Dünya genelinde son yirmi yılda yaşanan değişiklikler, geçtiğimiz iki yüz yıl boyunca yaşanan değişikliklerden çok daha fazla. Beynimiz ve bedenimiz buna uyum saglayamiyor ve bu kadar değişiklik bizi öldürüyor.
Kaygı Döngüsünü Kırmak
Bir kitaptan ne kadar fayda sağlanırsa o kadar faydalandım bu kitaptan. Eğer bu kitabı okumasaydım hayatımda bir sürü şey eksik kalacaktı ve ben içinden çıkılmaz hallere ve neden yaptığımı bilmediğim alışkanlıklara devam edecektim. Artık bu durumların neler olduğunu biliyorum ve nasıl tepki vereceğimi öğrendim.
Kitap benim
Kitap bilimsel bir kitap olması nedeniyle tek bir yerde ne yazım hatası ne de bir kelime hatasına rastlamadım. Teknik olarak bunlardı söyleyeceklerim.
Ne yapmak istiyorsak onu neden yapmadığımızı, özür dilerim beynimizin neden yapmak istemediğini detaylı, örnekli ve yalın anlatımıyla öğrenme imkanımız oluyor. Sözü fazla uzatmak istemiyorum; ama bu hayatta kendinize bir şey katmak istiyorsanız önce kendinizin ne olduğunu bilmelisiniz derler ya büyüklerimiz. Burada bana göre, kast edilen şey alışkanlıkların, duyguların, tepkilerin; ama önce beynimizi algılamalı, bilmeli ve öğrenmeliyiz.
Kendinize çok güzel şeyler katacaksınız. Ben çok verim aldım. Harika diyelim son olarak. Vesselam.
“Bir sorun, kendisini yaratan zihin aynı kaldıkça çözülemez.”
(Einstein’in ölümünden sonra edindiği sözü)
Tıp dünyasında huzursuzluk,tahammülsüzlük,çabuk yorulmak,odaklanma sorunları,gerginlik,artan kas ağrıları,uykusuzluk “kaygı” belirtileri olarak görülmekte. Fakat yazar diyor ki “Kaygı fark edilmesi zor bir histir,kişi buna en yakınında