Kazimir Malevich

Kazimir Malevichİnsanın Esas Gerçekliği: Tembellik yazarı
Yazar
7.2/10
8 Kişi
33
Okunma
6
Beğeni
2.265
Görüntülenme

Hakkında

Kazimir Severinoviç Maleviç (Rusça:Казимир Северинович Малевич, Lehçe:Kazimierz Malewicz, Ukraynaca:Казимир Северинович Малевич,Almanca: Kasimir Malewitsch, İngilizce: Kazimir Malevich), (23 Şubat, 1879 – 15 Mayıs, 1935), geometrik soyut sanatın öncülerinden ve avangart süprematist hareketinin yaratıcısı olan ressam ve sanat teorisyeni. Yaşamı ve çalışmaları Kazimir Maleviç, Kiev'in yakınlarındaki Kiev Valiliği'nde dünyaya geldi. Ebeveynleri Severyn ve Ludvika Maleviç Polonya kökenliydiler ve ressam Roma Katolik Kilisesi'nde vaftiz edildi. Babası bir şeker fabrikasında yöneticiydi. Kazimir, ailenin on dört çocuğunun birincisiydi. Bu on dört çocuktan dokuz tanesine yetişkinliklerini görebildiler. Çocukluğu boyunca Ukrayna'nın şeker pancarı yetişen pek çok farklı köyünde yaşadılar. Maleviç bu yüzden kültür merkezlerinden uzaktı. Sanat tutkusu onu çocukluğunda sarmış olmasına rağmen on iki yaşına kadar profesyonel ressamlar hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Köylülerin yaptığı el işlerinden, süslü duvar ve fırınlardan çok hoşlanan ressam kendisi de köylerde gördüğü stilde resimler çiziyordu. 1895-1896 yılları arasında ise Kiev'de çizim eğitimi aldı. 1904'te babasının ölümünün ardından Moskova'ya taşındı. Orada Moskova Resim, Heykel ve Mimarlık Okulu'na 1904'ten 1910 yılına kadar devam etti ve Fedor Rerberg'in atölyesinde çalıştı. 1911 yılında Soyuz Molodyozhi'nin (Gençler Topluluğu) ikinci sergisine Vladimir Tatlin'le birlikte katıldı. 1912'de ise aynı grubun üçüncü sergisinde yer aldı. Aynı sene içerisinde Eşeğin Kuyruğu koleksiyonunun Moskova'daki bir sergisinde yer aldı. O günlerdeki çalışmaları Rus halk sanatlarıyla ilgilenenavangart ressamlar Natalia Gonçarova ve Mikhail Larionov'un eserlerinin etkilerini taşıyordu. 1913 Mart'ında Moskova'da Aristarkh Lentulov'un sergisi açıldı. Bu sergi Paul Cezanne'nın 1907 yılında Paris'te oluşturduğu etkinin bir benzerini Maleviç'in de dahil olduğu Rus avangart sanatçılarında gösterdi. Maleviç de diğer ressamlar gibi kübist kurallarını öğrenerek onları çalışmalarında kullanmaya başladı. Aynı yıl, ressamın sahne tasarımını yaptığı kübofüturist opera Güneşe Karşı Zafer büyük bir başarı kazandı. 1914 yılında Maleviç'in eserleri Paris'teki Bağımsızlar Salonu'ndaAlexander Archipenko, Sonia Delaunay, Aleksandra EksterVadim Meller ve pek çok diğer ressamın eserleriyle birlikte sergilendi. Kariyerinde çok rahat bir şekilde ilerlerken ve sanattaki bütün modaları takip ederken 1915 yılına gelindiğinde Maleviç'in aklınaSüprematizm fikrinin nasıl geldiği yirminci yüzyıl sanatının büyük gizemlerinden biri olarak kaldı. Sanatçı tüm hayatı boyunca çalışmalarını imzalarken eseri yarattığı tarihten daha erken bir tarih yazması onun sanat yaşamı kronolojisini daha da karıştırmaktadır. Eserlerinden bu dönüşümün tam zamanı belirlenemese de 1915 yılında Kübizmden Süprematizme manifestosunu yayınladığı kesindir. 