En Eski James Boschert kitaplarını, en eski James Boschert sözleri ve alıntılarını, en eski James Boschert yazarlarını, en eski James Boschert yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Miryokefalon Savaşı'nı romancı diliyle okumak güzeldi. Hristiyan dünyasının birbirleriyle olan didişmeleri, haçlı seferlerinin ilk planda İstanbul'a yaşattığı kabus ve bunun yıllara yayılan gizli husumet ve güvensizliği de cabası. Serinin dördüncü kitabı Yunan Ateşi. Çok yalın, duru ve akıcı bir üslubu var. Neredeyse birebir dövüş sahnelerini dahi yaşatıyor. Tasvirler çok canlı. Kesinlikle tavsiye ederim.
Yunan AteşiJames Boschert · Yurt Kitap Yayın · 201485 okunma
Seriyi büyük bir hevesle okudum. Eser bütün tarih, coğrafya, kültür atlasının üzerinde yolculuk yaparken insan gerçeğini de tüm canlılığıyla hissettiriyor. Kahramanın bir sonraki adımda neler yapacağını düşünmeden edemiyor insan.
Bir Şahin UçuyorJames Boschert · Yurt Kitap Yayınları · 201581 okunma
Hacıları düşündü. Aralarında rahipler ve kadınlar da vardı
fakat bir şey eksikti. Zihni birkaç dakika bunu bulmaya uğraştı
ve sonra anladı: hiç çocuk yoktu.
Neden bunların arasında hiç çocuk yoktu?
Birden irkildi. "Sör Guy, Claude, ben yayımı almaya gidiyorum.
Hemen silahlanın ve diğerlerine de silahlanmalarını söyleyin."
Sesindeki aciliyetin farkına varan Sör Guy ve Claude hemen
harekete geçtiler. Talon'a herkesten daha çok güveniyorlardı.
Rahiplerin başı hâlâ kapalıydı; küçük bir grup dosdoğru kapı
kulesine doğru yürüyordu. Talon şansını denemeye karar verdi.
"Durdurun şu adamları!" diye bağırdı, kapının yanındaki silahlı
adamlara doğru giden dört adama işaret ederek.
Pek çok göz onun olduğu tarafa dönerken şaşkın bir sessizlik
oldu ve sonra rahip kılığındaki adamlar dosdoğru
kapıdaki adamlara doğru koşmaya başladılar.
"Silah başına! Silah başına!" diye bağırdı avazı çıktığı kadar.
Kitaptan çıkabilecek sonuca bakacak olursak, el sabbah tam bir dahi ve yaptıkları için geçerli bir sebebi var "kendince", bence adamın beyni çok farklı çalışıyor.
Alamut FedaisiJames Boschert · Yurt Kitap Yayınları · 2012370 okunma
Bir tarafta Hasan Sabbah’ın yeryüzü cennetiyle yeni tanışan güzel köleler, diğer tarafta onun en güvenilir savaşçıları olan fedailer. Sabbah’ın yarattığı cennetin içinde gözleri açıldığında hepsinin hayatı hiç umulmadık bir şekilde değişir.
Hikaye 11. yüzyıl İranı’nda, kendini peygamber ilan eden Hasan Sabbah’ın, seçilmiş bir grup insanı intihar suikastçısına dönüştürerek bölgede hakimiyet kurmak için çılgınca ve aynı zamanda zekice bir plan tasarladığı Alamut Kalesi’nde geçmektedir. Güzel kadınların, yemyeşil bahçelerin, şarap ve haşhaşın göz boyadığı sanal bir cennet yaratan Sabbah, genç savaşçılarını emirlerine uydukları takdirde bu cennete gidebileceklerine inandırır. Kendilerini onun yoluna adayan, ölmeyi de öldürmeyi de göze almış olan bu küçük orduyla hükümdar sınıfına gözdağı verebileceğini düşünür. Sabbah kendi deyimiyle insanların saflığını kullanıp dine adanmışlığı politik emellerine alet eder. Artık kapılar onun için ardına kadar açılmıştır.
Alamut FedaisiJames Boschert · Yurt Kitap Yayınları · 2012370 okunma