Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Josaphat Barbaro

Anadolu'ya ve İran'a Seyahat yazarı
Yazar
7.8/10
9 Kişi
37
Okunma
0
Beğeni
1.339
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Venedikli diplomat, tüccar, kaşif ve gezi yazarı
Doğum:
Venedik, İtalya, 1413
Ölüm:
Venedik, İtalya, 1494

Okurlar

37 okur okudu.
19 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Seyahat
Şimdi söyleyeceğim manzarayı birinin görmüş olacağından veya buna inanacağından ümitli değilim. Çünkü bu kadar insan nasıl oluyor da bütün günlerini yolculukla geçiriyor, yiyeceklerini nereden getiriyorlar ve öteberilerini nereden temin ediyorlar diye ne kadar çok soruyorlar. Onların yaşantısına tanık olmuş biri olarak ben bu sorulara şöyle cevap veriyorum: Yaklaşık olarak şubat ayında ordunun her tarafında, çiftçilikle uğraşan herkesin mart ayında filan yerde ekin ekmek için hazır olmaları, o ayın belli bir gününde herkesin o yere gitmeleri gerektiği ilân ediliyor. Emir ilân edilince, ekip biçme işiyle meşgul olanlar, hazırlanıp diğerleriyle uyum halinde tohumlarını, ihtiyaç duydukları hayvanlarını, davarlarını, kadınlarını ve çocuklarını ya da onlardan bazılarını at arabalarına yüklüyorlar. Daha sonra, belirlenen mahale gidiyorlar. Burası, genellikle, çadırlarını kurdukları yerden iki günlük yol mesafesinden daha uzak değil. Orayı ekip işlerini bitirene kadar kalıyorlar. Ondan sonra orduya geri dönüyorlar.
Sayfa 42 - Çamlıca Basım YayımKitabı okudu
Rahip diyor ki, Sultanın topraklarından çıkınca Müslümanlardan bir fırkayla karşılaştım. Yanık bir şekilde ve dinlerinde olan taassubla: “Kâfirlere ölüm!” diye bağırıyorlardı. İran topraklarına yaklaştıkça bu fırkanın mensupları çoğalıyordu. Bu başıbozuk halk Bakü Denizi’nin kıyı yoluna koyuldular; Şamahı, Derbend ve Tümen’e geldiler. Sayıları epey çoğaldı. Her ne kadar bazıları silahlı değilse de Tezechia’nın taşrasında ve Kafkas dağlarının sınırında yer alan Terch adlı yere, yani çoğulukla Katolik Hıristiyanların yaşadığı bölgeye gelince, hepsini kadın, erkek, çocuk- buldukları yerde öldürdüler. Ondan sonra, Yecüc ve Mecüc topraklarına da girip -her ne kadar Yunan kilisesine bağlılarsa da- Hıristiyan halka diğer kadar Yunan kilisesine bağlılarsa da- Hıristiyan halka diğer Hıristiyanlara yaptıkları muamelenin aynısını yaptılar. Daha sonra Çerkeslerin topraklarına tekrar döndüler. Her ikisi de Karadeniz sınırında olan Chipichr ve Charbatri yoluna koyuldular. Orada da insanları öldürdüler. Titracassa ve Chremuch halkı bunlara karşı bayrak kaldırana, onlarla savaşıp hepsini dağıtana -öyle ki her yüz kişiden yirmisi canını kaybetti- ve kendi ülkelerinin tarafına kaçana kadar bu işten vazgeçmediler. Bu hikâyeden o dönemdeki Hıristiyanların acınacak hallerine vakıf olunabilir. Bu olay 1484 yılında meydana geldi.
Reklam
Derbend bizim dilimizde dar ve ince demektir. Öyle ki bölgenin durumunu bilenler ona Demir Kapı derler. Doğrusu onu böyle isimlendirenlerin de hakkı var. Zira bu şehir Media’yı Saka ülkesinde ayırır. Bu yüzden İran, Osmanlı, Suriye ve aşağıdaki diğer topraklardan Saka ülkesine gitmek isteyen kişiler, Derbend’in kapılarının birinden içeri girip diğer kapısından dışarı çıkmak mecburiyetindedirler
Türkler ve Mağrip Arapları derler ki: “Bu şehir (Mardin) o kadar yüksektir ki halkı şehrin üzerinden uçan kuşları asla göremezler”
Dünyadaki bütün ahali üç göze sahiptir, Çinliler iki göze, Frenkler ise bir.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
120 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
1400'lü yıllarda doğuya seyahat eden Josaphat Barbaro'nun bu eseri iki kısımdan oluşur. İlk kısım kendi ticari işleri için uzun yıllar bulunduğu Karadeniz'in kuzeyinde Kırım, Kazan, Astrahan, Moskova gibi bölgelerde yaşadığı zamanı anlatır. Dönemin Türk-Tatar toplumu ile ilgili ilginç bilgiler verir. İkinci kısımda ise Fatih Sultan Mehmet'e karşı ittifak arayışında olan Venedik'in elçisi olarak Akkoyunlulara gider. Doğu Anadolu, Kafkas ve İran coğrafyasını gezer. Dönemin hem siyasi hem de toplumsal yapısı hakkında güzel bilgiler verir. Merak edenlere tavsiye ederim.
Anadolu'ya ve İran'a Seyahat
Anadolu'ya ve İran'a SeyahatJosaphat Barbaro · Yeditepe Yayınevi · 201637 okunma
%10 (12/120)
1/10 puan verdi
İlgimi çekmedi. Yazılışından mı, anlatım tarzından mı bilemiyorum. Seyahatname denince, gördüğü ve gezdiği yerleri, kültürü felan anlatır diye beklemiştim...
Anadolu'ya ve İran'a Seyahat
Anadolu'ya ve İran'a SeyahatJosaphat Barbaro · Yeditepe Yayınevi · 201637 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Josaphat Barbaro'nun kendi dilinde yazdığı bu eser, Tufan Gündüz Hocamız tarafından Farsça'dan dilimize kazandırılmış bir eser. Bu kitap, XVI. yüzyılda Osmanlı'nın batılılarca nasıl "görüldüğü" noktasının aydınlatılmasında yardımcı oluyor.
Anadolu'ya ve İran'a Seyahat
Anadolu'ya ve İran'a SeyahatJosaphat Barbaro · Yeditepe Yayınevi · 201637 okunma