Kitap daha başlangıcında artık tartışılmaz bir gerçek sayılan Marksist teoriyi; "Altyapı üstyapıyı belirler (Ekonomik şartlar ve üretim biçimleri; siyasal, sosyal, kültürel yapıyı belirler)" teorisini baş aşağı diktiğini, tersinin geçerli olduğunu, yani asıl siyasal kurumların toplumların zenginliğini ve ekonomik özelliklerini belirlediğini iddia ediyor.
İlk önce inanmaz biçimde tebessüm ediyor insan. Ama bu iddiayı yüzlerce sayfa boyunca öyle açıyor, öyle tarihî örnekler veriyor ki insanın kafasında "Acaba?" sorusunu doğuruyor. Eski teoriyi çürüttüğünü düşünmesem de kafamı bir hayli karıştırdığını itiraf etmek zorundayım.
Her halükarda uzun yıllar boyunca süren bir araştırmanın eseri, ciddi ama zevkle okunabilen bir yapıt.