Bu son sözcük, ilkin ait oldukları ulus, onurlarıyla yaşamalarına imkan verme vazifesini layıkıyla yerine getirmekte başarısız olduğu için ebeveynlerin ne kadar çok şeyden -aile, bağlam, dil, aşinalık- vazgeçtiğini idrak eden bir göçmen çocuğunun olanca tiksintisiyle söylenmişti.