Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İra M. Lapidus

İra M. Lapidusİslam Toplumları Tarihi 1.Cilt yazarı
Yazar
8.6/10
14 Kişi
37
Okunma
7
Beğeni
1.090
Görüntülenme

Hakkında

Ira M. Lapidus Kalifornia Üniversitesi, Berkeley’de Center for Middle Eastern Studies Bölümü’nde tarih profesörüdür. Yüksek lisans (1958) ve doktorasını (1964) Harvard Üniversitesi’nde tamamlamış olan Lapidus, Ortadoğu ve İslam tarihi konusunda uzmandır. Lapidus’un yayımlanmış eserleri arasında A History of İslamic Societies [Cambridge University Press, 1988 (İtalyanca baskısı Torino, Eiunadi, 1993, 1995)], Islam, Politics and Social Movements [(Edmunt Burke ile birlikte), Berkeley, University of clifornia Press, 1988], ‘‘Death in a Muslim Tradition’’, [Facing Death: Where Culture, Rligion and Medicine Meet, Ed H. M. Spiro vd., New Haven: Yale University Press, 1996] ve ‘‘A Sober Survey of the İslamic World’ [Orbis, 1996] bulunmaktadır. Doğum: 9 Haziran 1937, Brooklyn, New York, ABD Eğitim: Harvard Üniversitesi (1964) Ödüller: Guggenheim ABD & Kanada Beşerî Bilimler Bursu
Unvan:
Yazar
Doğum:
Brooklyn, New York, ABD, 9 Haziran 1937

Okurlar

7 okur beğendi.
37 okur okudu.
4 okur okuyor.
78 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bazı mutasavvıflar aşkı özleyiş olarak tanımlarken diğerleri onu vahdet olarak algıladılar. Fakat bazıları da aşkı, günahkâr insanın daima yardım dilemek zorunda kaldığı Allah'ın merhameti ve mağfireti olarak düşündüler. Allah aşkının tevhid yolunu açtığı düşünüldüğünde aşk, nefsin öldürülüşü ve istiğrak, ilahi varlıkta yok olma olarak tanımlandı.
Peygamberin hayatı
{Hz Muhammed(asm)} 610 yılına doğru ilk vahiylerini aldı. Bu vahiyler kendisine şafağın söküşü gibi geldi... [ Bu son ifadeye hayran kaldım.]
Sayfa 58 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sufi maddi şeylerle yaşar, fakat onlara ilgi duymaz. Şeylere sahip olur ama saygısını onlardan türetmez.
Sayfa 280Kitabı okudu
Arabistan
Putperest görüşe göre kişinin bir merkezi, toplumun bir bütünlüğü ve evrenin bütünsel bir anlamı yoktu. Tektanrılı dinlerse başka birtakım şeyleri temsil ediyorlardı... ... Yeni dinler tek bir Tanrı'nın varolduğunu, onun da dünyanın manevî ve ruhsal düzenini yaratmış olduğunu; insanı bireysel olarak eylemlerinden ve inançlarından sorumlu tutan bir Tanrı olduğunu; ırkları ve klanları ne olursa olsun bütün insanları kardeş kılan bir Tanrı olduğunu; ve onların kurtuluşlarını mümkün kılan bir Tanrı olduğunu öğretiyorlardı.
Sayfa 51 - iletişim yayınlarıKitabı okudu
Bir yöneticisi olmayan düzenli bir toplum tasavvur edilemez, tıpki Tanrı olmaksızın düzenli bir evrenin tasavvur edilemeyeceği gibi.
Sayfa 272Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
685 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Lapidus, her ne kadar bölgeler üzerinden İslam'ın yayılışını anlatıyor olsa da ülke ülke de İslam'ın yayılışını hissedebiliyorsunuz. Bu kitap aslında biraz da sömürge çağının İslam'ın yayılışını nasıl sekte ve inkiraza uğrattığının tersten kabulüdür. Modern siyasi sınırlar üzerinden düşünmeye alıştırılmış bizler, aslında zaten İslam'ın yayılışı kendiliğinden duracaktı hissine kapılıyoruz ancak bu durumun böyle olmadığının kanıtı kitabın adında sehven itiraf edilmiştir. Çeviri konusuna gelince Türkçe'de biraz sıkıntı var, çevirinin akışı Türkçe'ye kasıntı veriyor.. Kim bilir belki çeviri zamanında Yasin Aktay, Suriyeliler ile arapça konuşuyordu.
İslam Toplumları Tarihi 2. Cilt
İslam Toplumları Tarihi 2. Ciltİra M. Lapidus · İletişim Yayıncılık · 200913 okunma