Hitler oyuncağımı çaldı. Yalnız Anna'nın oyuncağını değil üstelik, kendisine vazife olmayan binlerce, hatta onbinlerce çocuğun oyuncağını çaldı. Anna da bu Yahudi çocuklardan biri. Babası ünlü bir yazar olan Anna, bir mülteci, bir göçmen konumuna geliyor ülkesinden kaçarak. Tek sebebi ise, Hitler. Hitler'in kanlı politikaları ve gözü doymaz hırsı. Anna önce İsviçre'ye sonra Fransa'ya ve en sonunda da İngiltere'ye gidiyor ailesiyle beraber. Bu dönemde ünlü yazar olan babası, kah iş bulamıyor kahsa kiralarını bile ödeyemeyecek hale geliyor. Savaş, herkesi yaralayan tek şey belki de. Anna bir mülteci olmanın zorluğunun farkına vardığındaysa, bunun o kadar da zor olmadığını düşünüyor, çünkü daima ailesi yanında. Bu cümle bile benim için çok fazla şey ifade etti. Bir insan, ailesi yanındayken birçok zorluklara göğüs gerebilir, karşısında cesaretle dikilebilir. Anna belki de bu savaşta şanslı olan çocuklardan birisi, ne de olsa o Hitler'in işgal ettiği koltuğun olduğu ülkede değil, başka ülkelerde yaşadı. Oysa Hitler'le aynı ülkede yaşamak zorunda kalan onbinlerce Yahudi, ölüme, eziyete ve işkenceye mahkum kaldılar.
İnsan olmayı seçmediği bir şeyden ötürü, hayatı ellerinden alınmamalı ve ülkesinden kaçmak zorunda bırakılmamalı. Mülteciliği, savaşı derinlerinizde hissedeceğiniz kısa bir hikaye.