Kemal Sunal

8.0/10
14 People
30
Reads
44
Likes
2,361
Views

About

Tiyatrocu ve sinema sanatçısı olan Kemal Sunal gözlerini dünyaya İstanbul’un Küçükpazar semtinde 10 Kasım 1944 yılında açtı. Babasının adı Mustafa Sunal, annesi ise Saime Sunal’dır. Kemal Sunal’ın Cemal ve Cengiz adında iki de kardeşi vardır. Yaşamı boyunca 82 filmde rol alan Kemal Sunal, ilkokulu Mimar Sinan İlkokulu’nda okudu. Vefa Lisesi’nden mezun olan sanatçı yüksek öğrenimine Marmara Üniversitesi Gazetecilik bölümünde devam etti. Vefa Lisesindeki felsefe öğretmeni Belkıs Balkır’ın sanatçıyı Müşfik Kenter ile tanıştırmasının, Kemal Sunal’ın hayatının dönüm noktası oldu. 1992 yılında çıkan öğrenci affından yararlanarak Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Bölümü’ne, 2’inci sınıftan devam eden Kemal Sunal 1995’te mezun oldu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden 1994-1995 öğretim yılında mezun olan ünlü komedyen, diplomasını Vefa Lisesi’nden arkadaşı Uğur Dündar’ın elinden alırken “4 yıllık maratonu ben 27 yılda tamamladım. Zaten ben liseyi de 11 yılda bitirmiştim” diyerek herkesi güldürmüş, ama azimli ve kararlı olanın elinden hiçbir şeyin kurtulamayacağını, 51 yaşında üniversite bitirerek göstermişti. 1964 yılında askerliğini tamamladıktan sonra Vefa Lisesi’nde amatör olarak "Zoraki Tabip" adlı tiyatro oyununda sahne almaya başladı. Kenterler Tiyatrosu’nda profesyonel olarak sahneye çıktıktan sonra sırasıyla, Ulvi Uraz Tiyatrosu’nda, Ayfer Feray Tiyatrosu ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda görev aldı. Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda kendisini izleyen Ertem Eğilmez tarafından beğenilince 1973 yılında Ertem Eğilmez’in yönettiği Tatlı Dillim adlı filmde uzun boyundan dolayı basketbolcu olarak beyaz perdeye transfer oldu, ve hayatı değişti. Kemal Sunal hayatı boyunca toplam 82 filmde rol aldı. Uçak fobisi olduğu bilinen ve hayatında daha önce hiç uçağa binmeyen Sunal, 3 Temmuz 2000 tarihinde Balalayka adlı filmin çekimlerine için Trabzon’a gitmek üzere bindiği uçakta kalkıştan hemen önce geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti
Full name:
Ali Kemal Sunal
Title:
Oyuncu
Birth:
İstanbul, 10 November 1944
Death:
İstanbul, 3 July 2000

Readers

44 readers liked.
30 readers read.
3 readers are reading.
28 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Önsöz'e Küçük Bir Katkı/Şükran Esen
Kemal Sunal'ın filmleri çok çeşitli açılardan bakılarak incelenebilir. Türk toplumunun yapısı, istekleri ve beklentileri açısından ele alınabilir. Popüler kültür açısından bakılabilir. Ya da egemen güçlerin elindeki televizyon denilen aygıtta, Türk toplumuna sunulan ürünler olarak ideolojik işlevleri sorgulanabilir. Buna karşıt bir açıdan, güldürüye sığınarak, egemen güçlere karşı ayakta durabilmeyi sağlayan doping aracı olarak yararları sergilenebilir. Düzen eleştirisi yapıp yapmadığı; ele alınan karakterlerin toplumu yansıtıp yansıtmadıkları; filmlerin uyuşturucu mu yoksa eleştirici mi oldukları sorularına yanıt aranabilir.
Sayfa 6 - pdf/Om Yayınevi
Önsöz'e Küçük Bir Katkı/Şükran Esen
"...Osmanlı'dan bu yana, neredeyse birkaç yüzyıldır, toplum refah ve mutluluk arıyor. Arayış hep mutsuzlukla sonuçlanıyor. Hep mutsuz yaşanmaz ya!.. İşte, o zaman sahneye Kemal Sunal çıkıyor!.. Gündelik ve fakat ne kadar tatsız olay varsa, Sunal bunların tümünü gırgıra alıyor. En ciddi, en dramatik olaylar, onda komediye dönüşüyor. Acılar kahkahalarla yutuluyor. Senaryoyu bildiğimiz halde, onun her filmini, yeniden ve yeniden, bıkmadan izlemenin başka ne anlamı olabilir ki?..."
Sayfa 11 - pdf/Om Yayınevi, Yalçın DOĞAN, Milliyet Gazetesi 4 Temmuz 2000
Reklam
Aziz Nesin, "Mizah Kapalı Oturumu", Hürriyet Gazetesi, Mart 1985
"... Gülmecenin pek çok işlevi vardır...Ancak genel olarak tek bir işlevi vardır, güldürmek. Ötekiler sonradan gelir. Bir ülkede sınıfsal olarak, emekçi sınıfının gülmecesinin ereği ve işlevi farklıdır, rahat insanların, egemen sınıfların gülmecesinin işlevi çok başkadır. Bir emperyalist ülkenin, çok zengin bir ülkenin gülmecesinin işlevi çok daha başkadır..."
Sayfa 26 - pdf/Om Yayınevi
Muzaffer İzgü, "Gülmecenin İşlevi", Hürriyet Gazetesi, Mart 1995
"... Gülmece gerçeğin ta kendisi olmalıdır. Gerçek olmayan gülmece gülmece değildir. Yani gülmece gerçeği derken, gülmece, sınıfını bilmelidir. Sınıftan sınıfa, toplumdan topluma işlevinin değişik olduğu gülmece, herşeyden önce kiminle alay edilmesi gerektiğinin ayırdında olmalıdır. Bunun için gülmece sınıfsaldır. Soluğunu halkından, ortak kültüründen alır. Bir gülmece öyküsüne, bir karikatüre bir avuç insan baş sallayıp evet diye gülüyorsa bu gülmece değildir. Salt bir avuç insanı güldürmek, hoşça vakit geçirtmek için yazılmıştır, çizilmiştir, işlevi bitmiştir. Kalıcılığı yoktur, geniş halk kesimine yazılmamıştır. Ama öyküye, karikatüre milyonlarca baş sallayan, evet diyorsa gülmece görevini yapmış demektir..."
Sayfa 25 - pdf/Om Yayınevi
Önsöz'e Küçük Bir Katkı/Şükran Esen
Üç değişik Kemal Sunal vardı... Hababam Sınıfı filmleriyle başlayan süreçteki "tipik"; televizyon dizilerindeki "atipik" ve Polizei'den Abuk Subuk Bir Film'e, Düttürü Dünyadan Katma Değer Şaban'a açılan, sinemamızın yüzakı filmlerinden oluşan yelpazedeki gerçek "sanatçı" Kemal Sunal...
Sayfa 12 - pdf/Om Yayınevi, Tunca ARSLAN, Radikal Gazetesi 4 Temmuz 2000

