- Yani siz ruhun kurtuluşu veya mahkûmiyetine inanma dığınızı mı söylüyorsunuz?
- Şüphelerim var, zira her şeyden önce siz bana ruhun varlığını kanıtlamadınız...
- İyi de beyefendi...
- Hayır, kanıtlamadınız. İkinci olarak, ruhun ölümsüz olduğunu varsayıyorsunuz; üçüncü olarak da, ruhun yeryüzün- deki davranışlarına göre yargılanacağını, ya
tanrıları yaratan korku değildir, en azından yalnız korku değildir
Evreni açıklama, evrenin akılcılaştırılması ihtiyacı gibi daha soylu bir şeydir aynı zamanda tanrıları var eden.
Kitap, ateizm propagandası gütme amacında değil. Bilakis, sabit argümanı yahut sabit bir metni olmadığı için, kendi propagandasını yapması abes olur. Her ateistin varlığı kendine özgüdür. Ateizmin zorunluluğu kendiliğindendir, inanmak tercih işidir.
Laik İspanya'da din dersinin müfredata dahil edilmesine karşı tepki olarak yazılmış bir ders kitabı niteliği taşır. Dini inanç ve bilimsel gerçekler arasındaki ilintiyi ifade ediyor kitap.
İnanmak yahut inanmamak hakkında fikir edinmeye dair okunmayı hak eden bir kitap..
Zorunlu din dersinin müfredata girmesi sonucunda böyle bir kitap yazma gereksinimi duymuşlar. Kısa olmasına rağmen gayet doyurucu. Bundan önce okuduğum Matthew Kneale'in kitabında dediği gibi, Marx Manifestodan önce Das Kapital'i sunsaydı herhalde kimsede böylesi etki yapmazdı.
Genel olarak ateistlerin tanrının var olmadığını kanıtlamaya ihtiyaç duymadıklarını, çünkü bir şeyin var olduğunu kanıtladığınız takdirde var olmadığı savının kendiliğinden çökeceğini ileri sürüyor gayet mantıklı bir şekilde.
Kitap uzun olmadığı ve epub halinin bulunduğu için fazla detay vermeme gerek yok, okumanızı tavsiye ederim.
Bu kitap daha somut verilere dayanarak bir şeylerin izahını yapmamıza ışık tutuyor bana göre...
Ateizmin felsefesini öğrenmek gerekir, ateizim bir idolojidir.