“Zira onun gözünde her şey ama her şey acıdan, yaşamı inkar eden sinizmden yalnızca bir hüsnükuruntu olan kendi kendimizi kandırdığımız hayallere dek uzanan geniş bir skala üzerinde yer almaktaydı.”
“Kazanmak, kaybetmek… Sonuca bakarsan savaşların hiçbir anlamı yoktur. Bir süre sonra bütün zaferler parlaklığını yitirir. Önemli olan değerlerdir. Rebecca. Bu kıtanın, bu çağın değerleri.”
“Aşk da sonunda elinden kayıp gidecek, geriye acı ve ölümden başka bir şey bırakmayacak olduğu için ondan uzak dursa iyi olurdu. Tek başına o dayanılmaz yalnızlığıyla sürdürmeliydi hayatını. Korkunç.”
“Günbegün okyanusun bu insanlara anı yaşama sanatını öğrettiğini fark ediyordu. Sanki zaman durmuş gibiydi. Geçmiş diye bir şey yoktu. İleride olabilecek şeylerin de henüz vakti vardı. Yıllar bu sessiz günlerin içinde eriyip gitmişlerdi sanki.”