Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Jean-François Braunstein

Jean-François BraunsteinFelsefe Çıldırdı yazarı
Yazar
8.0/10
2 Kişi
5
Okunma
0
Beğeni
237
Görüntülenme

Jean-François Braunstein Sözleri ve Alıntıları

Jean-François Braunstein sözleri ve alıntılarını, Jean-François Braunstein kitap alıntılarını, Jean-François Braunstein en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Psikiyatristlerin veya psikanalistlerin geneli, toplumsal cinsiyet teorisinin ateşli taraftarı değiller, hayvan haklarına olumlu bakan hukukçular çok küçük bir azınlık ve ötanazinin yasallaşmasını destekleyen doktorlar çok nadirdir. Herkes, şimdiden, radikal bir değişimin inşa tanımına son derece olumsuz etkilerini görmektedir. Aslında, bazen gülünç ve genellikle şaşırtıcı olan psikanaliz, psikiyatri, tıp ve hukukun ilkelerine açıkça aykırıdır.
Şimdiye kadar, etiğin geleneksel rolü iyi ve adil bir yaşamın ne olacağını ve yürütüleceğini sorguluyordu, bundan böyle etiğin özü, engellileri, yaşlıları ve çocukları nasıl öldürmek gerektiği sorusu etrafında dönüyor."
Reklam
Toplumsal cinsiyetçileri hayvaskerlerin ve biyoetikçilerin en temel yanılgısı her türlü sınırın ortadan kaldırılması gerektiğine inanmalarıdır.
“Toplumsal cinsiyet dalgasının” ortaya koyduğu asıl sorun, “narsisistik bireyciliğin” güçlenmesidir: “eğer öteki varsa, refakatçimdir, bu refakatçim yerine başka Öteki yoktur; ne Tanrı ne de Efendi bana talimat verir veya boyun eğdirir. Genç hastalarda fantezi hayatının bazen garip bir şekilde zayıf ve kısıdı olmasının nedeni bu mu? Herhangi bir farklılaştırılmış konumdaki herhangi bir erotik özdeşleşmenin kölesi olmadıkları için, tüm güçleriyle yeni bir şey icat etmek için mücadele ediyorlar196” Toplumsal cinsiyet ideolojisi kesinlikle zarar veriyor.
Sayfa 105Kitabı okudu
Nietzsche, bizim kombinasyonumuzu -günlük anksiyolitiklerle zorluklardan arınmış, olumsuzluklarla ve ölümün trajedisiyle çatışmayan hayatı bitirmek amaçlı son ölümcül kokteyl arasındaki kombinasyon- önceden çok güzel özetlemiş: “Zaman zaman biraz zehir zevkli rüyalar verir. Ve bitirmek için çokça zehir, zevkli bir ölüm verir'9”. Ayrıca insan ile hayvan arasındaki sınırın kalkmasını da öngörüyor, zira insan, üstinsana doğru tırmanışa geçmek için gayret göstermezse, düşüşünün hayvanların arasında uçurumun dibinde sonlanma riski vardır: “İnsan, hayvan ile üstinsan arasındaki gerilmiş bir iptir uçurum üzerinde gerilmiş bir ip!!”. Sonuç olarak kendini aşamayacak hale gelmek: “Eyvah! Gün gelecek insan, özlemlerinin okunu insanın üstünden aşıramayacak ve yayının ipi titreyemeyecek. (...)Eyvah! İnsanın artık hiçbir yıldız doğuramayacağı zaman geliyor". Bütün idealler, kendini aşmasına yarayan her şey, atalarının yaşamlarına anlam katmış her şey, artık insan için anlamsız.
Bütün idealler, kendini aşmasına yarayan her şey, atalarının yaşamlarına anlam katmış her şey, artık insan için anlamsız.
Reklam
Hegel'de sadece bilinçler ve biçimler olurdu. Beden, kesinlikle bizim dışımızda olurdu: "Eğer yaşam bedene "kendi" bedenine bir bağlılık gerektiriyorsa, Hegel'de bedeni nereden bulabiliriz? Bize "ait" olarak algılanabilmesi için, bedenin tam olarak tahliye edilebilir, bulunabilir ve konuşlandırılabilir olması gerekmez mi "? (...) Hegel, düşünceyi kafatasının haritasına indirgeyen frenolojiye karşıdır: "Öneri yanlıştan da öte hiçtir: ruh kemik varlığındadır”. Fakat aynı zamanda ruhun da doğanın bir parçası olduğunu inkâr etmemektedir. Hegel'e göre insanın “çift doğası” var; o hem bir ruhtur hem de bir şey: "Doğaya ait şeyler anında ve tek bir şekilde olur; oysa insan, bir ruh olduğu için, çift varlığı vardır; bir yandan, doğadaki şeylerle aynı koşullarda var olur ama öte yandan kendisi için de var olur, kendini inceler, kendini tasarımlayabilir, kendini irdeler ve sadece bu eylemle bir ruh olduğu için kendisi için bir varlık oluşturur. İnsanın maddi gerçekliğini inkâr etmek Hegel'in aklına gelmezdi.
