Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jenny Nordberg

Jenny NordbergKabil’in Gizli Kızları yazarı
Yazar
9.0/10
16 Kişi
75
Okunma
5
Beğeni
1.073
Görüntülenme

En Eski Jenny Nordberg Sözleri ve Alıntıları

En Eski Jenny Nordberg sözleri ve alıntılarını, en eski Jenny Nordberg kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bir toplum ne kadar ayrışmış ve muhafazakarsa kadınların spor yapmasının önündeki engeller de o kadar katı oluyordu."
"Judith Butler'a göre küçük çocuklar nasıl aynı sözcükleri ve hareketleri defalarca tekrarlayıp bir dili konuşmayı öğreniyorlarsa cinsiyet rolleride öğrenilmektedir. Kişinin cinsi doğumda belirlenir, ama cinsiyeti belirlenmez: Cinsiyet performansla eğitilir ve benimsenir."
Reklam
Küçük kız ve erkekleri pembe ya da mavi giydirmek 1940'larda ABD'de icat edilen bir pazarlama hilesi. Ondan önce tüm çocuklar beyaz giydirilirdi, dantelli ve fırfırlı. Pembe aslında kız çocuklarının alametifarika rengi olmadan önce daha maskülen, sert bir renk olarak kabul ediliyordu."
Sayfa 115Kitabı okudu
"Sadece birkaç saatlik ve henüz bir adı yok. 'Talihinin çok güzel olması' ve kem gözlerden korunması için gözlerine sürme çekilmiş. Bebek gözlerini birazcık kırpıştırıyor ve minik ağzı birkaç kez zar zor soluk alıyor. Minik, kavrayan parmaklarına değin harika bir kız. Oysa Afganistan'daki çoğu kimse için kadınlara zayıf beyinleri nedeniyle akıl yoksunu sayıldıklarından o bir naqis-ul-aql yani 'doğuştan akılsız'. Hayatta kalırsa sık sık aç kalabilir, çünkü kız çocuklarının beslenmesi en iyi ve en bol yiyeceklerin verileceği erkek çocuklarından sonra geliyor."
Birçok vilayette burka hala çok yaygın, kadınlar nadiren çalışıyor ve kocaları yanlarında olmadan evden çıkmıyorlar. Evliliklerin çoğu hala zorla gerçekleştiriliyor, namus cinayetleri olağan ve adalet sisteminin tecavüz davalarına yaklaşımı genelde kurbanın zina ya da evlilik öncesi cinsellikle suçlanıp hapse girmesiyle sonuçlanıyor: Ama sık uygulanan bir çözümde kurban tecavüzcüsüyle evlenmeye zorlanıyor, böylece hüküm giymekten de kurtuluyor. Burada kadınlar aile içi şiddetten kaçmak için kendilerini ocağın gazıyla yakıp öldürüyorlar. Kız çocukları da hala babaların borçlarını ödemek ve ihtilafları çözmek için kullanılan geçerli, gayri resmi bir tedavül.
Burada başarı ve itibar için en az bir oğul sahibi olmak zorunlu. Onsuz bir aile sadece eksik değil, hukukun egemenliğinin olmadığı bir ülkede aynı zamanda zayıf ve kırılgan görülüyor. Bu nedenle her evli kadın hızla bir oğlan doğurmakla yükümlüdür, onun hayattaki mutlak hedefi budur ve bunu yerine getirmezse onda bir terslik olduğu düşünülür. Bu kadın dokhtar zai, yani 'sadece kız çocuk doğuran' olarak gözden çıkarılabilir. Yine de Afgan Farsçasında 'kurak' anlamına gelen, hiç çocuğu olmayan kadınlar için kullanılan 'sanda' ya da 'khoshk'un yanında bu o kadar da vahim bir hakaret değil. Ama ataerkil kültürde oğlan çocuk doğuramayan kadınlar -hem toplumun hem de kendi gözünde- temelde kusurludur.
Reklam
Çoğu bölgede okuryazarlık oranı %10'u geçmiyor ve temelsiz birçok görüş, doğru olduğuna hükmedilerek hiç sorgulanmadan etrafta dolaşıyor. Bunlardan biri de bir kadının sadece aklına koyarak doğmamış bebeğinin cinsiyetini seçebileceğidir. Bu nedenle bir kadının oğullar doğuramaması pek anlayışla karşılanmaz. Aksine hem toplum hem de kendi kocası onu bir oğlu yeterince istememekle suçlar. Kadınlar da oğullar doğuramadıkları için hem bedenlerini hem de zayıf zihinlerini suçlarlar. Başkalarının gözünde bu kadına bir de karakter kusurları eklenir: O hiç kuşkusuz zor ve iğrenç bir kadındır. Hatta belki şeytani. Bu insanların çoğu aslında bir çocuğun cinsiyetini babanın belirlediğini bilmezler, halbuki her çocuğun kromozom yapısını taşıyan erkek spermidir. ve çocuğun kız mı erkek mi olacağını belirleyen de budur.
Yaşamda uçurtma uçurmak, koşabildiğin kadar hızlı koşmak, kendinden geçercesine gülmek, iyi geldiği için hoplayıp zıplamak, sallanmanın heyecanını hissetmek için ağaca tırmanmak gibi şeylerin de olduğunu; başka bir oğlanla konuşmak, baban ve arkadaşlarınla oturmak, bir arabanın ön koltuğuna geçip sokaktaki insanları seyretmek, insanların gözlerinin içine bakmak, korkusuzca konuşmak, sözünün dinlenmesi ve neredeyse hiç kimsenin, neden her tür harekete izin veren rahat kıyafetler giydiğini sorgulamaması... Bir Afgan kızı bunların hiçbirini yapamaz.
Kabil'deki yabancıların çoğu, tıpkı özgürleştirmeye çalıştıkları en kapalı kadınlar gibi yaşıyorlar.
Toplumda ve kültürde reform yapmaya yönelik hızlı girişimler, yine çocuk evliliğini, kadınların ve kızların ticari meta olarak kullanılmalarını yasaklayan kararnameler yayımlayan, hiçbir kadının evlenmek için satılmaması ya da isteği dışında evlendirilmemesi gerektiğini beyan eden devlete karşı büyük bir direnişe ve öfkeye neden olmuştu. Aşiret erkekleri yine hem nakitlerini hem de nüfuzlarını kaybetme riski görüyorlardı. Eğer kadınlar eğitim alıp evin dışında çalışırlarlarsa herkesin içinde görülüp ailelerini "lekeleyecekler" ve olasılıkla başka, daha bile sapkın fikirler geliştireceklerdi. Hem kadınlar erkeklerin görevlerini üstlenirse çocuklara kim bakacaktı? Toplum hiç kuşkusuz dağılacaktı. En kötüsü de teklif edilen başka bir kararname kadınların erkeklerden boşanmalarını kolaylaştıracaktı. Yabancı nüfuzu açıkça yozlaşmaya yol açmıştı ve Afgan geleneklerini baltalıyordu. Birçok molla, reformları İslam karşıtı ilan etti.
356 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.