1915-1916 yıllarında diğer süprematist ressamlarla birlikte Skoptsi ve Verbovka'nın köylerinde çalıştılar. 1916-1917 yıllarında ise Karo Valesi isimli sanatçı grubuyla birlikte sergiler açtı. Süprematist işlerinin en bilinenleri Siyah Kare (1915/1913) ve Beyaz Üstüne Beyaz'dır. (1918) 1918 yılında, ressam Vladimir Mayakovski'nın oyunu Gizemli Güldürü'nün dekorunu yaptı. Ekim Devrimi'nin ardından ressam, halkın eğitimi için oluşturulan Narkompros komisyonunun sanat bölümünün bir üyesi oldu. Maleviç'in görevi müzelerin ve anıtların korunmasıydı (1918-1919). 1919 - 1922 yılları arasında o dönemde Sovyetler Birliği bugün Beyaz Rusya sınırları içinde yer alan Vitebsk'teki sanat okulunda, 1922 - 1927'de Leningrad Sanat Akademisi'nde, 1927-1929 arasında Kiev Sanat Enstitüsü'nde, 1930'da ise Leningrad Sanat Evi'nde öğretmenlik yaptı. Süprematist teorilerini Nesnesiz Dünyaisimli kitabında anlattı. 1927'de Varşova, Berlin ve Münih'i ziyaret etmesi uluslararası arenada ün kazanmasına sebep oldu. Sovyetler Birliği'ne dönerken birçok eserini bu şehirlerde bıraktı. Maleviç, Lenin'in ölümü ve Trotsky'nin gücünü kaybetmesinin ardından Sovyet otoritelerinin modern sanat hareketine karşı davranışlarının değişeceğini tahmin etti ve bu tahmininde haklı çıktı. Stalin rejimi soyut sanatın burjuvazinin sanatı olduğunu ve sosyal gerçeklikle bir ilişkisi olmadığını açıkladı. Bu açıklamanın ardından ressamın pek çok eserine el konuldu ve sanatçının soyut sanatla ilgilenmesi yasaklandı. Maleviç'in çalışmaları Rusya'da çok uzun süre sergilenemedi. Rus resim severlere ressamın yıllar sonra tekrar tanıtılması gerekti ve ressamın kuramsal çalışmalarını anlatan ve yazılarını içeren bir kitap yayınlandı. Ukraynalı sanat severlerin araştırmaları sonucunda kesin doğum tarihi kısa bir süre önce belirlenebildi. Profesör D. Gorbaçov'un yazdığı 2006'da yayınlanan Maleviç ve Ukrayna isimli kitapta yeni birçok biyografik detay bulunmaktadır. Maleviç 15 Mayıs 1935'te Leningrad'da kanserden öldü. Ölürken yatağının başında Siyah Kare asılıydı. Külleri Nemçinovka'ya gönderildi ve oradaki yazlık evinin yakınına gömüldü. Mezar taşına siyah bir kare içeren beyaz bir küp konuldu. Leningrad şehri annesi ve kızına bir maaş bağladı. Ressam, yayınlanmamış bir yazısında "Hiçbir şey fani değildir. Bu sadece vücutlar için değil fikirler için de geçerlidir. Bilinçli ya da bilinçsiz insanların içinde bir sembol başka bir formda yeniden doğacaktır" dedi. Eleştirmenler Maleviç'in sanata yaşama olan sevgi ve doğa sevgisi gibi güzel ve saf olan her şeyi reddederek ulaştığını söyleyerek onunla alay ettiler. Maleviç ise bu eleştirilere karşı sanatın kimseye ihtiyacı olmadığını ve yıldızlar gökyüzünde ilk kez göründüğünden beri de bunun böyle olduğunu söyleyerek cevap verdi. Ressama göre sanat sadece kendisi için vardır ve kendisi için gelişir.
Tam adı:
Kazimir Severinoviç Maleviç
Unvan:
Geometrik soyut sanatın öncülerinden ve avangart süprematist hareketinin yaratıcısı olan ressam ve sanat teorisyeni
Doğum:
Kiev, Ukrayna, 23 Şubat 1879
Ölüm:
St. Petersburg, Rusya, 15 Mayıs 1935

