Yaşamda tüm inançlarının yıkılıp yerlere döküldüğü anlar vardır. İnsan o anlarda delilik ile değişim arasında seçim yapmak zorundadır.
Artık hayat eskisi gibi olmayacaktı. Artık asla her şeyin göründüğü gibi olduğunu düşünerek yaşayamayacaktım.
Gerçekten bazen çok ukala olabiliyorduk. İnançlarımızın ve kavramlarımızın doğru olduğundan o kadar emindik ki, onların aksini gösteren kanıtları göremiyorduk bile.
Benim için mavi maviydi. Binlerce tonunun farkında olamayacak kadar meşguldüm. Ağaçlara dikkat ederdim ama kaç kere durup da minik bir çiçeğe dikkat etmiştim?
Evet, zor bir inceleme metni olacak benim için. Kitap üzerine daha önce inceleme yapılmamış olması beni daha fazla sorumlu hissettiriyor. Büyük kitlelere ulaşacağını düşündüğüm bir kitap değil öncelikle. Ötesi yayıncılığın birçok kitabını ancak sahaflardan edinebildim. Yeni baskıları pek mevcut değil bu yüzden kitapları okumak isteyenleri
Aklını kaybet kendini bul. Tam anlamıyla roman havasında yazılmış, okuması kolay, dili akıcı, zevkle okunabilecek bir kitap. Ben aslında kimim? Yaşam amacım ne? Nereden geldim, nereye gidiyorum? gibi pek çok soruya yanıt veriyor. Ruhuyla konuşarak özünü bulmayı başaran yazar kalp gözünün açılmasını çok güzel anlatmış. Severek okudum. Teşekkürler