7 Aralık 1923’te Hindistan’ın Bülendşehr şehrine bağlı Dibai’de dünyaya geldi. Uttar Pradesh eyaletinde bulunan Meerut Üniversitesi’nde Urdu Edebiyatı öğrenimi gördü (1944), aynı alanda yüksek lisans yaptı (1946). 1947’de ölümüne kadar yaşayacağı Pakistan’ın Lahor şehrine yerleşti. Pakistan-Hindistan ayrılığının geniş bir coğrafyada tetiklediği kültürel dönüşümü anlatan başyapıtı Basti’nin (1979) yanı sıra en bilinen iki romanı Naya Gar (Yeni Ev, 2005) ve Agay Sumandar Hai’dir (Yolun Sonunda Deniz Var, 1994). Naya Gar’da İslâmcı diktatör General Ziya-ül Hak’ın on yıllık iktidarında Pakistan’ın bir portresini sunan Husain, Agay Sumandar Hai’de Karaçi’de modern zamanlarda giderek artan şiddetin sebebiyet verdiği bireysel yıkımları ele alır. Anı, şiir, kısa öykü ve roman türünde birçok ürün veren Intizar Husain’in Hindu, Budist ve İslâmi gelenekleri modernist anlatılar içinde harmanlayan yapıtları sadece Pakistan ve Güney Asya’da değil Batı’da da büyük bir ilgi ve takdirle okundu. Husain, 2007’de Pakistan’ın en prestijli ödülü olan sitara-i imtiyazı (imtiyaz yıldızı) alırken, 2013’te Uluslararası Man Booker Ödülü’ne aday gösterildi ve Eylül 2014’te Fransız Devleti tarafından sanat ve edebiyat nişanıyla ödüllendirildi. Saadet Hasan Mantu ile birlikte 20. yüzyıl Urdu edebiyatının en büyük yazarı olarak gösterilen Intizar Husain, 2 Şubat 2016’da Lahor’da vefat etti.
Intizar Husain Hindistan'da doğmuş, 1947 yılında ( Hindistan-Pakistan ayrığı üzerine) Pakistan'a yerleşmiş.Çağdaş Pakistan ve Güney Asya edebiyatının en önemli temsilcilerinden biriymiş.
Kitap ana karakterimiz Zakir de Hindistan'da başlayan yaşamını bu ayrım sonucu Pakistan'da sürdürmek zorunda kalır.Ancak Pakistan ve Hindistan arasındaki ayrılık, gerilimi azaltmaz.1971 yılında Hindistan'ın müdahalesi sonucu, Bangladeş devleti kurulur.Basti'de tüm bu süreci anlatır Intizar Husain.
Hindu, Budist, İslâmi inanışlara bolca gönderi yapılmış.Kitabı ne kadar algılayabildim emin değilim ama...
"...Ve üç şey dünyayı barıştan mahrum eder:bayağı bir kişinin yüksek yerlere gelmesi, irfan sahibi kişinin altına tapmaya başlaması ve efendinin zalimleşmesi." ( syf 166)
Çok tanıdık değil mi?
Yeni bir kültürle, yeni bir yazarla tanışmak güzeldi.
"Çağdaş Pakistan ve Güney Asya edebiyatının en önemli yazarlarından
Intizar Husain
"Anı, şiir, kısa öykü ve roman türünde birçok ürün veren Intizar Husain’in Hindu, Budist ve İslâmi gelenekleri modernist anlatılar içinde harmanlayan yapıtları sadece Pakistan ve Güney Asya’da değil Batı’da da büyük bir ilgi ile okundu..
",
Basti, hiçbir ayrımın yapılmadığı, kültürel ortaklaşmanın olduğu, İslâm-Hinduizm dinleriyle birlikte herkesin bir arada yaşayabildiği gibi birçok konuyu ele alan ve yeni bir sentezi doğurabilecek ütopik bir mekân tasviridir. Ana karakter Zakir, ütopik dünyasında keyifli bir yolculuk sürerken, her zaman dışarıdan gelen çığlık sesleriyle, ülkenin çeşitli yerlerinde yanan ve harabeye dönmüş yerleri gördükçe yarattığı dünyadan acıyla çıkar. Savaşın tahrip ettiği ülkeyi gördükçe ana karakter kahrolur. Yazar, bu durumları anlatırken başka bir dünyanın mümkün olabileceğini de savunur.
Yapıtın çeşitli yerlerinde Hint Mitolojisiyle birlikte, Hinduizm geleneklerine de yer verilmiştir.
Yapıtı okurken keyif aldım ancak bazı bölümlerde olayların hızlı geçişiyle birlikte anlatılanlar biraz yarım kaldı bence.
Ayrıca Güney Asya/ Pakistan edebiyatı okumaktan ve farklı bakış açılarıyla birlikte bir kültürle tanışmaktan mutluluk duydum.
Herkese iyi okumalar diliyorum.