Kazimierz Ajdukiewicz

Kazimierz AjdukiewiczFelsefeye Giriş yazarı
Yazar
7.9/10
12 Kişi
86
Okunma
8
Beğeni
1.556
Görüntülenme
Reklam
"Felsefe" teriminin kökeninde antik Yunan bulunmaktadır. Etimolojik olarak, onda iki bileşeni birbirinden ayırabiliriz: Fileo=seviyorum, peşinden koşuyorum ve sophia=bilgelik, bilgi. Demek ki, felsefe terimi başlangıçta Yunanlılar için "bilgelik sevgisi" ya da "bilginin peşinden koşma" anlamına geliyordu.
Sayfa 4 - e-kitap yayıneviKitabı okudu
Kuşkucular zihinlerinde olup bitenin bilincinde olma dışında, herhangi bir görüşe hak verme zorunluluğu duymadılar. Onlar kendilerini doğruluğu arayan, ancak onu şimdiye dek bulamamış kişiler olarak betimlediler "(kuşkucu sözcüğünün İngilizcedeki karşılığının "arıyorum, araştırıyorum" anlamına gelen Yunanca skeptomai fiilinden çıkması, işte bundan dolayıdır).
Uzun sözün kısası, gerçekliğe ilişkin olarak hiçbir zaman haklı kılınmış bir bilgiye sahip olamayacağız ve bundan dolayı da, düşüncelerimizin gerçeklikle uyuşup uyuşmadıklarını hiçbir zaman bilemeyeceğiz.
Her olay belli bir nedenin kaçınılmaz sonucu olarak mı ortaya çıkar, yoksa hiçbir nedenin sonucu olmayan olaylar mı vardır?
Sayfa 227 - e-kitap yayıneviKitabı okudu
Reklam
İnsanlar dinsel inançlarını çoğunlukla içinde büyüyüp yetiştikleri çevrenin etkisi altında kabul ederler, Onların inançlarının genellikle geleneksel bir özelliği vardır; bu inançlar, onların kendi taraflarında bu inanç ve kanaatleri incelemek için herhangi bir çaba göstermeksizin, çocukluklarından başlayarak içice oldukları, "babalarının inançları"dırlar.
Zamandan başka hiçbir boyutu olmayan düşünce nasıl olur da, mekânsal olan bir şeyin benzeri olabilir?
Doğruluk, bir savın hem şimdiki hem de gelecekteki deneyi kucaklayan sistemin bütünüyle uyuşmasından oluşuyorsa, bir önermenin doğru olup olmadığını yalnızca sonsuzlukta bilebiliriz ... Hiçbir şey nihaî olarak ve bir daha değiştirilmemecesine öne sürülemez; her sav geçicidir.
Izdırari kader + ihtiyari kader =
Amaçlı bir biçimde kurulan ve düzenlenen dünya, içinde her bileşenin, gerçekleştirmek üzere kendi rolüne, kendi yazgısına sahip olduğu dünyadır.
Sayfa 294 - e-kitap yayıneviKitabı okudu
Reklam
Tüm savlar, doğrudan doğruya deneye dayanan savlar kadar, varsayımlar ve kuramlar olarak işlev gören savlar da, değiştirilebilir. Hiçbir şey nihaî olarak ve bir daha değiştirilmemecesine öne sürülemez; her sav geçicidir.
Zamandan başka hiçbir boyutu olmayan düşünce nasıl olur da, mekânsal olan bir şeyin benzeri olabilir?
Sayfa 13 - E-kitap
Bilişsel eylemler ve sonuçlar her zaman belirli bazı bakımlardan değer biçilmeye konu olurlar. Onlara doğrulukları ya da yanlışlıkları bakımından değer biçilir; onlara aynı zamanda haklı kılınmaları açısından değer biçeriz
e kitap
Mutlu ya da mutsuz her olay, yaşama ve varlığa zaman tarafından getirilir, ancak o, varolmaya başlar başlamaz, geçmişe itilir ve varolmaya devam etmez.
Sayfa 242 - e-kitap yayıneviKitabı okudu
Bilimsel bilgi belki en iyi bir biçimde onun yerine getirmek zorunda olduğu iki koşulu dile getirip vurgulamak suretiyle karakterize edilebilir. Bilimsel bilgi herşeyden önce, düşüncenin aktarılması için mecazlar, analojiler ve başkaca kısmî yollar olmaksızın, başkalarına harfi harfine ve gerçekten anlaşılan sözcüklerle iletilebilen düşünce içeriğidir.
Sayfa 76 - E-kitap
Resim