıdan fazlasının benimsediği mezhep olan Hanefiliğin kurucu alimidir. Sahabilerin her biri kendileri için hak bir içtihad ile karara varabiliyorken sonrasında gelenlerden bazıları bozgunculuğu kendilerine yol edinirler. Böyle bir dönemde dinin
Uzun uzun açıklamaya ihtiyaç duymayan bir eser.
Aklında, kalbinde bir şüphesi olan, çıkış yolu arayan ve inancını delillerle sağlam temellere oturtmak isteyen herkes mutlaka okumalı..
Hayırlı geceler, keyifli okumalar...
Fıkhu'l-Ekberİmam-ı Azam Ebu Hanife · Şamil Yayınları · 2016294 okunma
CEVAPLANAN SORULAR AŞAĞIDA
EL-ALİM VE'L-MÜTEALLİM ....................... ........ ..... ......... ....... .............. ............. 21
1. Doğru Bilgiye Dayalı Az Amelin
Bilgisizce Yapılan Çok Amelden Daha Faziletli Oluşu ...................... 21
2. Yeni Delillere Olan ihtiyaç ve