bugün günlerden pazar; akşam olmak üzere; akşam, evet...
arsız ve umarsız, ıslak ve ıssız bir tekbaşınalıktan başka nedir ki benim için pazarlar? şu bodrum katının rutubetli duvarları, bekleyişin ulamsızlığını ıslatıp ıslatıp, kirden mürekkep bir havlu gibi alnıma yazıyor. ne'yi beklediğimi deyiversem, siz, ne sırıtmadan edebilir, ne de edebi bilirsiniz. (sırıtkanca gülüş güle karşı en büyük edepsizliktir.)