Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İrfan Ünver Nasrattinoğlu

İrfan Ünver NasrattinoğluGörkemli Türkmen Ozanı Mahdumkulu yazarı
Yazar
Derleyen
8.5/10
2 Kişi
3
Okunma
0
Beğeni
636
Görüntülenme

İrfan Ünver Nasrattinoğlu Gönderileri

İrfan Ünver Nasrattinoğlu kitaplarını, İrfan Ünver Nasrattinoğlu sözleri ve alıntılarını, İrfan Ünver Nasrattinoğlu yazarlarını, İrfan Ünver Nasrattinoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yürekten dileği al, Yürek yürek olar mı ? Fikirden imanı al, Fikir fikir olar mı?
Reklam
Ay ağalar, insanoğlu cahildir Felek tepesine vurdu, bilmedi. Bütün ömrü boyu hasta yaşadı, İlacı bilmedi, derdi bilmedi. Cömertlik kalmadı beyin elinde, Hile aklındadır, vefa dilinde. Namus perdesi yok kızda, gelinde
Hakikate göz yumanlar, Yol gideler yata yata. Öz kalbini söküp, döker, Namert ara kata kata. Dünya fani, ömür zaydır* Kimi yoksul, kimi baydır. Ağalar da kula taydır*,
Hasta gönül, şükür eyle Allah'a, Şükredersen, kışın, daim yaz olur. Gönül verme vefasıza, arsıza, Kadir bilmez, atlas versen bez olur. Aşka düşsen, at belayı üstünden, Yanda durma, iş gelirse elinden, Kötü söz işitsen iyi dostundan,
Hasıl* eyle muradımı, Verdim sana hayatımı, Sakın kırma kanadımı, Yanıma gel yavaş yavaş. Kaşlarını çatan gülüm, Beni oda* atan gülüm, İşve, gamze satan gülüm,
Reklam
Menzil keser mert yiğidi, Gafil sille harab eder. Çıra yanmaz gökyüzünde, Deyse, gülle harab eder. Küssen de yiğitle barış, Kardeşlerle kayna karış, Neri* yürüş, atı yarış,
Yiğitler, her gün hainlik artıyor, Ne var ki görünmüyor, bunun izi. Kısmet bizi ne tarafa atıyor, Dağıttı elimi namerdin sözü. Hırsa düştü eşkıyanın her biri, Çakal oldu, ormanların aslanı, Dağılıp yoksullar, tuttu her yeri, Gamla derya oldu garibin gözü. Yağmalandı elin, devletin malı, Zehire dönmüştür ağzının balı, Har yandan bağlandı yoksulun yolu, Gözünde bir oldu, deresi, düzü. Seydi der ki: gezme işarete uyup, Ecel ayağının altını oyup, Yığdığını mal - mülkü dünyada koyup, Giyinip gidersin beş arşın bezi.
Eğer bir ordunun yoksa serdarı, Yol gider, sağ ile solu tanımaz. Gurbet ellerinde azap çekmeyen, Hısım, akrabayı, eli tanımaz. Kış cefasına dayanamayalar, Yazın sefasına hasret kalırlar. Arı neşterinde acı zehir var, Zehiri göremeyen balı tanımaz. Akıl olur mu keyiflide, mestte, Ar, namus arama alçakta, piste. Tutsak eyleseler demir kafeste, Bülbül feryat eder, gülü tanımaz. Kalsan kuru yerde, düşsen de derde, El açıp yalvarma, hiçbir namerde. Kendi aç da olsa, iş düşse de merde, Açar ceplerini, pulu* tanımaz. Olmaz güzelliği ceylansız çölün. İnsansız kalanın, ördeksiz gölün, Seydi, kim kahrını çekmezse elin, Erkânı bilemez, yolu bulamaz. *Pul: Para
Ahvalini beyan etsem dünyanın Derim ki, yaşamak bir ganimettir İyiyi kötüyü tanımak için, Hayır ganimettir, şer ganimettir. Feleğin yüreği taştan yapılmış, Ömrünü azaltır hem bahar, hem kış. Nefis olan yerde ne akıl, ne huş*
Reklam
76 syf.
10/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Türkistan'ın kıymetli şairi Mahdumkulu'nun birbirinden kıymetli şiirlerinin yer aldığı değerli bir kitap.Bu güzel şiirler gah Karacaoğlan'a gah Şehriyar'a sizi alıp götürüyor; gah Seyrani gibi zalimlere meydana okuyor. "Ya Yaradan etme namerde muhtaç Düşmesin bir işim zalıma benim" Halk şiirini sevenlere Mahdumkulu'nu muhakkak okumalarını tavsiye ederim. Sadeleştirilme yüzünden bazı yerlerde ahenk bozulmuş.Mesela "Bu Ağıza" isimli şiirin ayağı cihana, zebana diye devam ederken ikinci mısrada geçen ve şiiri bozan "ağıza " kelimesinin aynı manadaki "dehan" kelimesini sadeleştirilmek için kitabı hazırlayan tarafından yerleştirdiğini tahmin edebiliyorsunuz.Ancak şairin dili o kadar kuvvetli ki sadeleştirilme okuma zevkinizi bozmuyor o kadar. Aşağıdaki linkten Mahdumkulu'nun şiirlerinin yer aldığı başka bir eserin pdfsine ulaşabilirsiniz. google.com/url?sa=t&source...
Görkemli Türkmen Ozanı Mahdumkulu
Görkemli Türkmen Ozanı Mahdumkuluİrfan Ünver Nasrattinoğlu · Özen Matbaası · 19902 okunma
Aşkı yoksa meğer yanar çıraklar? Aşka düşse kuşlar inler, kurt ağlar Eğilir heybetli kudretli dağlar Taşlar çöker çekebilmez bu derdi. (İlk mısrada geçen çıraklar dilimizde çerağ olarak telafuz edilen ışık manasındaki kelime olsa gerek)
Gözel Sen
Gün hançeri gökten yere inende, Güne karşı doğan Ay'ı gözel sen Usta Cabbar işi, sincap cübbesi, İsfihan’dan gelir yayı, gözel sen Saçbağın ucunun sim işmesi Üstünden yol geçse, zordur aşması, Ağzın ab-ı hayat, Zemzem çeşmesi, Kevser bulağının layı, gözel sen Kızıl desem, kızıl; al desem, al sen, Hindistan’da şeker, Bulgar’da bal