Okurlar

6 okur beğendi.
33 okur okudu.
1 okur okuyor.
44 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Fakat bir düşünce hep denizdeki su damlasına benzer ; onu ele geçirmek çok zor hatta imkânsızdır.
Sayfa 35 - SEL YAYINCILIKKitabı okudu
Reklam
iyi başlayan her şey iyidir ve sonu yoktur dünya tükenip gidecek ama bizim sonumuz olmayacak!
Norgunk YayıncılıkKitabı okudu
Cennet hakkındaki efsanelerin öğrettiği gibi çalışma lanetlenmeli, insanın esas amacı tembellik olmalıydı.
Sayfa 9 - SelKitabı okudu
Nasıl ki insan çalışırken "tembellik" saatlerine ulaşmak için acele ediyorsa, aynı şekilde, bilim ve tüm diğer bilgi alanları da evrenin tamamını tanıma ve anlama tutkusu içinde; bir başka deyişle, dünyanın bilgisinin tümüne ulaşmanın peşinde koşuyorlar. Hiçbir an yok ki insan dünyanın sistemine sızmaya ve kendisinden neyin saklandığını anlamaya çalışmasın, bunu bir tek insan dahi inkâr edemez. Bu yönelim, Tanrı'ya yönelimdir, yani insanın kusursuzluğu bulduğu imgeye yönelimdir. Kendini nasıl tasvir etmişti Tanrı? Her şeyi bilen, her yerde olan, kadiri mutlak, vs. Eğer insanın her adımı bu kusursuzluğa göre hesaplanmışsa, Tanrı'ya yaklaşabilmek içindir
Sayfa 21 - SelKitabı okudu

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
42 syf.
·
Puan vermedi
Tembelliğe vurulan yerleşik gerçeklik damgası sahiden değiştirilebilir mi? Yazar bu değişmezliği koca denizden su damlası yakalamaya benzetmiş. Tembellik geçmişten günümüze bize kötülüklerin anası olarak öğretildi. İşte tembelliğe vurulan bu yerleşik gerçeklik gerçekten değiştirmesi zor bir durum ancak gerçek bambaşka. Yazar bu kitabında tembelliğin önceden sahip olunan bir durum değilde çalışılarak sahip olunan bir durum olduğunu savunmuş. Her ne kadar kraliyet sistemleri bu düşünceye aykırı durum sergilese de genel olarak durum böyle. Tembellik genel olarak insanları çalışmaya iten en önemli faktör. Dünya'da ki sosyal sistemler de tembelliğe ulaşmakta bir araç. Mesela kapitalist sistem insanların daha çok tembelleşmesi için gelirinin o denli artmasını hedefler. İnsanlar bunun için daha çok çalışır ve bunun sonucunda hak ettiği tembellik mertebesine yerleşmiş olurlar. İnsanları hep birlikte güçlendirme eğiliminde olan sosyalizm sistemi bile tembellik istemi sonucunda oluşmuştur. Yazar bu kitabında Tanrının her şeyi var ettikten sonra tembelliğin üst mertebesine ulaştığını iddia ediyor ve bu duruma bakılacak olursa robotların yaratıcısı olan insanlık da tembellik mertebesine ulaşacaktır.Bu düşünceye göre aslında tembellik kötü bişey değildir. Aslında tembellik yolu çalışmaktan geçen sonsuz bir hazza varım noktasıdır diyebilirim. Ayrıca tembellik kusursuz olana varıncaya kadar çalışmamızı emreder bu yüzden yazarın da bahsettiği gibi tembellik kötülüklerin anası değil kusursuzluğun anasıdır diyebilirim.
İnsanın Esas Gerçekliği: Tembellik
İnsanın Esas Gerçekliği: TembellikKazimir Malevich · Sel Yayıncılık · 201524 okunma
108 syf.
·
Puan vermedi
Bir Süt Şişesi Sütü Mü İfade Eder?
İzlemek için: youtu.be/VD2xmWorkyQ Selam kitapçokseverler. Bu bölümümüzde ressam ve sanat teorisyeni Kazimir Malevich'in soyut geometriciliği benimseyen resim anlayışı Süprematizm üzerine konuşuyoruz. Keyifli dinlemeleriniz olması dileğiyle.
Nesnesiz Dünya
Nesnesiz DünyaKazimir Malevich · Ketebe Yayınları · 202111 okunma