"Rasulullah (s.a.s) ibadette Allah'ı birlemelerine, yalnız O'na yönelmelerine, Allah'a gereği gibi itaat etmelerine ve kafirlerle cihat etmelerine rağmen ashabı adına bu kadar endişe duyuyorsa, ilim ve amelce onlardan çok daha gerilerde olan kimseler nasıl endişe etmezler? Şirke düşmekten nasıl emin olabilirler? Oysa ki ashab, Rasulullah'ın kendilerini neye davet ettiğini biliyorlardı. İhlâsın, şirkten ve müşriklerden uzak kalmanın ne anlama geldiğinin farkındaydılar. Buna rağmen her bakımdan onlardan çok gerilerde olan kimseler neden hiçbir endişe duymuyorlar?
Müşrikler "la ilahe illallah" kelimesinin manasını çok iyi bildiklerinden, bunu söylediklerinde tevhidi kabul edip, içinde bulundukları şirki terk etmeleri gerektiğinin farkındaydılar. O günkü müşrikler tevhidi özellikle bu ümmetin sonra gelenlerinden, hatta sonra gelenlerin ilim sahibi olanlarından bile daha iyi anlıyorlardı. Halbuki bu ilim adamları, kimi hükümlerde ve kelam ilminde dirayetleri olmasına rağmen ibadette tevhidi bilemediler anlayamadılar... Bu yüzden tevhidin zıttı olan şirke girdiler ve bu şirki insanlara süslü gösterdiler.
Hasan-ı Basri (r.h) der ki:
“İman, süsten ve temenniden ibaret değildir. Ancak iman; kalplerde yerleşen ve amellerde doğrulanıp desteklenendir. Kim hayır söyleyip, hayır amel işlemezse, iman iddiası ondan kabul olunmaz.”
Ayşe'den r.h. Rasulullah'in s.a.v. şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir :
"İnsanları darıltmak pahasına da olsa Allah'ın rızasını kazanmaya çalışan kimseden hem Allah razı olur hem de insanları ondan razı eder. Allah'ı kızdırarak insanların rızasını kazanmaya çalışan kimseye hem Allah kızar hem de insanların ona kızmalarını sağlar.
Tirmizi, zühd: 65; Elbani, Sahihu'l-Cami: 5886, 5973
(Salavattaki) “ Ve Ala Âlihi “ sözüne gelince bu, dinde ona uyanları ifade etmektedir. İmam Ahmed rh ve birçok sahabi böyle söylemişlerdir.
Buna göre bu söz hem sahabeyi hem sahabe dışındaki Resulullah (sav) a uyan müminleri kapsamaktadır.
Bilindiği gibi Arap müşrikleri her şeyi yaratanın Allah olduğunu kabul etmelerine rağmen müşriktiler. Allah şöyle buyuruyor:
"Onların çoğu, ortak koşmadan Allah'a iman etmezler." (Yusuf:12/106)