İsmail Parlatır

İsmail ParlatırRecai-zade Mahmud Ekrem yazarı
Yazar
Derleyen
8.6/10
7 Kişi
52
Okunma
5
Beğeni
894
Görüntülenme

Hakkında

Edebiyat araştırmacısı. 1946, Konya doğumlu. İlk, orta ve lise öğrenimini Konya'da yaptı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi (1971) ve aynı yıl bitirdiği bölüme okutman olarak atandı, 1972'de asistan oldu.
Unvan:
Prof. Dr.
Doğum:
Konya, 1946

Okurlar

5 okur beğendi.
52 okur okudu.
1 okur okuyor.
44 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Kara cümle: matematikte dört işlem. Afur tafura gelmemek: gurur ve kibir satanı sevmemek. Ağır ezgi/endam, fıstıki makam: yavaş ve dengeli, kendini sıkmadan.
Yargı yayınları
Türkçe mi Osmanlıca mı?
Bazıları, bu lisanı Türkçe,Arapça,Farsçadan mürekkep bir lisan olmak üzere göstermek istiyorlarsa da bu iddia-fikrimizce- muvafık değildir.Dilimizin aslı Türkçedir.
*Kâzım Nami
Musâhabe-i Edebiyye-55
Tevfik Fikret, "Musâhabe-i Edebiyye-55 başlıklı yazısında gelenek hakkındaki görüşlerini bir sefer daha Türk dilindeki o yıllarda Ö.Seyfettin ve arkadaşları tarafından yapılmak istenen Türk dilindeki sadeleşme hareketine karşı çıkarak şöyle belirtmektedir: “Fakat maksadımız lisanın bu cihetteki terakkisinden değil. Osmanlıcanın sadeleşmedeki meyl-i hâzırından bahsetmek idi. Biz buna "tasfiye-i lisân" diyoruz ve görüyoruz ki bunun için çalışanlar da buna başka nam vermiyorlar. Tasfiye-i lisân... Vakıa fena bir unvan değil. Lâkin hangi lisan ve nasıl tasfiye edilecek? Osmanlıcanın yüzlerce seneden beri alışmış olduğumuz Arabî ve Fârisî kelimelerini, terkiplerini kaldırarak yerine Türkçelerini koymak suretiyle mi? Bu epeyce bir zaman için tevlîd-i garabet ve müşkilât etmekten başka bir şeye yaramaz ve o müddet içinde, lisanımızın şu haliyle devam ve tevessüünden doğabilecek istifadeler mahvedilmiş olur. Atacağımız kelimelere iyi halefler bulup bulamayacağımız da başka mesele. Doğrusu muhafazakârlığın o kadar taraftarı değilim. Fakat insan istiyor ki yapılan şey bozmaktan ibaret olmasın”
Bizim tavuk bir yumurta yumurtlar, yedi mahalle duyar; elin kısrağı küheylân doğurur, hiç sesi çıkmaz.
Sayfa 197
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
229 syf.
8/10 puan verdi
Batılı anlayış ekseninse kurulan modern Türk edebiyatının kurucusu olmakla beraber, 19. yüzyıla kadar hakimiyetini sürdüren Divan edebiyatı anlayışına ilk bilinçli darbeleri indiren şair, gazeteci ve bunların yanı başında ilklerin adamı lakaplı sanatçı Şinasi'yi ve sanat anlayışını anlatıyor. Bununla beraber Şinasi 'yi alanında değerli kılan çalışmalarını, öncü fikirlerini açıklamanın yanında eserlerinden örnekler de içeriyor. Şinasi gibi bir mihenk taşını anlamakta için temel bir eser ...
Şinasi
Şinasiİsmail Parlatır · Akçağ Yayınları · 20146 okunma
585 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İkinci Meşrutiyet'ten sonra Selanik'te yayınlanan ve dilde sadeleşme akımının öncülüğünü yapan dil ve edebiyat akımıdır. Derginin ilk şekli 1909' da "Hüsn ve Şiir" adıyla yayın yapan bir dergidir. Bu dergide Ömer Seyfettin , Ali Canip Yöntem, Akil Koyuncu, Aka Gündüz yazılarıyla destek vermiştir. Akil Koyuncu'nun teklifiyle dergi 'Genç Kalemler' adını almıştır. Genç Kalemler Türkçenin sadeleşmesine yönelik sistemli ilk harekettir. Öncelikle yeni bir lisan oluşturup sonrasında milli bir edebiyat oluşturma amacındadırlar. Genç Kalemler " Âti (gelecek) çıkınca ortaya mâzi silinmeli" sloganıyla bütün edebi birikimi reddediyorlar. Edebiyat teorileri ile ilgili yazıları da 'Sanat ve Edebiyat' başlığı altında toplamışlardır. Ömer Seyfettin'in tanınmış önemli hikayeleri, Gökalp'in ilk Türkçü şiirleri burada yayımlanmıştır.
Genç Kalemler Dergisi
Genç Kalemler DergisiNurullah Çetin · Türk Dil Kurumu Yayınları · 20198 okunma
Resim