Zeki Ârif Ataergin, sûfî idi, Mevlânâların, Abdülkâdir-i Geylânîlerin, Aziz Mahmud Hüdâyîlerin, Nasûhî Hazretlerinin yolunda giden kalp gözü açık bir dervişti. Mustafa Nâfiz Irmak Zeki Ârif Bey’ e müntesipti. Mûsıkî alanında iki önemli isim olan Yesâri Âsım Arsoy ve Mustafa Nâfiz’ i tasavvuf âlemine Zeki Ârif Ataergin yönlendirmiştir. Hazreti Pîr Nasûhî’ ye yani Nasûhîliğe bağlıydı. Nasûhî Dergâhının, Kerâmeddin Efendi’ den sonraki son postnişiniydi ve bestekârlıktaki gücü de, bizim ancak eteklerinde durup da zirveyi seyredişimiz gibidir. Kolay bir dava değil. Yaptığı eserleri yapmak, icra etmek, her babayiğidin harcı değil. O, benim aklımdan hiçbir zaman çıkmayacak bir büyüğümdür. Onun tarzı, tavrı beni tesiri altında bırakmıştır.