K. Z. Eşrefyan

K. Z. EşrefyanNadir Şah-ı Avşar yazarı
Yazar
8.0/10
1 Kişi
4
Okunma
0
Beğeni
279
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar

Okurlar

4 okur okudu.
1 okur okuyor.
4 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Vakıfların müsadere edilmesinden sonra Nadir Şah, eğer halkın din adamlarına ihtiyacı varsa, onları kendi cebinden beslemek zorunda olduğunu açıklamıştı.
Sayfa 104 - selengeKitabı okudu
1736'daki Mugan kurultayında Nadir Kuli-han toplanan beylere tahta çıkışı için elzem olan şu üç şartı ileri sürmüştü. Bu üç şartta ilki, tahtın miras yoluyla Nadir'in torunlarına geçmesiyle, ikincisi ise beylerin Safevi prenslerinin tahtta hak iddia etme taleplerini reddetmeleriyle ilgiliydi. Üçüncü şart, Şii tebanın Şiilikten vazgeçerek yalnızca İslamı kabul etmeleri ve yeni Caferiliği beşinci Sünni mezhep olarak benimşesenleri idi.
Sayfa 102 - selengeKitabı okudu
Reklam
Nadir takip eden dört yıl boyunca da Osmanlı sarayına sultana bu taleplerini kabul ettirmeye çalışmaları talimatıyla elçiler göndermeye devam etti. Sultan, gönderdiği mektuplarda Red kararıyla ilgili özürler beyan ederek tavrında bir değişiklik olmadığını bildirdi. Nadir ise gönderdiği cevabı mektuplardan birinde asıl amacının Osmanlı ile dostluğunu pekiştirmek olduğunu, ama bunun için sultanın Caferi mezhebini beşinci Sünni mezhep olarak kabul etmesi gerektiğini bildiriyor, fakat Türk tarafı talebi Red kararı vermekle iki tarafı ebedi düşmanlığa itiyordu.
Sayfa 123 - selengeKitabı okudu
Hanway'in kaydına göre Nadir, önünde sonunda, İran ile Osmanlı İmparatorluğu'nu birleştireceği ümidindeydi.
Sayfa 125Kitabı okudu
1743'de Nadir-Şah tarafından düzenlenen dini tartışmada Şii ulema Şiiliği lanetleyerek iki mezhebin (Caferilik ve Sünnilik) birleştirilmesi gerektiğine vurgu yaptıkları gibi , Nadir'in dini reformalarına övgüler dizdiler. Ama aslında İranlı ulemanın temsilcileri önceki tutumlarımdan en ufak bir değişim sergikemedikleri gibi, ısrar ve inatla Şii görüşü savunmaya devam ettiler. Mecliste mollabaşı ile Osmanlı devletinin temsilcisi olarak tartışmaya devam edilen Arap asıllı Süveydi arasında geçen tartışma da buna şahitlik etmektedir. Şii ulema, bu dini tartışmaya önceden belirlenmiş rolünü oynamak zorunda olduğu bir komedi olarak bakıyordu.
Sayfa 104 - selengeKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok