Kamla Bhasin Sözleri ve Alıntıları
Kamla Bhasin sözleri ve alıntılarını, Kamla Bhasin kitap alıntılarını, Kamla Bhasin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eğer kadın yöneticiler, politikacılar ve sivil toplum liderleri istiyorsak, daha fazla erkeğin, anne, bakıcı, hemşire ya da aşçı olmasına ihtiyacımız var. Kadınlar ancak yeniden üretim işinin yükü azaldığında, kendi vücutları üzerinde ve hayatlarında özerkliğe kavuşabilirler.
Sayfa 64Kitabı okudu
"özel olan poltiktir" sloganı, bireyin özel yaşamına sahip çıkması ve nerede durduğunu göstermesi ile ilgilidir.
Toplumun değişmesini istiyorsak işe kendimizden başlamalıyız.
“Kadınların çocuk yetiştirmesinin çocuk doğurmak kadar doğal ve kalıtımsal olduğu varsayılıyor... Ve bu sadece ürettiğimiz çocuklarla da kalmıyor; sevginin ya da anneliğin içimizde oturmuş, ihtiyacı olan herkese akmayı bekleyen bir nehir olduğu sanılıyor. Ezeli ve ebedi anneler haline geliyoruz. Böylece kendi çocuğuma, başkalarının çocuklarına, kocama, erkek kardeşlerime, kız kardeşlerime ve gerçekten de, bana ‘cici anne’ diye seslenen babama annelik yapıyorum! Kapsamı genişletilmiş bir anne haline geliyorum. Tüm evrene karşı bir annelik duygusuyla dolup taşman bekleniyor. Ve bunun doğal olduğu varsayılıyor! Bunun bir iş olduğu değil, nefes almak, yemek yemek ya da uyumak kadar kolay yaptığınız bir şey olduğu düşünülüyor.”
Sayfa 12Kitabı okudu
Radikal feminist bir çözümleme, ataerkil sistemde kadınların sadece anne değil aynı zamanda cinsel köle olduklarını söyler; ataerkil ideoloji kadınları, anne ve cinsel varlık olarak iki zıt gruba ayırır...tecavüz her toplumda var olmayabilir ama ataerkil sistemin tamamlayıcı bir özelliğidir. Tecavüz, etkili bir siyasi araç, güçsüz sınıfın üyeleri üzerinde güçlü sınıfın üyeleri tarafından uygulanan politik bir baskı eylemidir.
Birbirimizi dinlediğimizde, bu ezilmişliğin talihsiz birkaç kadının kaderi olmadığını ve sorunun bazı kadınları sömüren ya da baskı altında tutan kimi "kötü" erkeklerden ibaret olmadığını fark ederiz. Bir sistemle karşı karşıya olduğumuzu anlamaya başlarız -kadınların ikincil konumda olduğu, erkek egemenliği, üstünlüğü ve denetimi altında bir sistem.
Toplumda gerçek barış, evde barış sağlanırsa kurulabilir.
Dil ve sözcükler önemli; üstelik kullandığımız dillerin cinsiyetçi olduğunu kabul etmek gerekir. Diller erkek üstünlüğünün taşıyıcısıdır; kadınları dışlar ve küçümser.
Eğer bir kadın yemek yapabiliyorsa, bir erkek de yapabilir, çünkü yemek yapmak için rahim gerekmez!
Sayfa 9Kitabı okudu
Özelde yaşanan ataerkil sistemde kadınların emeği esas olarak hükmeden bireyler tarafından sömürülür, kamusal boyutta ise bu sömürü bireyler değil topluluk tarafından gerçekleştirilir, kolektiftir... "
70'li yillarda Hindistan'da köy kadinlarıyla ilgili araştırmalar yapan Maria Mies şunları yazmaktadır: "En vahşi şiddet ve cinsiyetçi terör, tarımın son yıllarda hizla 'kalkındiği, yeni refah biçimlerinin ortaya çıktiğı, sinemanın, alkolün, televizyon ve diğer yeni tüketim ürünlerinin 'modernleşme göstergeleri olarak sunulduğu bölgelerde ortaya çıkmaktadır."