Imran Mahmood Liverpool'da 1969 yılında doğdu. Ailesi İngiltere'deki ilk Pakistanlı jenerasyondandır. Londra'da mahkemelere jüri olarak katılan Mahmood, kitaplarına konu olan kriminal dosyaları incelemekte ve ciddi- komplex davaları takip etmektedir.
Eşiyle birlikte Londra'da yaşamaktadır.
Alt kültürlerin ortaya çıkması için gerekli koşulları yaratıp, eğitim yoluyla ilerlemeyi ortadan kaldırdığınızda, suç çetesi, bir anda isteklerin bir şekilde yerine getirilebildiği ama geri dönüşü olmayan bir yol haline gelir.
* Aşık olduğumuz insana tam anlamıyla ne kadar güveniriz? Onun için yapacaklarımızın sınırı yoktur mesala. Peki ya gerçekten o buna değer mi? Ve onu ne kadar iyi tanıyoruz?
* Evet.. Kahramanımızın başına da ne geldiyse aşık olduğu kadın için yapabildikleri ya da yapabileceğini düşündükleri şeyler için geldi.. '' Aşkın gözü kördür. '' mü olay yoksa bile bile aptallık mıdır yaşananlar?
Kitap baştan sona bir mahkeme salonunda geçiyor. Cinayetten hükümlü bir gencimiz var ve biz tüm olayı o gencimizin ağzından okuyoruz. O gencimizin ismi yok. Sadece o konuşuyor, biz de karşısına geçip onun hayat hikayesini dinliyoruz. Kitabı anlatan gencimiz siyahi. Avukatlara güvenmeyip kendini savunmak için geçmiş hakim ve savcının karşısına.
#yorum
Kolay okunan bir kitaptı ama karakterlerin hiçbirini sevemedim. Hele baş karakterin salaklığı beni benden aldı. Adam, 367 sayfa kendi duruşmasında kendi savunmasını kendi yapıyor. Ara ara merak ettirdi ama genel olarak “ben ne okuyorum ya” dedirtti. Daha kısa olsaymış belki daha katlanılabilir olurmuş. Kısacası beğenmedim.