İskender Öksüz

İskender ÖksüzTürk'üm Özür Dilerim yazarı
Yazar
8.8/10
222 Kişi
821
Okunma
95
Beğeni
4.598
Görüntülenme
Eski Yazıtlarımız…
‘Türk Edebiyatı, Orhun Kitabelerinden başlar, Yusuf Has Haciplerden, Gazneli Mahmutlardan, Fuzuli ve Baki’lerden; Yahya Kemal’lere uzanır..’ ‘Göktürk Yazıtları, siyasi nutuktur, nasihattir, geçmiştir. Siyasi liderlerin yöneticilere, halka ve gelecek nesillere hitabıdır...’
Sayfa 205Kitabı okudu
Eski Çağlarda Kahramanların Yaş Ortalaması…
‘Eski çağlardaki kahramanların yaş ortalamasına bir göz atın. Çoğu yaptıklarını ömürlerinin ilk 30 yılında tamamlamak zorundaydı.. Roma’da ömür beklentisinin 40’ın altında olduğunu biliyoruz. “Tüfek, Mikrop ve Çelik” kitabı Tübitak tarafından Türkçede yayımlanan Jared Diamond, modern insana has olan menopozun nasıl bir avantaj getirdiğini inceler. Gerçekten üremeye engel olan bir değişim, nasıl olup ta ortaya çıkar ve genlere hakim olur? Vardığı sonuç şudur: Her doğum Anne için belli bir ölüm riski taşır. Modern Tıp bunu en aza indirmiştir. Belli bir yaştan sonra doğumun durması, kadın ömrünün uzamasını sağlamıştır. Bu uzamanın, menopoza giren kadının kendi soyunun çoğalmasında bir avantaj teşkil etmediği muhakkak. Fakat, onun kafasında taşıdığı bilgi, içinde yaşadığı toplumun soyunun çoğalması yönünde kesin üstünlüktür. Diamond, tezini anlatmak için bir kıtlık yılında, kabilenin en yaşlı kadınının sözlerini hayal eder: “Ben çocukken de böyle olmuştu. O zaman şu dağın eteklerinde yetişen falan bitkinin köklerini çıkarıp yemiştik.”.. Bu söz bir kabilenin hayatını kurtaracak bilgidir. Peki erkekler? Erkekler anlaşılan o zamanlarda da tıpkı bugünkü gibi daha az yaşıyorlardı.. Nesilden nesile bilgi aktarılabilmesi, insanoğlunun tabiattaki avantajıdır”....
Sayfa 159Kitabı okudu
Ahlakın sınırı kanunların sınırından daha dardır. Ahlakı çiğnemeden kanunu çiğneyemezsiniz. Kanunu çiğniyorsanız ahlak çizgisini çoktan paramparça etmişsinizdir zaten.
Tarih & Tarihçiler üzerine…
‘Dünyada tarihçiler, bizimkilere göre çok basit bir işle uğraşırlar; Geçmişimizde ne olmuştur? Nasıl olmuştur? Ne zaman olmuştur? Niçin öyle olmuştur?.. Bizimkilerin programı ise daha atılgandır: Bu milletin tarihi nasıl olmalıdır? Nasıl olursa maksada uygundur? Sonra iş, o tarihi keşfetmeye gelir; Öyle bir tarih mutlaka vardır. İyi bakın, bir yerlerde saklanmıştır, onu bulup çıkaralım!...’
Gelişmiş ülkelerde insanlar, kanundan sapanları, "seninle mahkemede görüşürüz" diye uyarır. Türkiye'de "istersen mahkemeye git"...
Sayfa 230
Hayata daima gülümseyiniz!…
‘Türkiye’den çıkıp doğumuzdaki veya batımızdaki herhangi bir ülkeye gittiğinizde, sizi ilk çarpan insanların birbirine gülümsemesidir. Asansöre bindiğinizde, sokakta, mağazada göz göze geldiğinizde bir gülümsemeyle, bir selamla karşılaşırsınız.. Memleketimize gelen yabancılar da ilk bakışta kendi ülkeleriyle bu farkı hissetmiş olmalılar ki, bize “Gülmeyen insanlar/Ciddi insanlar ülkesi” etiketini uygun görmüşlerdir...’
Sayfa 238Kitabı okudu
Yabancı kelimelerin boyunduruğundan kurtulmalıyız…
‘Kapısal tokmak’, ‘Penceresel cam’ desem yadırgarsınız. Fakat ‘Anayasal düzen’, ‘Kamusal alan’ dediğim zaman yadırgıyor musunuz? Niçin ‘Anayasa düzeni’, ‘Kamu alanı’ değil? ‘Atatürk Cadde’, ‘Vatan Cadde’ kulağınıza nasıl geliyor? Yabancı.. Bağlanan eki ‘i’nin sokak isimlerinden tamamen kalktığının farkında mısınız? Yabancı dillerin boyunduruğu işte böyle gelir... Milletin temelinde dil vardır. Dil, iki yoldan milleti oluşturur: 1) Milletin nesiller arasında zaman üzerinde bağ kurar; 2) Milletin yaşayan fertleri arasında, mekan üzerinde bağ kurar...” (s.204)
Sayfa 184Kitabı okudu
Gerçekler ancak sahtekar ve geri zekalıları korkutur. Bırakınız korksunlar.
Sayfa 11 - PanamaKitabı okudu
Müslümanları da Türkleri de, batının üstünlüğü altında ezilmiş diğer toplulukları da görece güçsüz bırakan şey, kendilerinin geri gitmesi değil, batının sürekli yeniliklerle ileri gitmesidir. Onlar, tıpkı duran bir trendekilerin yanlarından geçen trene bakıp geri gittiklerini sandılar. Hâlbuki geri gitmiyorlardı. Yaptıkları hata, durmalarıydı.
Sayfa 84 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Namık Kemal
Sana senden gelir ancak bir işde dad lazımsa Ümidin kes zaferden gayrıdan imdad lazımsa.
söz başıKitabı okudu
Etiler'in ve bu arada Adem Baba'nın da Türk olduğunu ispat çabaları ne kadar komikse, Türk diye bir millet olmadığını, o milletin bin yıldır Türkiye denilen bu ülkede hükümran olmadığını iddia etmek de o kadar komik.
ülkenin kaderine hâkim olan siyasiler, ne kadar hızlı kalkındığımızı, bu hız karşısında yabancıların bizi kıskandığını söylüyorlar. Söyleyebilirler, çünkü karşılarında ne doğru dürüst bir muhalefet ne de o muhalefetin sesini duyurabilecek bir basın kalmıştır.
Sayfa 17 - mâni oluyor hâlimi takrire hicabımKitabı okudu
İnternet medya tekellerini yok etti. Artık hepimiz medyayız ama henüz farkında değiliz.
Sayfa 203
Daha güzel özetlenemezdi
Bizi ancak büyük liderler kurtarır. Ah bir büyük lider bulsak da ona sarılsak! Sonuçta ortaya, belayı da kurtuluşu da kendi dışında arayan, kendine güvensiz, şahsiyetsiz, Engin Geçtan Hoca'nın tasviriyle "ellerinde göbek kordonları sokacak priz arayan" fetüslere dönüyoruz. Biz büyük lider, bir şıh, bir mehdi bulup kordonu ona bağlamalıyız!
Sayfa 7 - söz başıKitabı okudu
Resim