Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İsrafil Kurtcephe

İsrafil KurtcepheTürkiye Cumhuriyeti Tarihi yazarı
Yazar
8.0/10
2 Kişi
4
Okunma
1
Beğeni
411
Görüntülenme

Hakkında

Okurlar

1 okur beğendi.
4 okur okudu.
8 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Mustafa Kemal Paşa'nın Hayatı
Harp Okulu yıllarında Mustafa Kemal'in askeri derslere yoğun bir ilgisi vardır. Güzel söylemek ve güzel yazmak tutkusu da devam etmektedir. Ancak o günler II. Abdülhamit devrinin en baskılı yıllardır. Düşünme, ifade etme ve bilgilenmeye ilgili hemen hemen her şey yasaktır. Bu baskıcı yönetime karşı bir kısım aydınların kurtuluş yolu olarak gördükleri meşrutiyetçi fikirlerden Mustafa Kemal'de etkilenir ve siyasi konularla ilgilenmeye başlar. Ona göre, ülkenin durumunu düzeltmek isteyenler örgütlenmeliydi. Bu örgütlenmeyi ise ülke genelinde ancak genç subaylar yapabilirdi. Nitekim Mustafa Kemal Harbiyeli gençler arasında güvendiği arkadaşlarına gittikleri yerlerde örgüt kurmaları için telkinde bulunmuştur.
Sayfa 173 - Dinamik AkademiKitabı okudu
Yunan İşgalleri ve İzmir
Yunan askerinin öldürülmesi, şimdiye kadar hakaretlerle halkı ezmeye çalışan Yunan birliklerine istedikleri fırsatı vermiştir. Harekete geçen askerler bundan sonra silah kullanarak uzun bir süre devam edecek olan zulme başlamışlardır. Nitekim hemen açılan ateş sonrasında yaklaşık 60 kadar Türk öldürülmüştür. Ardından Türk askerinin bulunduğu kışlalara doğru hareket edilerek ateş açılmıştır. Yakalanan asker ve siviller hakaretlere uğrayarak, değerli eşya ve paraları çalınmıştır. Kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa Yunan askerlerinin tokadına maruz kalırken, Albay Süleyman Fethi Bey "Zito Venizelos" demediği için öldürülmüştür. İşgalin hemen akabinde gerçekleşen bu dehşet verici olaylardan sonra Yunan askerleri önce Türk mahallelerine saldırmaya daha sonra mağaza ve dükkanları yağmalamaya başlamışlardır. İşgali takip eden 48 saat içinde asker-sivil ayırt etmeksizin sürdürülen saldırılarda 2000'den fazla Türk'ün öldürüldüğü bilinmektedir.
Sayfa 140 - Dinamik AkademiKitabı okudu
Reklam
Rumlar ve Kurdukları Cemiyetler
Rumların 1821'de başlattıkları isyan sırasında, Osmanlı padişahı II. Mahmut, bir tahkikat yaptırmış ve incelemede Fener Rum Patriği V. Gregorius'un isyanla bağlantısı olduğu tespit edilmiştir. Bunun üzerine patrik, patrikhanenin Petro kapısı önünde asılmıştır (22 Nisan 1821)
Sayfa 143 - Dinamik AkademiKitabı okudu
1919 Eylül ve Ekim aylarında Türkiye'de incelemeler yapan Harbord heyeti vardığı sonuçları bir rapor halinde ABD Kongresine sunmuştur. Gerçekleri yansıtan bu raporda, "Türkler ile Ermenilerin birlik içinde yüzyıllarca yan yana yaşadıkları, tehcir sırasında Türklerin de Ermeniler kadar acı çektikleri, Türk köylerinin yakıldığı, savaşa giden Türk köylülerinden en çok %20'sinin geri dönebildiği, I. Dünya Savaşı'nın başlangıcında Ermenilerin Türkiye Ermenistan'ı denilen bölgelerde hiçbir zaman çoğunlukta olamadıkları, tehcir edilen Ermenilerin geri dönmeleri halinde tek bir yerleşim merkezinde dahi çoğunluğu oluşturamayacakları, geri dönen Ermenilerin tehlike içinde bulunmadıkları, olaylara ilişkin Ermenilerin ileri sürdüğü acıklı ve korkunç iddiaların doğru olmadığının tespit edildiği" gözlenmiştir. ABD Kongresi bu rapor üzerine 1920 Nisan ayında Ermenistan'a mandater olunması önerisini reddetmiştir.
Sayfa 277
II. Abdülhamit İktidarı
İttihat ve Terakki Cemiyeti üyelerinden Ahmet Rıza'nın (1859-1930) Paris'te çıkardığı 15 günlük Meşveret (1895) Gazetesi ve diğer üyeler tarafından Cenevre'de çıkarılan Osmanlı (1897) Gazetesi Avrupa'dan yayın yapan en önemli Türk gazeteleridir. Bu tür gazetelerin Avrupa'da çıkarılma nedeni, temelde en büyük eleştirilerini II. Abdülhamit'evve uyguladığı baskıcı rejime yönelttiklerinden, ülke içerisindeki diğer gazetelerden daha ağır sansüre maruz kalmalarıdır. Peki bu sansür nasıl uygulanıyordu? II.Abdülhamid bunu 1888'de çıkarılan Matbaalar Nizamnamesi ile sağlamıştır. Nizamnameye göre, basılıp yayınlanacak her türlü eserin denetimden geçmesi öngörülüyordu. Bir müddet sonra Nizamnameye yapılan ilave düzenlemelerle daha sıkı hale getirilmişti. Öyle ki, haber veya köşe yazıları tamamıyla yasaklanabildiği için gazeteciler buna tepki olarak, yasaklanan yazının bulunduğu bölümleri boş sütunlar halinde vermişlerdir. Ayrıca yazılarda hürriyet, vatan, millet, taht, hasta, kardeş, tahta kurusu, burun gibi pek çok kelime, yasaklandığından kullanılmamasına dikkat edilirdi.
Sayfa 65 - Dinamik AkademiKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok