Kitabın arka kapağında da belirtilmiş: "Gerilimin Efendisi Grange, Ölüler Diyarı'nda insan doğasının kuytu köşelerini keşfe çıkıyor." Gerçekten de çıkmış. Bir çırpıda biten, tadı damağımda kalan nefis bir kitaptı. Kitabın son 100 sayfasına doğru olayın çözüldüğü hissine kapılıp sonda hayal kırıklığına uğrayacağımı zannetmiştim. Yine ters köşe oldum. Bitirdiğim her Grange kitabından sonra "Çıtayı daha nereye çıkarabilir ki bu adam, tamam en iyi kitabı bu, bu eserin üstüne çıkamaz artık" diye düşünüyorum ve bir sonraki kitabını birazcık da hayal kırıklığına uğramam inşallah dualarıyla elime alıyorum. Ama Gerilimin Efendisi her seferinde, her kitabında, her kitabın her sayfasında çıtayı daha da yukarı taşıyor. Ancak şunu da belirtmem gerekiyor ki kitaplardaki gerilim gitgide azalıp eserler daha sofistike bir çizgiye yaklaşmaya başlıyor. Daha önceki eserlerini koltuk tepesinde elim ayağım buz kesmiş halde okuyan ben, artık koltuğa yayılıp okuyorum Tabi bunun sebebi Grange'in tarzına iyice alışmış olmam ve benim de yazarla ilk tanıştığım yaşta olmamam olabilir, büyüdüm sanırım Neyse, kısacası harika bir kitap! Gerilim, polisiye severler mutlaka okumalı