joseph day, 1920'ler
amerikasında, kendini sıkı bir dindar olarak sayar, biz ise onun üniversiteye başlamak için gittiği yeni bir şehirdeki ilk dönemlerini okuruz.
day, günah olduğunu düşündüğü her şeye takıntılı, kendini diğerlerinden üstün, diğerlerini ise günahkar ve hatta günahkarların karşısına onları günahlarından arındırmak için çıktığını düşünen biri.
hemen herkes joseph'i tiksindirir, onların zayıflıkları, günaha olan düşkünlükleri, ve cinselliğe olan merakları. neyse ki joseph tüm bunların dışındadır kendine göre.
fanatizmin, yobazlığın neyle sonuçlanabileceğini okumak için bir fırsat.
yazara büyük yazarlardan büyük övgüler gelmiş arka kapak yazısına göre. ama bu kitap, tüm bu övgüleri almaya mazhar mı, pek emin değilim.