Kesinlikle çocuk kitabı gibi gözükse de aslında kurgu polisiyelere veya kurgu tarzda olan romanlara taş çıkarır. Şiddetle tavsiye ediyorum okuma listenize almanız gereken kitaplardan.
Kesinlikle çocuk kitabı olarak gözükse de bir yetişkinde keyifle okuyabilir... Ben sherlock okuru sayılmam ama bu seriyi bitirdiğimde gidip sherlock okuyacağıma eminim.
Tatilde Sherlock ve Lüpen'le tanışan, arkadaş olan ve birlikte bir cinayeti çözen İrene, tatilinin bitmesinin ardından Fransaya geri dönmüştür.
Evindeki sıkıcı sözde arkadaşlarıyla çay muhabbetleri yapmaktansa yeni arkadaşlarıyla kendini tehlikeye atıp cinayet çözmek izteyen genç kızın şansına Fransa'da işler karşır ve babası bir bahaneyle Londra'ya taşınmaya karar verir.
Ne tesadüftür ki Lüpen'in sirki de o sırada oralardadır.
Üçlünün yeniden buluşma hayallerine gölge düşüren bir olay olur ve Lüpen'in babası cinayet şüphesiyle tutuklanır!
Koskoca polislerin çözemediği olay yine bizim üç küçük çocuğa kalır.
Bakın bu tarz kitapların çocuklar için iyi olmadığını daha önce söylemişimdir, yine söylüyorum... Zamanında "Ben pokemonum" diye camdan atlayan çocuklar, "Bunlar suçluların arasına girip günü kurtarıyorsa ben de yapabilirim" deyip ailesinden gizli evden kaçıp başını derde sokarsa kim sorumlu olacak bundan?
Şimdi "o kadar da mal değil çocuklar" demeyin, bazıları öyle... Pokemon olduğunu sanıp camdan atlayanı vardı diyorum... Ben küçükken o yüzden iptal edilmişti bir ara.. çok üzülmüştüm.
Neyse özetle yine yetişkinler için fazla çocuksu, çocuklar için falza tehlikeli bir roman daha diyorum. Belki belirli bir yaşa geldiğinde bile hala okuma alışkanlığı kazanamamış ergenler için uygun başlangıç kitabı olabilir. Okuması kolay bir kitap.
Sherlock, lüpen ve ben... peki kim bu "Ben"? Tabiki de The Woman yani İrene Adler!
Sherlock'umuz daha dedektifliğe başlamamış, Lüpen ise kalpleri çalmak için daha çok gençken ve İrine hala az biraz da olsa bir lady gibi takılırken bu üçlü bir tatil bölgesinde tanışır ve arkadaş olurlar.
Kendilerine takılacakları gizli bir yer bulmuşken bir de ne görsünler! Karaya vurmuş bir ceset!
Tabiki bu üçlü cinayeti çözmeye karar verir ve kesinlikle kendi yaşlarında insanların girmemesi gereken tehlikeli işlere kalkışırlar.
Hikaye genel olarak akıcıydı ve çocuk kitabı olmasından ötürü fazla bir aksiyonu yoktu. Tabi bir çocuk kitabında neden karaya vuran cesetler var diye isyan etmek istiyorum ama aklıma başka ünlü çocuk romanları geliyor ve susuyorum....
Çok sevmedim ama kötü de değildi. Arada çerezlik okudum işte. Serinin 22 kitabı varmış ve sanırım 11 tanesi Türkçe'ye çevirilmiş. Ben 4 tanesini almıştım ve bendekileri okur bırakırım diyorum.