Asıl adı; David John Moore Cornwell'dir. (19 Ekim 1931, İngiltere-Dorset) İngiliz casusluk romanları yazarı.
Richard Thomas Archibald Cornwell ve Olive Cornwell'in oğlu, Aktris Charlotte Cornwel'in kardeşi John le Carré, 19 Ekim'de doğdu. Berkshire'ın yakınında Pangbourne'da St. Andrew Hazırlık Okulu'nda resmi eğitimine başladı ve Sherborne Okulu'nda devam etti. 1948'den 1949'a kadar, Berne Üniversitesi'nde yabancı diller üzerine çalıştı. Sonra Oxford'da Lincoln Koleji'ne devam etti. İyi bir BA'le (dereceyle) 1956'da mezun oldu. İki yıl boyunca Eton Koleji'nde ders verdi. Le Carré 1959'da Eton'dan ayrıldı. Sonraki beş yıl boyunca İngiliz Dışişleri Bakanlığı için çalıştı. Önce, Bonn'daki İngiliz Elçiliği'nde ikinci sekreter olarak hizmet verdi, daha sonra konsolos olarak siyasal bir hizmet için Hamburg'a transfer edildi. Le Carré, MI6'ya asker yazıldı. 1961'de ilk romanını yazdı.
Le Carré, Truro'daki Royal Cornwall Hastanesi'nde 12 Aralık 2020'de 89 yaşında zatürreden öldü.
Netflix üzerinden yeni bir belgesel diziye başladım. Belgesel dizi Mossad'ın eski direktörlerinin ve gizli ajanların anlatımıyla sizi hem eskiye götürüyor, hem de bunu ben neden bilmiyorum, bunu da bilmiyormuşum, bunu hiç bilmiyormuşum gibi tepkilerle kendisini izlettiriyor.
İki ay önce Adolf Eichmann'ın gizli israil servisi tarafından nasıl
Jhon le çarenin, soğuk savaşl'a bugünü birlikte ele aldığı, soğuktan gelen casus ve köstebek gibi önemli romanlarındaki karakterleri bir araya getirdiği son roman!
Daha önce birçok kez casus filmleri izlemiştim ama hayatımda ilk defa casus romanı okuma fırsatım oldu. Benim için çok farklı bir tecrübeydi Son Casus. Yazarımız John Le Carre dünyada çok bilinmesine karşın ülkemizde pek tanınmıyor. Buna rağmen kitapları yine de çeviren ve bizim okumamıza sunan Alfa Yayınevi’ne teşekkür etmek istiyorum. Gelin
~~~Bazı şeylere ihtiyacın olduğu için inanırsın; yoksa inandığın şeyin kendi başına bir değeri, bir işlevi yoktur~~~
Soğuktan Gelen Casus yayınlandığında bir klasik olarak görüldü ve bugün de bir klasik olarak görülmeye devam ediyor. Bu klasik,
John Le Carré nin üçüncü romanı ve ona uluslararası üne kavuşan bu romanda, gerilim kurgusunda yeni bir dünya
Kitap benim okumayı sevdiğim, tarihler arasında gelgitler yapılarak kurgulanmış. Bir de bunun yanında olaylar bazen farklı karakterlerin ağzından -aynı paragrafta bile- ani geçişlerlerle, hatta bazen de yazar tarafından anlatılıyor. Bu da bayağı kafa karıştırıcı olabiliyor. Öyle ki çekici bir hikaye ile bu anlatım tarzı etkileyici olabilir. Fakat bu kitapta ben tam tersi bir durumla karşılaştım.
İngiliz casusları mı bu kadar sıkıcı yoksa, yazarın anlatım tarzı mı böyle bilemedim? Konu casusluk olunca beklenti, heyecan ve sürükleyici bir hikaye yönünde oluyor. Yazarın, eski bir İngiliz casusu olduğu düşünülürse, kendi tecrübelerinden yararlanarak, Rus mafyasının kara para aklamada ki bir numaralı adamının , İngiliz hükümetinden sırlar karşılığında, sığınma ve korunma talebi üzerine kurgulandığı 'Hain' zorla bitirdiğim kitaplar arasında ki yerini alıyor.
HainJohn Le Carré · Altın Kitaplar · 201341 okunma