En çok da unutacağını ve unutulacağını önceden bilmek yaralıyor insanı.Öleceğin günü önceden bilmek gibi bir duygu bu...Sonra hepimiz yaralı kalplerle dolaşıyoruz ortalıkta.
İçtiğimiz sigaraya kızıyor kimileri, kimileri asık suratımıza. Yaslandığımız omzun yerini taş duvar alınca anlıyoruz; mezarımızı neden hep taşa yasladıklarını.