Sabah Gökmen’in ağlamasıyla uyandım, odamın tam karşısındaki banyonun önünde kıyafetlerini çıkartmaya çalışıyordu ablam. Bir taraftan da sallayıp silkeliyordu kolundan.Uyku sersemi yarım açık olan kapıdan görüyor olsam da tam
olarak anlayamamıştım olup biteni.
Gökmen, “Anne anne” diyerek ablama sarılmaya çalışıyordu, onun vurduğu yerlerinin
"Benim bazı şüphelerim var" dedim. Ne söylemek istediğimi bu cümleden çıkarabileceğinden emin değildim, biraz daha açıklama yapmam gerekiyordu biliyordum ama devamını getiremiyordum işte.
"Din konusunda mı?"
"Evet" manasında başımı salladım.
"Ne zamandan beri şüphelerin var?"
"Ne zamandan beri bilmiyorum ama son zamanlarda daha çok... Daha çok düşünüyorum."
Koğuşta ikimizden başka kimse olmamasına rağmen sesini birkaç ton düşürüp sordu. "Neyi?"
"Ya!" dedi "görüyor musun? İnsanlar böyledir işte... "
Konuya hakim olup olmadığım hakkında kendimi yokladım bir an. Derdine şahit değildim ama konu insanlar olunca benim de söyleyecek çok sözüm vardı.