Joseph Ratzinger

Joseph RatzingerNasıralı İsa yazarı
Yazar
9.0/10
1 Kişi
3
Okunma
1
Beğeni
349
Görüntülenme
"Diğer bir deyişle dünya vardır, çünkü Rab, sevgisine karşılık alabileceği bir yer, bir itaat ve özgürlük alanı yaratmak istedi. İsrail, adım adım tarihin değişimlerini Rab'bin halkı olarak kabul edip acılara katlandıkça toprak düşüncesi derin ve geniş bir şekilde büyüyerek odaklandığı ulusal mülkiyetten gittikçe uzaklaşıp Rab'bin dünyadan talep ettiği evrenselliğe doğru yaklaştı."
Sayfa 93 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Haç 'çıkış' hareketidir, en sona dek ulaşan en uç noktaya dek kanıtlanmış sevgi hareketidir(Yu. 13,1). Bu nedenle Haç yücelik yeridir -sevgi olan Rab ile gerçek birlik ve buluşma yeridir(I. Yu. 4,16)."
Sayfa 84 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"Geçmişi bilmek adına yapılan tüm çabaların sınırlarını aklımızda bulundurmak zorundayız; hiçbir zaman varsayımların alanının ötesine çıkamayız çünkü geçmişi bu güne asla taşıyamayız. Elbette bazı varsayımlar kesinlik derecesindedirler ama genel olarak emin olduklarımızın sınırı hakkında bilinçli olmalıyız -gerçekten de çağdaş yorumlar tarihi, bu sınırı mükemmel biçimde açığa çıkarır."
Sayfa 16 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"İki çeşit yas vardır. Birinci türü ümidini kaybetmiş, sevgi ve gerçeğe güvenini yitirmiştir bu nedenle de insanı içten içe yiyip bitirir. Ama bir de insanın kötülüğe direnecek onun hayırlı değişimini sağlayan sarsıcı gerçekle karşılaşmasından kaynaklanan, acıya katlanan yas vardır. Bu yas iyileştirir çünkü kişiye yeniden sevmesini ve ümit etmesini öğretir. Yahuda birinci türden yas tutanlara örnektir: Kendi düşüşünden dehşete kapılıp ümit etme cesaretini yitirir ve kendini çaresizlik içinde asar. Petrus ikinci tip yas tutanlara bir örnekir: Rab'bir bir bakışıyla kendine gelir, ruhunun toprağını süren iyileştirici gözyaşlarına boğulur. Tekrar yenilenmiş olarak başlar."
Sayfa 95 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Hristiyanlar ebedi barışın Rab'bin hoşnutluğunda(eudokia) yaşayan kişilerle ilişkili olduğunu bilir. Rab ile birlikte barış içinde yaşama mücadelesi dünyadaki barış mücadelesinin vazgeçilmez bir parçasıdır; birincisi, kriterin kaynağı sonrakinin gücüdür. İnsan Rab'bi görmezden geldiğinde barış dağılıp yok olur ve şiddet hızla büyüyerek hayal bile edilemeyecek zulme doğru büyür. Bugün bunu açıkça görebiliyoruz."
Sayfa 95 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Bu bölüm[Zekeriya 9:9] idaresi politik veya askeri bir güce dayalı olmayan fakir bir kralı duyurur. Rab'bin ve tüm insanların önünde varlığının özü, mütevazilik ve ağır başlılıktır. Bu bakımdan o, dünyadaki bütün kralların tam aksidir. Ve çok canlı bir görsellik, eşeğe biniyor olması gerçeğidir -reddettiği savaş arabasının yerini alan fakirlerin bindiği eşek. O kendi değil, Rab'bin gücüyle barışın Kralıdır."
Sayfa 91 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
Reklam
"Edith Stein bir keresinde dürüstçe ve isteklice doğruyu arayan kişinin İsa yolunda olduğunu söyledi. Mutluluk Sırrı böyle kişiler hakkında konuşur; bu susuzluk ve açlık kutsaldır, çünkü insanı Rab'be, İsa'ya götürür ve bu şekilde dünyayı Rab'bin Krallığı'na açar."
Sayfa 100 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Mütevazilik ve sadelik tamamen tarihsel bir bakış açısında bile şiddetten daha uzun ömürlüdür. Ama dahası da var. Ümit inancının temelindeki toprak kavramının giderek evrenselleşmesi aynı zamanda Zekeriya'nın vaadinde karşılaştığımız evrensel boyutu da yansıtır: barış kralının toprağı ulusal nitelikte değildir -o denizden denize uzar(Zek. 9,10)."
Sayfa 93 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Onlar kendi yoksulluklarının manevi bir boyutu olduğunu bilirler, onlar sadece Rab'bin armağanlarını kendilerine bahşetmesini bekleyen ve bu şekilde Rab'bin benzeyişinde ve sözünde manevi bir uyum içinde yaşamayı dileyen sevgi insanlarıdır. Lisieux'lü Azize Therese'nın bir gün boş elerini Rab'bin önünde durup açarak göğe kaldırdığında söylediği sözler Rab'bin fakir insanlarının ruhunu tanımlar: onlar boş ellerle gelir, yumuk sıkı ellerle değil, açık olan ve veren ellerle gelirler ve bu nedenle Rab'bin bereketli iyiliğinden almaya hazırdırlar."
Sayfa 87 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"İnsan Rab'bin bakış açısıyla yaşayıp görmeye başladığından, İsa'nın yolunda yoldaş olduğunda yeni değerlerle hayatını yaşadığında, gelecekte yaşanacak olan bir gerçek hemen şu anda gerçekleşir. İsa acıların arasına neşe getirir."
Sayfa 83 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"İnsan olan İsa aracılığıyla o zaman Rab görünür hale geldi ve böylece gözlerimiz mükemmel insanı görmeyi başarabildi."
Sayfa 11 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Rab'bin sözünü ettiği yas kötülüğü reddetmedir; 'herkes yapıyor' diye bireye zorla kabul ettirilmeye çalışılan kötü davranış modellerine karşı direnme şeklidir. Dünya bu tür bir direnişe göz yumamaz, o uyum talep eder. Dünya bu tür bir acıyı uyuşuk vicdanlara karşı yöneltilmiş bir suçlama olarak kabul eder. Ve öyledir de. Bu nedenle yas tutanlar doğruluk uğruna zulüm acısı çekerler. Böyle yas tutanlar doğruluk uğruna zulüm acısı çekerler. Böyle yas tutanlara huzur vaat edilir, zulüm görenlere Rab'bin Krallığı sözü verilir -ruhta fakir olanlara vaat edilen aynı söz. İki vaat yakından ilişkilidir. Rab'bin gücünün koruması altında, sevgisinde güvenli duran Rab'bir Krallığı, bu gerçek rahatlıktır."
Sayfa 97 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Matta'nın 'göklerin krallığı' hakkında konuştuğu doğrudur ama gökler sözcüğü Yahudilerin daha çok Rab'bin gizemine saygı gereği çoğunlukla sakındıkları ikinci emre itaatten ötürü kullandıkları Rab sözcüğü yerine geçen farklı bir ifadedir. Benzer şekilde 'göklerin krallığı' ifadesi tek yönlü 'ulaşılmaz' bir şeyin bildirisi değil, dünyamızı ebediyen değiştiren ve tamamen onun bir parçası olarak hem dünyada hem de ötesinde olan Rab hakkında konuşur."
Sayfa 70 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Temel düşünce açıktır: Rab'bin Krallığı hiçbir haritada bulunmaz. Bu dünyadaki krallıkların tarzında bir krallık değildir; bu krallık insanın iç varlığında yer alır. Bu krallık insanın iç dünyasından dışarı doğru büyür ve yayılır."
Sayfa 65 - Sak YayıncılıkKitabı okudu
"Bu vaftizin sularına batma hareketi günahların itirafını ve yeni bir başlangıç yağabilmek için affedilme yakarışlarını simgeler. Günahla mühürlenen dünyada o halde Rab'bin tüm arzusuna evet demek, günaha tutulmuş ama doğruluk araya kişiler arasındaki birliği ifade eder. Bu olayın özelliği diriliş ve haçın ışığında görülmedikçe tam olarak ortaya çıkmaz. Suya batmakla vaftiz adayları günahlarını itiraf edip günahlarının ağırlığından kurtulmayı isterler."
Sayfa 37 - Sak YayıncılıkKitabı okudu