Updates

See All
"Hiçbir şeyden çekmedik, namuslu gibi görünen namussuzlardan çektiğimiz kadar."
Kemal Sunal
Kemal Sunal
Bu ülkenin bütün süpürgelerini, küreklerini getirseniz de bu sistemin pisliklerini temizlemekle bitiremeyiz.
Kemal Sunal
Kemal Sunal
Reklam
“Hiçbir şeyden çekmedik, namuslu gibi görünen namussuzlardan çektiğimiz kadar.”
Kemal Sunal
Kemal Sunal

Comments and Reviews

See All
196 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 9 hours
Kemal Sunal’ın kendisi hakkında yazdığı bu tezi okumak oldukça ilginç oldu. Sadece sanat hayatı yoktu bu tezde. Aynı zamanda 70’lerden başlayıp 90’ların sonuna kadar olan süreçteki ülkemizin siyasal, ekonomik ve sosyolojik yapısı hakkında da bilgilendirici şeyler vardı. Zaten sinemayı bu kavramlardan ayırmak mantıksız olurdu. Zira sinemayı şekillendiren de bu gibi faktörlerdir. Bunlar olmadan ortaya bir eser çıkması da zordur. Tezde de yazıldığı gibi ülkede yaşanan özellikle olumsuz toplumsal olaylar, siyasal yapıya yapılan müdaheleler ve bunların doğurduğu ekonomik olumsuz sonuçlar da insanları Kemal Sunal filmlerine iten en önemli sebeplerdendi belki de. Kemal Sunal’ın kendisinin de yazdığı gibi insanlar bu filmlerle adeta yaşadığı olumsuzluklardan kaçıp bir anlamda nefes alıyordu. Ondan olacaktır ki bu filmler bu kadar benimsenmiştir. Ayrıca filmlerin tekrar tekrar bu kadar izlenmesi de adeta bir kültür oluşturmuştur, nesilden nesile geçecek bir türden hem de. Bu sebeple hala bizler de aynı zevkle bu filmleri izleyebiliyoruz.
TV ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü
TV ve Sinemada Kemal Sunal GüldürüsüKemal Sunal · Om Yayınevi · 200130 okunma
196 syf.
·
Not rated
Merhaba siz güzel insanlar, Gülmek, ağlamak arasında hiç bir fark yok, ikisininde sinir kasların gevşemesiyle meydana gelen bir duygu bağıdır. Her ülkenin özgün coğrafyasında özgün bir gülme biçimi söz konusudur. Kültür coğrafya bu konuda etkili olmaktadır. Bütün dünyayı etkisi altına alan''Charlie Chaplin'' karakteri ayrı tutmak gerek. Kemal
TV ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü
TV ve Sinemada Kemal Sunal GüldürüsüKemal Sunal · Om Yayınevi · 200130 okunma
196 syf.
7/10 puan verdi
“Beni kimse araştırmayacak galiba, ben yapayım” diyerek, 1998 yılında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü’nü bitiren 22707295001 numaralı 51 yaşındaki öğrenci Kemal Sunal’ın hazırladığı “Televizyon ve Sinema’da Kemal Sunal Güldürüsü” isimli tezin kitabı..
TV ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü
TV ve Sinemada Kemal Sunal GüldürüsüKemal Sunal · Om Yayınevi · 200130 okunma