Hugo Tristram Engelhardt
"Her insanoğlu birey olan insan değildir (...). Sadece bireyler felsefe kitabı okuyabilir ve yazabilir."
Sayfa 213Kitabı okudu
İnsani bilimler, yeni kategoriler, yeni şık kutuları yarattığında aynı zamanda bu kutulara yerleşmeye hazır "insanları da üretir."
Şimdilerde insanlık —Batı insanlığı demek mi daha iyi olur- tükenmenin eşiğine geldi”. Houellebecg'e göre, post hümanizmin hedefi yeni bir insanlık, yeni bir üstinsan yaratmak değil, sadece eski insan macerasının üstüne kesin bir çizgi çekmektir. Böylece insan, “evrende kendi yerine geleceklerin şartlarını düzenlemesiyle bilinen ilk hayvan türü” olacaktır. 2080'e doğru yazıldığı kabul edilen Temel Parçacıklar'ın epiloğu, “insanlığın bu yok edilişinin” “sessizce” gerçekleştiğini vurguluyor: “hatta insanların kendi yok oluşlarına nasıl yumuşaklıkla, teslimiyetle ve belki de gizli bir rahatlamayla rıza gösterdiklerini görmek - bizi şaşırtıyor”, Fakat insanlığın kendi sonuna olan bu özlemi çoktan fark ediliyor.
Reklam
Etienne Bimbenet diyor ki:
(...) "gerçek saygı", "hayvanlardaki bizimkine benzer davranışları her ne pahasına olursa olsun ortaya çıkarmaya çalışmaktan ziyade, bilinçli bilgiden ve gerçek farklılıklar hakkında bilinçli olmaktan" geçer. Günümüzde inanılmaz boyutlara ulaşan insan biçimcilik yerine kesinlikle farklı varlıklar olan hayvanlara biraz daha özen gösterilmelidir. İnsanlığın ve insancıllığın bu yapışkan genişlemeciliğine son verilmelidir. Insan istisnacılığının değil, hayvan istisnacılıklarının savunulması söz konusudur: türlerin kendine has tüm özgünlüklerini silerek sıçandan bir adam veya bir bitki veya bir taş yapmak gibi saçma bir fikir dayanılmazdır ve dünyanın çeşitliliği ve güzelliğine saygısızlıktır. Bu farkı düşünememek, genellikle farklı olan erkek ve kadınların var olduğunu görmek istememekle aynı düzeydedir.
Sayfa 209Kitabı okudu
Tek kelime ile Faşizmin ifadesi; buyurunuz:
Singer'a göre genelde insan olarak tanımlananlar arasında bilince sahip olan ve hayatı yaşamaya değer "insan-kişiler"le, yaşamları yetişkin sağlıklı bir hayvanınkinden daha değersiz "insan-olmayan kişiler" var. Tüm insan yaşamları eşit değere sahip değildir:
Sayfa 159Kitabı okudu
II. yy'ın gnostikleri bedeni; "giysi ye, cesede, mezara, hapishaneye, zincire, halkaya [...] kötü niyetli ve istenmeyen bir eşe, davetsiz bir misafire,"hayduta"; düşmanlığı, kıskançlığı, isyanının bizde çelişkiler uyandırdığı bir rakibe, bazen de (ki iki görüntü genellikle beraber gider) yutucu bir ejderhaya ve çalkantılı kabarması veya tufanlarıyla bizi yutabilecek denize" benzetirler.
“Eğer cinsiyetler arasi farkı reddetmek' önemli ise, benimsenmesi şiddet unsuru içerir. Doğa adına her türlü kalıpları dayatmak, kendilerini ona uyduramayan ya da uydurmak istemeyenleri sadece anormalliğe değil, aynı zamanda 'doğa dışı' yaşamlar cehennemine iter".
Her zaman dobra olan Camil Je Paglia'nın daha net belirttiği gibi: “transbirey propagandacıları”, "çocuğa cinsel istismar” uyguluyorlar çünkü toplumsal kimlikleri hakkında şüpheleri olan çocuklar ve ebeveynlerine yönelik, ergenliği önleyici hormon kullanmaları ve cerrahi müdahalelere başvurmaları için “çok fazla yalan yayıyorlar.” Ona göre, “ebeveynler çocuklarına bunu yapmamalı192”. Bu tedaviler, “cezai işlem gerektiren insan hakları ihlali” anlamına gelmektedir.193 Bu tepkiler sadece Amerikalı gericilerin veya eski moda feministlerin görüşleri değil, birçok psikiyatrist ve psikanalistin karşılaştığı gerçek sorunlardır.
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.